Saat gece 3'tü.Alinanın topuklu ayakkabısı boş sokakta tok sesi yaratırken, suratına ve bacaklarına değen hafif rüzgar iç ürpertmeye yetiyordu. Üzerindeki elbiseye küfür ederken Iki elinide kollarına sarıp yürümeye devam etti.Etrafına göz gezdirtikten sonra zorla tuttuğu gözyaşı akmak için sabırsızlanıyordu ,ve onları sakince serbest bıraktı.Pürüzsüz tenine inen damlalara rüzgar değdiği anda damlalar farklı yönlere kaçışıyordu.
Bir adam gördü karşısında simsiyah uzun bir paltosu vardı üzerinde.öylece duruyordu.Alina "buda kim böyle ?" Adam elindeki ceketi karşısında duran kadına uzatıp "donarak ölmek keyif vermez."Kadın itiraz etmeden ceketi aldı. "teşekkürler"Adam hiç tepki vermeden lüks arabasına binip oradan uzaklaştı.alina bu adamı merak etti. yüzü belli olmuyordu ama ses tonuna bakılacak olursa yaşlı bir adamı andırıyordu.ışığın altındaki arabasına binerkende saçlarının hafif beyazlamış olduğunu gördü.Iyi insanlar tükenmemiş, güzel diyerek yoluna devam etti.Acilen kalacak bir yer bulması lazımdı.Bu ceket sabaha kadar idare edemezdi.
Az daha ilerlediğinde ışığı yanmakta olan ahşaptan bir pansiyon tarzı kulübeyi farketti.Yağmur damlası suratına değdiğinde adımlarını hızlandırdı.
Ahşap kulübenin üstünde Kocaman bir elmas figürü vardı.Meşe ağacından yapılmış kapıyı soğuktan moraran elleriyle tıklattı.
Çok geçmeden kapı aralandı.Ve bir genç adam belirdi.Sert yüz ifadesi loş ışıkta hafifte olsa belli oluyordu.Genç kız "kalacak bir yerim yok ve yağmur yağıyor."adam karşısında ki genç kızın dahada büzülmesine izin vermeyerek "içeri geç donacaksın"kız zorlada olsa gülümsemişti.
"Teşekkürler" genç adam tepki vermedi.kız onun bu haline önem vermedi.sonuçta ilk defa karşına çıkan ve piyangodan evinde kalmak isteyen birini kimse sevinçle karşılamaz.
Genç adam ahşap merdivenlerden çıkarken "otur sen dilediğin yere ben battaniye getireyim." Genç kız rahatsızca kıpırdandı yerinde , elbiseyle uyuyamazdı.Bunu nasıl dile getirebilirdi.Genç adam çok geçmeden elinde bir battaniye ve kendi pijamalarından alıp gelmişti.Genç kızın sanki düşüncelerini okumuştu."elbiseyle rahat edemezsin benim eşofmanlarımdan getirdim büyük olur ama yapacak birşey yok " kız elindekileri alırken tekrar teşekkür etti.Genç adam "teşekkür edilmesini sevmiyorum şu kelimeyi zırt pırt söyleme " yüz kasları kasılmıştı bunu derken."peki etmem " genç birşey demeden arkasını dönüp gitti.kız üzerini tek hamlede çıkarıp kendinin 2 katı olan pijamaları üstüne geçirdi.gök gürüldemesiyle yerinden sıçradı.En büyük fobisini hiç bilmediği bir yerde tanımadığı birinin evinde yaşıyordu.Her şimşek çakışında battaniyeye dahada sıkı sarılıyordu.uyuyamıyordu.gece geçmek bilmiyordu.
Tek çaresi müzikti.Eğer bir müzik dinlerse bunu atlatabilirdi.etrafa bakındığında müzik namına birşey göremedi.Az ileride büyük bir piyano farketmesiyle sevinçle yerinden kalktı.ama bu saatte çalarsa genç adam rahatsız olurdu.Düşüncelerini şimşeğin şiddetli çakması böldü.bu sefer tiz bir çığlık attı.Sonra sesini kesip genç adamın duymamış olmasını diledi.merdivenlerden ses gelince genç kızın kalbi pır pır etmeye başlamıştı.
Genç, kızın görebileceği bir yerde durup "bir problem mi var ?"kız utanarak "gök gürlemesi en büyük fobim unutmam için müziğe ihtiyacım var " genç adam "bunun için mi uyandım ben ?" Sertçe söylediği bu söze kız alınmıştı."ben bir insanım ve bu tür korkularım olabilir uyandırmak istemezdim pardon " genç adam kafasını hafifçe geriye atarak konuştu."benimle gel." Hayır o adamla uyumayacaktı."seninle uyumayacağım." Genç adam dönüp şaşkınca baktı ve " merak etme sana sahip olma gibi bir fikrim yok sandığın ırz düşmanı yada kadın meraklısıda değilim.odamda büyük bir müzik kutusu var buraya taşıyamam.ha hala gelmeyeceğim diyorsan keyfin bilir."
Genç kızın bedeni gerilmişti.Bilmediği tanımadığı birinin evinde hatta yatağındamı uyuyacaktı.
Genç ilerlediğinde şimşek bir defa daha çakınca kız mecburen genç adamın peşinden gitti. Odaya girdiklerinde ışığı hafif loş bir hale getirdi.yuvarlak düğmeyi sağa çevirdi.kıza yatağı gösterip " geç " genç adam kafasını kıza çevirmeden .genç kıza "ayakta uyuyamazsın bunu biliyorsun değil mi ?"
Kız omuz silkti.genç adam müzik kutusuna yöneldi."ne tür açayım " genç kız "melankolik " genç adam kafasını salladı.ve birşeyler açtı.oda siyaha boyanmıştı.yatak yere sıfırdı.ufak bir halı vardı ve oda siyahtı.Bu adam siyahtan başka renk bilmezmiydi.siyah tekli koltuğa oturdu Alina.genç adamda tam karşısındaki diğer tekli koltuğa yavaşça bıraktı kendini."Bu saatte burada ne işin var hikayeni merak ettim ".Alina huzursuzca kıpırdandı yerinde." Bir barda solistlik yapıyorum ve olaylar karışınca gitmek zorunda kaldım.Kalacak bir yerim yoktu solist odasında kalıyordum.Bu işede yeni başladım." Genç adam çenesini kaşıdı ve " Hmm " demekle yetindi.Elini uzatıp " Ben Azat " alina Azatın uzattığı eli tutarak " Alina " azatın elleri sıcacıktı.Alinanın tersineydi.Azat tuttuğu elin soğukluğuyla irkilirken Alinada sıcaklığıyla ürpermişti.
Ikisininde gözleri uyku diye yalvarırken hala birbirlerini izliyorlardı.
Azat kendisinin görevini hatırladı ve gözlerini Alinadan çekti istemsizce.
Ona Alinadan bahsedilmişti bu kızı koruyacaktı fakat ilik dondurucu ve nefes kesici kadar güzel olduğu denilmemişti.Alinanın kumral teni ve yüz tipi Azatın hayallerini süsleyen bir kadını hatırlatıyordu her seferinde.Şarkı bitti ve canfeza paha başladı.ikisi aynı anda "uyusak mı?" Diyince istemsizce dudakları yukarı kıvrıldı.
Yağmur hala şiddetli yağıyordu.ikiside aynı yatağa sırtlarını dönüp uyudular.Azat Alinaya o güven duygusunu öğrendiği bir yöntemle aşıladı.Azatın aynı zamanda akıl okumak gibi bir yeteneği vardı.Buda onu farklı ve bir o kadar da Mükemmel bir koruyucu yapıyordu.Azat gelecekten gelmişti.Alinanın tüm hayat hikayesini biliyordu.azat zihninden Alinayı çıkarıp Uyumaya çalıştı.Güneş ışıkları içeri sızmış, tatlı uykusunu bölüyordu.güneş ışıklarından kaçmak istercesine yorganı kafasına çekti Alina.
Uykuyla uyanıklık arasında birşeyler mırıldandı yorganı ayaklarıyla itti ve soluna baktı genç adam yoktu. Ayağa kalkıp banyo olduğunu tahmin ettiği yere girdi.Azat "kapı çalınır benim bildiğim " alina utançla eliyle gözlerini kapatıp "ben üzgünüm" derken olabildiğince hızlı davranıp kapıyı kapatti Aman tanrım ! Aptaldı.Akıl edememişti.Sabahları genelde sersem oluyordu.
Azat belinde havluyla odaya girince odadan çıkmadığı için kendine tekrar lanet ederken Azat kahkaha atarak "hadi ama derdin ne ?" Alina kırmızıya dönen suratını gizlemeye çalışsada becerememişti."Inan bende bilmiyorum " bu sırada adımlandı.Azatın yanından gećmesi gerekiyordu çıkması için. Genç adamın duş jelinin kokusu tüm odayı sarmıştı.Alina çıkarken Azat " bu sefer girmek istediginde tıklat olur mu ?" Alay geçer gibi söylemişti bunu.
Alina gerilmişti.Bir an önce gitmek istiyordu.Ama bu adam sanki onu bağlıyordu.kendine gelmek için aşağı kata indi.kapısı açık bir lavabo görünce sevindi ve içeriden elbisesini alıp lavaboya gitti.
Aynadaki haline baktı."ne kadar da çirkinim "kendini aşağıladı.Aksine makyajsız hali o boya badana yapan kızlardan daha hoş göründüğü kesindi.
Gözlerinin kahverengi rengine lanet etti , siyah saçlarını kulağının arkasına sıkıştırdı.musluğu açtı ve suyun soğumasını bekledi ve beklediği soğukluğa ulaşınca elini avuç yaparak su aldı.Suratına 2 defa çarptı soğuk suyu.ilk çarpışı şok etkisi yaratarak kendine gelmesini sağladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Elmas
Mystery / ThrillerKaranlıkta güneşi arayanların yeri burası.Rüyadan uyanın