Teras

1.2K 94 109
                                    

🌼 MÜZİK İLE OKUMANIZ TAVSİYE EDİLİR ÇÜNKÜ BUNU DİNLERKEN YAZDIM VE BÖLÜMÜN DUYGUSUNU VERDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM 🌼

Yoon ile karşılıklı bir şekilde oturup kahve yudumladığımız cafede ısınmaya çalışıyorduk. Hava yavaş yavaş soğumaya başlamış, hırkasız bir şekilde dışarı çıkılmayacak hale gelmişti. Sarı, yeşil ve kahverenginin bin bir tonuna sahip yapraklar yerleri kaplamaya başlamış ve en ufak bir rüzgarda dahi düşmeye devam ediyorlardı. Bu benim açımdan iyi bir şeydi çünkü sonbaharı sevrdim. Yürürken yapraklara basıp ses çıkarmayı, sıcak evimde oturup düşen yaprakları izlemeyi...

''Sonbaharı seviyor olmalısın'' diyen Yoon ile birlikte başımı ona çevirdim. Beyaza yakın saçlarını siyaha boyattığı için o kadar mutluydum ki...

''Evet'' dedim ''En sevdiğim mevsim''

Güldü ''Ama ben bu dalıp gitmelerinin sonbahardan dolayı olduğunu sanmıyorum'' anlamayarak ona baktığımda ise devam etti ''Lisa ile konuşuyor musunuz?''

Kartondan yapılmış ve yeşil renkte bir amblemi olan sıcak kahvemi tutup oynamaya başladım ''Hayır'' dedim ''O günden beri konuşmadık''

''Yani öpüştüğünüzden beri'' derken kahkahasını tutmaya çalışıyordu ''İki hafta oldu neredeyse''

''Biliyorum'' derken halen bardağımla oynuyordum ve Yoon'a bakmayı reddediyordum ''Nasıl konuşabilirim ki? Aramayı denedim ama telefonunu açmadı. Ayrıca sahneye çıktığım geceler cafeye de gelmiyor. Nasıl konuşabilirim sence?''

''Baksana'' deyip alaycı ve kahkahasını tutmaya çalışan ses tonundan çıktığında ona baktım ''Ona değer veriyorsun değil mi?'' dediğinde ise sorusunu başımla onayladım. ''Onunla iletişime geçmemi ister misin? Bugün ben de seninle birlikte sahne alacağım'' dedi ''Lisa benim de arkadaşım, belki gelmesini istersem gelecektir''

''Lütfen'' dedim ''Çok sevinirim''

Uzun kolu sayesinde hiç zorlanmadan oturduğu yerden bana uzandı ve başımı okşadı ''Seni seviyorum'' dedi ''Yani arkadaşım olarak''

****

Sahne almaya başladığım günden beri artan fanlarım sayesinde artık garsonluk yapmamı istemiyordu Jennie. Çünkü hiçbir şey satın almadan sadece benimle fotoğraf çekilmeye gelenler bile vardı. Aslında bu benim hoşuma gitmiyor değildi, sonuçta onlar beni seven insanlardı. Ama cafenin sahibi Jennie olduğu için bu konu herkesten çok onu ilgilendiriyordu ve haklıydı da. Para kazanmak benim fanlarımın olmasından daha çok umrunda olan bir şeydi.

Yeni görevim olan mutfak düzeni ile ilgilenirken bir yandan da Ji Soo ile sohbet ediyordum ''Jennie ile aranız nasıl?'' diye sordum ''Geçen akşam yemeğe çıkmıştınız''

Tabağındaki çikolatalı ve karamel soslu keki bölmeye çalışırken cevapladı ''İyi'' güldü ''Aslında baya iyi''

Dün gece evime geç geldiğim için Ji Soo ile detayları konuşma fırsatım olmamıştı doğrusu. Jin Woo ile ayrıldıklarından beri benimle kalmaya devam ediyordu. Bu durumdan şikayetçi olduğum söylenemezdi. İlk başlarda gece sarhoş olup binanın önüne gelen Jin Woo ve aşırı ses yaptığı için şikayet eden komşularla uğraşmamız gerekiyordu fakat artık böyle bir sorunumuz da kalmamıştı. Hatta Jin Woo artık telefonla aramayı bırak mesaj dahi atmıyordu. İkimiz de bu durumdan memnunduk çünkü sarhoş ve ne yazdığı belli olmayan Jin Woo'nun yazdıklarını anlamaya çalışırken saatler geçmesi hoşnut olduğumuz bir durum değildi.

''Ne yediniz?''

''Soju ve tavuk''

Elimdeki deftere saydığım tabak sayısını kaydederken konuşmaya devam ettim ''En sevdiğin şeyler olması bir tesadüf mü?''

Playing W Fire | chaelisa ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin