Yaz tatilinin son günleri...
Hayatımın en tuhaf ve heyecanlı 3 ayının da bir sonu vardı. Şu son kelimesinden oldum olası nefret ederim zaten. Her şey gözümün önüne geldi bir an. Melisa ve Mete İstanbul'a dönmüştü. Ben tek kaldığım için zamanımı odamda hep o malum kişiyi düşünerek geçiriyordum. Geçen sene sadece hoşlanıdğım çocuk tamamım olmuştu. Hem de o kadar ani olmuştu ki. Sanki bizim kaderimiz beraber yazılmıştı. Korkuyordum da. Her şeyin bu kadar ani ve güzel olması ani ve berbat bitmesine engel olamazdı. İşte o zaman pijamalarını çekip 2 acıklı film izleyince biraz ağlayıp uyuyan kızlar gibi olamazdım ben.
Bu düşüncelerin arasında boğulmak üzereyken içimdeki cırtlak Kayla:
"yeteeeeeeeeer!!!" diye bağırdı.
Koşarak dolabın kapağını açtım. Elime geleni giydim ve dışarı attım kendimi. Biraz yürüdükten sonra çimlerin üzerine yattım. Toprak her zaman iyi gelirdi bana. Sakinleştirirdi. Melihle çıkıyordum evet. Ama herkesin bizi tanıdığı küçücük bir yerdi burası. Telefonla konuşmak dışında pek buluşamamıştık. Buluşunca da ben konuşamamıştım ya orasını hiç karıştırmamak en iyisi.
Aklıma garip garip şeyler geliyordu. Bir sürü farklı hayal kuruyordum. Onun kim olduğuyla ilgili bir sürü tahminim vardı.
1) Zengin bir mafya babasının oğlu
2) Sadece zengin bir işadamının oğlu
......
Derken bir şey fark ettim. Bu zenginlik olayı neydi. Biraz düşündükten sonra ukalalığı yüzünden onun sadece zengin olduğunu düşünmüştüm. Bir anda ağzımdan:
"OOOOF Seni Seviyorum" çıktı.
"Ben deee" diye karşılık gelince meşhur çığlıklarımdan bastım.
"Anlamadığım şey Kayla neden başında ooof vardı."
"Şey ben ıı şey" diye yuvarlerken cevabı fırlattım gitti.
"Kimsin sen Melih?"
"Buna takılma şimdi sana söz veriyorum çok yakında öğreneceksin" deyip yarım metre uzağıma yattı.Ben de fırladığım yere geri döndüm. O ara boynundaki kolye dikkatimi çekti. Garip bir şekli vardı. Ne olduğunu anlayamadım. O kolyeyi daha önce de görmüştüm ama nerde ?
..
"Hadi Kaylaaaa 1 saate çıkıyoruz"
Annemin bu bağırmasıyla bavulumun üstüne oturdum ve patlamadan kapatmayı başarabildim. O ara aklıma aklımdan hiç çıkmayan Melih geldi. O günden beri ne telefonda ne de yüz yüze konuşmuştuk.Yanıma alacağım küçük çantamıda hazırladıktan sonra yatağın üzerine attım kendimi.
TIK TIK TIK
Sesi duyunca sıçradım yataktan tabi. Koşarak camı açtım ve içeri atlayan bir Melih buldum. "Annemler evde ne yapıyosun sen?"
"Fazla kalmıycam. Sana gitmeden önce bişey vermeye geldim." dediğinde bir Yuh Saçmalama kaçtı ağzımdan.
Tabi bizim ukala iyice dalgaya aldı beni ve nefesini duyabileceğim kadar yaklaştı.Dudaklarıma küçük bir öpücük bıraktı ve boynundaki kolyeyi çıkarıp boynuma taktı.
"Kayla ona iyi bak. Yakında almaya geleceğim." deyip geldiği yerden çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Korku Dinlemez
RomanceBu aşka korkum engel olabilir mi ? Neden tehlikeli olduğunu bildiğim halde ona daha fazla bağlanıyorum? Bu hikayenin sonunda biz hala biz olabilecek miyiz?