2. Bölüm"KARA AY"

22 8 1
                                    

Selam! Bu bölüm biraz geç oldu kusura bakmayın ama okulların başlaması ile derslerin yoğunluğu aniden başladı ve ben yazmaya vakit bulamıyorum. Vakit buldukça yazacağım söz. Vallahi söz ya hemde KIZLIK SÖZÜ :D

Medyada BÖ - siyah kalabalık var dinlemeniz tavsiye edilir. İyi okumalar

"Sanığımız kurbanın her bir şeyiyle ilgilendiğini söylüyor. Çok zeki bir adam var karşımızda hakime hanım. Bu duruma düşeceğini bilen Tahsin Işık babası Ali beyle ilgilenmiş ve bütün ihtiyaçlarını gidermiştir! Çünkü öldürdükten sonra 'ben babamı çok seviyorum! Ona çok iyi baktım! Ben bunları babam için yapmışken babamı nasıl öldürebilirim?' kafasında. Bu davayı kazanmaya ve bütün suçu Tarık Işık'a yüklemeye çalışmıştır!" gözlerim aniden büyürken hemen yanımda oturan yengem damağını şaklattı. Gözler babama çevrildiğinde

"Ben böyle birşey düşünmedim efendim." diyen babam sakin olmaya çalışıyordu ama titreyen dizini buradan ben bile görebiliyordum. Yanına gidip o dizini tutmak ve sımsıkı sarılmak istiyordum. Babamı savunacak kimse yoktu etrafta, sadece kendisi! Amcama ayıp olmasın diye avukat tutmamıştı babam. Fakat keşke tutsaymış. Mahkeme iğrenç bir şekilde devam ederken ağlamamak için zor tutuyordum kendimi. Hakime hanım kalın sesiyle konuştuğunda gözümü birkaç kere hızlıca kapatıp açıp kendime gelmeye çalıştım. Gözümde ki bulanıklık gidince gücümü daha çok topladım.

"Peki cinayet sırası yanınızda olduğunuz biri var mıydı?" dedi ve babama baktı. Babam

"Hayır evde ben ve kardeşim Tarık'dan başka kimse yoktu." Amcam ayağa fırladığında şok oldum.

"Yalan söylüyor hakime hanım. O zaman yanımda arkadaşım Ömer vardı. Bana ziyarete gelmişti ve biz terasta onunla oturmuş sohbet ediyorduk. Ben bütün gün onun yanından ayrılmadım. Ömer şuan burada, benim şahidimdir." dediğinde gözüm hemen arkamızda ki sandalyeden kalkan zayıf, cılız bir adama kaydı. Benim havalı, burnu havada olan amcamın bu adamla hayatta işi olmazdı. Adam denizde boğulsa benim amcam eli pis diye elinden tutup, kurtarmaz. Benim amcam böyle biriyken bu adamla arkadaşlık kuracak ha? Hayatta inanmam! Adam sanki ezberletilmiş gibi çıktı ve robotik bir şekilde konuşmaya başladı.

"Ben Mardin de öğretmenlik yapıyordum. istanbul'a tayinim çıktı ve ben İstanbul'daki tek arkadaşım Tarık'ın evine gittim. O da sağolsun açtı bana kapısını ve dediği gibi benim yanımdan hiç ayrılmadı. Bana çok sevdiği babasından bahsetti ve hasta olduğunu. Hatta gözümün önünde ağladığını gördüm ve bana kardeşi Tahsin'den bahsetti. Kardeşinin babasıyla çok iyi bir şekilde ilgilendiğini hayırlı bir evlat olduğunu söylüyordu. Bir de Tarık para yardımı teklifini reddettiğini söylemişti." Hakime hanım uzun süre düşündükten sonra 

"Tarık Işık'ın evine saat kaçta gittin ve kaçta ayrıldın?" Adamın gözleri bir süre rüyamda ki kötü avukata kaydı ve sonra devam etti.

"Saat 11 civarı oradaydım ve ikindin saat 16 civarı da evden çıktım." Ben okuldan 16:30 da çıktığım için evde olsaydı bile göremezdim. Hakime hanım önündeki belgelere birkaç dakika baktıktan sonra 

"Otopsiden gelen belgelere göre Ali Işık saat 14:27 de ölmüştür. Peki bu aralar Tarık Işık sizin hiç yanınızdan ayrıldı mı? Tuvalete gideceğim yada su içeceğim gibi şeyler..." adam kafasını hızla iki yana sallayarak

"Hayır hiç yanımdan ayrılmadı." dediğinde hakime hanım elini çenesine götürdü.

"Peki o sırada Tahsin beyi hiç gördünüz mü?" dediğinde adam bu sefer kafasın aşağı yukarı salladı.

"Bir ara bize terasın kapısından baktığını gördüm ondan sonra gözden kayboldu. Bundan başka hiç görmedim." hakime hanımın kafasını babama çevirdiğinde

DOLUNAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin