10- Büyük Plan

75 14 22
                                    

"Korkuyorum, Harold. Ya ona bir şey olduysa?"

"Bilmiyorum Rose... Şu anda sadece Tanrı'ya dua edebiliyorum. Kaç gün olmuştu?"

"On altı."

"Ah, gerçekten çok."

"Eğer kendi başının çaresine bakabileceğini sanıp, bize haber vermeden türlü türlü yerlere gittiyse, ona gerçekten kızacağım."

"Onu bilirsin, inatçının önde gideni. Her neyse... Kaç dakikaya gelirsin?"

"Az sonra oradayım."

"Pekala, gelince konuşuruz Rose."

Kapı zilinin çalmasının ardından yaşlı kadın sesi, mutfak kapısının ardından yükselmişti, "Harold, kapıyı aç!"

Odasındaki dağınık yataktan oflayarak doğrulup söylenmeye başlamıştı Harold, "Eğer bu Rose ise cidden şaşıracağım..." Lakin holü geçmesinin ardından kapıyı açtığında karşısında bulduğu şey, onda şaşırmaktan çok daha fazla etki bırakacaktı.

"Antony!"

Zamanla maviden krem rengine dönen tişörtü, baldır kısmında yırtık bulunan pantolonu ile Antony, çocuksu bir gülümseme ile "Merhaba," dedi ve içeri girdi.

İçinde bulunduğu durumun şaşkınlığı, gencin kafasını karıştırırken Dedektif bir sağa, bir sola baktı. Bir süre sonra "Banyo kesinlikle bu tarafta," derken sağ tarafa yöneldi. Harold, adamın kendi kapısından içeri girdiğini görünce "Hey!" diye seslendi ve peşinden gitti.

"Odanda senden başka kimsenin girmeyeceği bir bölge olması güzel hissettiriyor olmalı, üstelik bu yaşta." Aklında binlerce soru dolaşan genç, kapı zilinin bir daha çalması ile yeniden kapıya koştu. "Söylemene gerek yok, ben bakarım anne!"

Kapının açılmasının ardından Rose'un sorduğu ilk şey, "Ne oldu?" olmuştu. Öyle ki, karşısında duran kişinin surat ifadesi adeta kıyameti görmüş gibiydi. "O... geldi."

Rose, ani bir çıkışla Harold'u savurdu ve eve girdi. Oturma odasına gittiği sırada Harold, "Hayır, benim odamda." diyerek kızı düzeltti. "Ne? Orada ne işi var?"

Antony'nin sesi yükseldi, "Biz sadece arkadaşız. Pardon, bu başka bir filmin repliğiydi. Biz arkadaş bile değiliz."

Rose, peşinden gelen Harold'dan önce Case'in yanına geldiğinde ağzı açık kaldı. Harold'un banyosuna girmişti ve kapı açıkken elleri ile yüzünü yıkıyordu.

Neden Harold'un banyosunda olduğunu sordu genç kız. "Demek sen de biliyorsun burayı," dedi. Kağıt havlulardan birkaç tane koparıp yüzünü sildi. Ardından devam etti, "Tanımadığım ve büyük ihtimalle yüksek kir barındıran pis insanların kullandığı musluklara dokunmaktan nefret ederim. Lakin gidecek başka bir yerim yok."

Bu sırada Harold'un annesi, kimsenin farkına varmadığı bir anda odaya giriş yaptı. Antony'i görünce "Sen de kimsin?" şeklinde agresif bir soru sordu. Cevap gecikmedi, "Merhaba hanımefendi, ben Antony Case. Şu pek meşhur olmayan dedektif. Gerçi siz nereden bilece-"

"O sen misin?"

"Ah, işte bu ilginç."

Garipser yüz ifadesi ile Harold sordu, "İlginç olan ne?"

"Daha önce görmediğim halde beni tanıyan ilk kişinin annen olması."

Rose dudak altından güldü. Bu sırada Harold'un annesi, şaşkınlık ve bir tutam sinir ile birlikte duruşunu düzeltti, söyleyeceklerini söyledi. "Senin Harold'un kafasında dolaşan bir hayal ürünü olduğunu sanıyordum."

"Ah, şöyle ki bayan... Harold, soyadınız neydi?"

"Cooper," diye hızlıca cevap verdi Harold.

"Bayan Cooper. Öncelikle bir şeyleri anlamanızı sağlamalıyım... Rose ve Harold'un arkadaşı olan 16 yaşındaki Lois adında bir kız haftalardır kayıp. Kayıp olan erkek arkadaşı ise ayrı bir konu, ki ondan hiç iz yok. Yaptığımız araştırmalar sonucunda, başta Oliver Wayne adında birinden şüphelensek de bu kaçırma olayının arkasında bir grup olduğunu anladık. Ve bu grup ise, terk edilmiş bir akıl hastanesinde beni bayıltıp, şahsi otelinde esir tuttu."

İki genç de aynı anda bağırdı; "Ne?"

"Zor da olsa oradan kaçtım fakat izimi kaybettirmem lazımdı. Zaten kaçarken dış görünüş olarak tamamen farklı bir kimliğe büründüm. Bunu da devam ettirdim. Bir haftadır sokaklarda yatıyorum ve bundan pek hoşnut değilim. Eve gitmeyişimin nedeni ise %98.4 ihtimalle zaten önceden var olduğum mekanlarda gözetleme yapmaları. Şimdi ise, o şerefsizi haklamak için harika bir fırsat ve güvenli bir şekilde planımı kurmalıyım. Size burada kalacağımı söylemek isterim. Umarım kabul edersiniz."

Odada bir sessizlik oluştu. Rose, eli ile ağzını kapatmış, Harold'un kaşları havada kalmış ve annesinin de gözleri sanki yerinden fırlayacak gibiydi.

Yavaş ve sessizce mırıldandı Harold, "Babam iyi ki asker ve burada değil."

"Sanırım annene çektin sen."

Antony, artık yeni bir yer bulmuştu kendine. Günlerdir ortalardan kaybolsa da sonunda sıcak bir duş alabilmişti. Evin bir odası tamamen Dedektif için ayrıldı. Orada Case, kendine ait bir düzen kurmuş ve soruşturmasını yürütüyordu.

Günlerce odasından çıkmadı. Çoğu zaman yemek bile yemiyor, yediği zamanlarda bile bir tepsiye koyup odasına çekiliyordu. Yemek ve duş almak dışında kapıyı araladığı yoktu. Ah, bir de kahve almak için!

Çoğu kez Harold içeride neler yaptığını merak etse de içeriye hiçbir zaman girememişti. Geçen yaklaşık bir haftalık sürede yalnızca bir kez içeride neler olup bittiğini gördü. Case kapının tam kapandığından emin olmayıp, aralık bırakmamış olsa, bu fırsata da sahip olamayacaktı. O sırada da Antony, hiçbir şey yapmadan duvara astığı Samantha ve Matthew'un fotoğrafına bakıyordu... "Umarım orada işler yolundadır. Sizi sevdiğimi asla unutmayın," demişti.

Kısacası kimse planın ne olduğundan emin değildi. En ufak bir şey dahi bilinmiyordu.

Bu sırada Rose da ara sıra geliyordu. Geldiğinde de "Merhaba," demek için Antony'nin kapısını açsa da lafı yarıda bölünür, "Çık!" diye cevap alırdı. Hem de her defasında. Bir şeye odaklandığı taktirde Dedektif ile iletişime geçmez imkansızdı sanki.

Lâkin bu sonsuza kadar sürmedi. Geçici yuvasındaki sekizinci günün öğlesinde, üstünde bir pijama takımı ve elinde kahvesi ile salona geldi. Rose ve Harold ile karşı karşıya kaldı. İki genç, günlerdir odasından çıkmayan adamın, bunu bozmasındaki nedeninin büyük olduğunu düşünüyordu. Harold sevinç ifadeleri ile, dişlerini göstererek güldü ve bağırdı, "Sonunda bitti!"

Dedektif dudağını büzdü, gözlerini kıstı ve başını salladı. "Ah... şey..." dedi ve gayet normal bir şekilde kahvesinden bir yudum aldı. "Evet, bitti."

Merhaba genç dedektifler! Sonunda Bay Case'in güzel bir planı var! Sizce bu plan ne olabilir? Tahminlerinizi bekliyorum... Okuduğunuz için teşekkürler! Yorumlarınızı esirgemeyin. Kendinize iyi bakın!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 02, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MR. CASE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin