Siyah Elmas

2.Bölüm - Kolye

Evden çıktığında bedeninde bir ürperti hissetti.

Soğuk.

Dışarı çok soğuktu.Etrafında bölge bölge su göletleri oluşmuştu.
Bir ev tutması lazımdı.O bara tekrar gidemezdi.Onu yaşatmazlardı.

-Back-
Son şarkıyı söylemek için sahneye çıkmaya hazırlandı.Istemesede o tüylü zımbırtıyı takması gerekiyordu. Lanet edip son makyajını tamamladı.
O kadar kötülükle bakan onca göze maruz kaldı.Arkadan akorta girdiklerinde alina şarkıya başladı.Gençti ve Güzeldi.Tüm gözler ondaydı.Tam karşısında ki masada genç bir adam vardı.Bakışları Alinayı sinir etmeye başlamıştı. Genç adam peçeteye birşey yazdı ve güle sardı.Alinaya göz kırpıp gülü tam önüne attı.Alina almamakta ısrarlıydı.Uzaktaki patronu göz yapıyordu alması için. Garsonlardan biri alıp alinaya uzattı.peçetede " sadece beni eğlendirmeye ne dersin ?" Yazıyordu.Alina sürtük değildi.
Sinirden eli terlemişti.
Gülü alıp adamın kafasına attı.adam sinirle kahkaha atarak konuştu "bu ne cesaret?" Alina deliye döndü o kahkahadan sonra.Adamın masasındaki suyu alırken " ona cesaret denmez " derken suyu adamın suratına çarptı.Bu adam en Önemli mafyanın veliahtıydı.Adam alinanın kolundan tuttu ve "hayatının yanlışını yaptın hırçın kız " Alina adamın elinden kurtulup çıkışa doğru koştu.

Yeni yerden devam

Arkadaşı pek yoktu.
Sinirle tısladı.
Bir araba geçmesini diledi.
Tam o sırada siyah bir jeep durdu yanında.
Siyah filmle kaplanmıştı tüm camlar.Ön cam açıldı ve onla karşılaştı.Bu azattı.
"Veda etmeden gidilir mi ?"
Alina derin bir nefes alıp " Vedaları sevmem " genç adam gülümsemişti.
"Hiç veda etme ozaman " genç kız kaşlarını çattı Azatın dediklerini anlamaya çalışırken."derken ?" Azat gülümsedi."öncelikle şu kaşlarını çatma prenses komik oluyorsun.Bunu dememde ki amaçta bundan sonra veda etmen için sana hiçbir sebep vermeyeceğim."
Alina hala anlamıyordu.Ne kastediyordu."kastettiğin şeyi açıkça konuşur musun ?" Azat arabadan indi ve kızın yanına adımladı.Tam genç kızın karşısında durdu.Ellerini siyah kotunun cebine sıkıştırdı ve konuşmaya başladı.
"Uzun bir mevzu istersen bir yere oturalım "
Alina " bir yere oturmak zorunda değiliz.söyle şimdi."
Azat karşısında inatçı bir kız çocuğu olduğunu görebiliyordu."bu inatı neye borçlusun?"Alina kaşlarını tekrar çatınca azat eliyle kaşlarına dokunup " hey sana yapma demiyomuyum" genç kız adamın dokunduğu yerin yandığını farketti.
Hızla kafasını geriye attı "her denileni yapma gibi bir huyum yok ".Azat " Gerçek hayatını vereceğim sana " dediğinde genç adam arabaya ilerledi.Alina arkasından " bu ne demek oluyor?" Diye seslendi.
Azat arabaya binerken " binersen öğrenirsin ne olduğunu benimde yolun ortasında birşey anlatmak gibi bir huyum yok " dedi.
Alina derin nefes aldı ve arabaya bindi.
Genç adam altındaki jeepi biraz sert kullanıyordu.
Anlaşıldığı üzere hızı seviyordu.
"Alina babanı hatırlıyor musun ?" Genç kızın bedeni gerildi bir anda."hayal meyal bir tek şu sözü aklımda hayalleri önemseme hayatı yaşa."
Genç adam "güzel sözmüş."
Anayola vardılar.Cafeler sokağına girdi.Azat Lüks bir lokantanın önünde durdu.
"Neden sordun babamı ?"
Azat arabayı durdururken "Sabretmelisin prenses az kaldı öğreneceksin herşeyi"
Araba tamamen durduğunda ikiside arabadan indi.
Azat elinde gri mat bir kutuyla inmişti.Cafeye girdiler.Cam kenarında güzel manzaralı bir masaya oturdular.Garsona işaret etti azat.garson hemen geldi "buyrun efendim?"
Azat "1 tane frambuazlı pasta birde sade kahve alabilirmiyim ?" Garson başıyla onayladı.
Alina azata baktı. "Frambuazlı senin için onu yerken herhangi bir içecek içmiyorsun ha birde peçeteyi mutlaka üçe katlıyorsun." Dediğinde alinanın gözleri kocaman olmuştu."s-sen bunları nerden biliyorsun ?"
"Bu daha hiçbirşey.Sinirlendiğinde ve telaşlandığında avucun terliyor"derken göz kırptı.
Oda kimdi böyle ? Herşeyi nasıl bilebiliyordu.Alina şaşkınca baktı. Bu sırada masaya siparişler geldi.azat kutuyu alinanın önüne uzattı."Bunun içinde bir kolye var.Bu kolyeyi baban gönderdi.Senin özel bir gücün var.Ve bir babannen var.Ondan sana bir miras kalıcak.o miras siyah bir elmas o elmastan tam 3 tane var diğer ikisi koruma yerinde başka kişilerde ve beni seni korumam ve elmasa sahip çıkmam için yolladılar.Bu kolyeyle bazı kötülükleri ben yokken fark edeceksin ama genelde ben yanında olacağım.siyah elması bulduğumuz zamanda seni alıp gideceğim olay bu." Alina ses telini yutmuştu sanki tek kelime dahi edemiyordu.bunların hepsi gerçek miydi? Yavaşca ağzını açtı " Bunlar gerçek değil mi ?" Azat elini alnına götürdü."Hikaye anlatmıyorum gerçek hadi kolyeni takalım."
Alina kutuyu açtı.kolye ışıl ışıl parlıyordu."şimdi bunu taktığımda kolyenin gücü yüzünden hafif bir mide bulantısı yaşayacaksın.Ama birkaç saniye sürer hemen geçecek.
Sonra seni bir okula götüreceğim.Bunun hakkında bazı eğitimler göreceksin.okul 3 ay sürecek "
Alina Bıkkınlıkla nefes aldı "hadi ama 19 yaşındayım ve okul yüzü görmek istemiyorum sen öğretsen olmaz mı?" Azat kafasını salladı.ve"maalesef öyle bir yetkim yok sadece seni korumakla eğitildim.merak etme girişlerde ve çıkışlarda yanında olacağım."
Alina gözlerini bir defa açıp kapattı tamam anlamında.azat kolyeyi taktı.Alinanın kalbi sıkışır gibi oldu ve midesinde kaplanlar tepişti.gözünün önünde birkaç şey uçuştu ve hızla gözünü açtı.Titriyordu azat eliyle omuzlarını ovdu ve " tamam sakin ol ben yanîndayım." Nedense sesi güven veriyordu."özel gücümü ne zaman öğreneceğim." Azat "bugün değil sabah kalktığında farkedeceksin." Alina merakla " peki senin özel gücün ne ?" Azat gülümsedi. "Herhangi bir demiri bükebiliyorum." Alina " vay canına acaba benimkide mi öyle birşey " Azat atıldı hemen." Herkesin gücü farklıdır.Kimsenin ki kimseye benzemez."
Alina daha demin azatın dediği baban gönderdi cümlesini unutmuştu ve hemen hatırladı." Peki sen babamı tanıyormusun o nasıl biri ?" Azat elllerini birleştirdi." oradakiler hakkında konuşmam yasak üzgünüm " derken olabildiğince samimi görünüyordu.