Hikayeyi yeni yazmaya başladığım için pek okuyan yok ama zamanla olacağına inanıyorum. Yorumlarınızı ve votelerinizi bekliyorum :Dd:Dd
Görkem'i eve getirdiğimizde kendini yatağa bıraktı ya da düştü. Melisa hemen pamuk getirdi. Ben de yüzünü temizlemeye başladım. Artık onu hesaba çekme vakti gelmişti.
"Ne işin var senin o çocukla ha ???" Görkem:
"Bazılarını nedensiz sevmezsin, uyuz oluyorum o çocuğa!"
"Lan oğlum sen geri zekalı mısın? Sen ona kafa tutabilecek kadar güçlü mü sanıyorsun kendini şu haline bak ya. Halama ne diyeceksin şimdi. Baştan söylüyorum seni korumam haberin olsun."(kızınca böyle atarlı ergene bağlayabiliyorum) Görkem:
"Sen yeterince korudun zaten. Hem sen niye araya giriyorsun o piçle burun buruna geliyorsun. Beni hesaba çekeceğine sen hesap ver." deyince elimdeki tentürdiyotlu pamuğu kanayan kaşına sıkıca bastırdım ve:
"Beyefendiye bak sen. Biraz daha dayak yesen hastaneden toplardık seni gelmiş bana hesap soruyor. Ne halin varsa gör tamam mı!!" deyip kapıyı hızlıca çarpıp çıktım.
Bazen konuşma esnasında ani tepkiler verebilirim ama o konu hep kafama takar. Görkem'in suratına kapıyı çarpıp çıkmış olabilirim ama tüm akşam bunu düşündüm. Nedenini tam olarak bilmesem de mutluydum ama kuzenime acımadan attığı o yumruklar aklıma geldikçe sinirin dibine vuruyordum. Onunla daha önce hiç alakam olmamıştı uzaktan hoşlanmak dışında ama bugün yaptıklarından sonra aynı şeyleri hissedebilir miyim bilmiyorum. Onun gözlerine bakınca, elimi göğsüne bastırınca hayat durmuştu sanki. Birkaç kelime anca söyleyebilmiştim. Ona karşı hoşlanma hissinin dışında korkmaya da başlamıştım. Korkuyordum çünkü o güvenilir biri değildi. Of ben Of. Koca Muğla'da git en belalı çocuğu bul, iş mi bu yaaa.
Ben odamda böyle tavanla bakıştıktan sonra kalkıp balkonun kapısını açtım. Odam ilk katta. Küçük bir balkonu geçtikten sonra hemen bahçeye çıkıyorsun. Kafamı toplamak için balkona oturdum ve tekrar düşünmeye başladım hafif hafif yağmur yağıyordu Ben böyle boşluğa dalmışken bir hışırtı (ya da çıtırtı ya da tıkırtı artık her neyse) duydum. Refleks işte korktum ve içeri kaçtım. Belki kedi ya da köpektir ama yine de korkmuştum. Hızla kapıyı kapattım. Perdeleri de örttüm. Yatağa oturup dizlerimi kucakladım. Ama hışırtı sesi yavaş yavaş ayak sesine dönüştü ve sonunda beni korkudan havaya sıçratan o ses:
TIK TIK TIK
Bu neydi şimdi. Biri cama vuruyordu hem de gecenin bu saatinde. Camı açmaya korkuyordum. Altıma yapma yaşını çoktan geçmesem kesin şu anda bir şeyler olmuştu. O an düşündüm. Evimizin olduğu yer sakin bir kasabaydı. Öyle tecavüzcü sapıklar falan olmazdı. Herkes birbirini tanırdı ama tek biri hariç. O da Melih. Geçen sene buraya gelmişti. Ailesi var mı yok mu bilmiyordum. Tek başına yaşıyordu. Anneme merakımdan dolayı kim olduğunu sorduğumda kesin bir dille uyarılmıştım ondan her yönden uzak durmam konusunda. Ben de araştırmak yerine arada bir göz ucuyla bakmakla yetinmiştim.
Korkum merakımla ettiği kavgada yenildi ve camı açmasam da perdeyi aralayıp kim olduğuna bakmak istedim ama açar açmaz birkaç adım geri fırladım çünkü bir çift siyah göz doğrudan gözlerime kilitlenmişti.
Yüreğimin boğazımda atmasına engel olamıyordum. Tüm damarlarım düğümlenmiş gibi hissettim. Kuzenimi bir güzel pataklayan çocuk bana (!!!!!).
"Kapıyı aç" dediğini duydum daha doğrusu dudaklarını okudum. Başımı iki yana salladım hayır dediğimi anlamasını ümit ederek. Ukalaca gülümsedi. Yağmurdan ıslanan saçlarından damlalar düşüyordu. Ben resmen ona hayran kalmıştım ama korkudan ödüm patlama rekoru kırdı. En sonunda merakıma yenik düştüm.Kapıyı araladım ve nolduuuu? Pat diye daldı odama. Hey ben ayakkabıyla hayatta basmam halıya çünkü o an düşünmem gereken tek şey buymuş gibi. Sinirlenmiştim:
"Heey orda dur bakalım sen kendini ne sanıyorsun ?" dedim. Vay be sesim hiç titremedi. İşte buna şaşırırım.
"Ben Melih" dedi sırıtarak.
"İşte zeka seviyenin düşüklüğüne hayran kaldım. Kimsin demedim farkındaysan. Hem senin burada ne işin var. Ne içtin de bu saatte odama girecek cesaret geldi sana haa ?"
İlk olarak gözlerimin içine tekrar kilitledi gözlerini gözlerimin içine tekrar kilitledi gözlerini.
" İlk soruna gelince basit bir tanışma yaptım. İkinci soru, ilk defa bana engel olmayı başaran kızı tanımak istedim ve üç, bir şey içmeme gerek yok ben hep böyleyim zaten"
Şaşkınlıktan mal mal bakma moduna girmiştim ki Kayla titre ve kendine gel modunu açtım ama açmamla kapamam bir oldu çünkü yavaş yavaş bana yaklaşmaya başladı. Çüş ama bu kadarı da fazla. Geri geri gitmeye başladım arkamda duvar olduğunu bildiğim halde ve tahmin edin noldu?
Duvara tosladım.
Aramızda on santim falan vardı. Korkudan donakalmıştım. Az önceki titremeyen sesimdi şimdiyse tüm vücudum titriyordu. Benden rahat yirmi santim uzundu. Gözlerinin içindeki karanlık çukura düşmüş gibiydim ama o elimi tutup çıkardı sanki. Elini dışarıdan güm güm diye atışı duyulan kalbimin üzerine koydu ve
"Korkma, sana zarar vermem. Sadece aklımdan bu kadar uzun süre çıkmayan kızı merak ettim" dedi. Yumuşak nefesini yüzümde hissedince kendimden geçtim resmen. Şu an hissetmediğim duygu kalmadı. Öfke-Korku-Heyecan...
"Ku-ku zenimi korumaya çal-ıştım " dedim ama o bu sefer dalga geçer gibi güldü. Güler tabi 17 yaşındaki kız konuşmayı yeni öğrenmiş bücür gibi konuşursa karşısında.
"Daha ne öğrenmek istiyorsun git artık" dedim kendimi toparlayarak. Kapını önünden ayak sesleri duyunca tekrar "Git " diyebildim endişeli bakışlarla. Ukala gülümsemesini suratına kopyala yapıştır yaptı ve:
"Burda bitmedi" dedi ve gelişinden daha sessiz bir şekilde odadan çıktı. Derken kapının çalınmasıyla yatağa doğru bir uzun atlama yaptım ve
"Efendim" dedim Babam:
"Sesler geldi de iyi misin kızım" dedi
"iyiyim babacım ben bir şey duymadım" dedim masum gülümsemeyle." İyi uykular canım" dedi ve usulca çıktı odadan. Uyku mu ? Bugün onca şeyin ardından uyuyabilir miydim. Ben işte böyleyim cevabını bildiğim soruları sorup dururum kendime.
Cama bakakalmıştım. Tek istediğim onun gözlerine tekrar bakmaktı ama ODAMDA DEĞİL.
![](https://img.wattpad.com/cover/15501952-288-k971491.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Korku Dinlemez
RomanceBu aşka korkum engel olabilir mi ? Neden tehlikeli olduğunu bildiğim halde ona daha fazla bağlanıyorum? Bu hikayenin sonunda biz hala biz olabilecek miyiz?