27.İsteme

5.5K 522 94
                                    

***

    Irmak şaşkınlıkla müdüre hanıma bakıyordu.Üzerinde genellikle çok ciddi ortamlarda bulunduğu zaman giyindiği siyah bordo karışımı takımı ile tüm sevecenliğiyle Irmağı hayranlıkla inceliyordu.

   Çok uzun zamandır görmüyordu Irmağı.Sonradan gelmişti müdür konumunda yurda.Irmak gördüğü en özel kişilerden biriydi.Bu her zaman da böyle olacaktı.Onu bir an bile yalnız bırakmayacaktı.

   Müdüre hanım daha fazla dayanamayarak karşısında güzelliği ile büyüleyen Irmağı sıkıca sardı.

Irmak şaşkınlık ve mutlulukla sarıldı çok sevdiği bu insana.

-Siz ? Nasıl ?

Müdüre hanım öne düşen kahkülünü kulağının arkasına koyarken  gülümsüyordu tüm içtenliği ile.

-Birileri seni çok seviyor.Senin mutlu olmam için beni getirdi.
   Ah kuzum zaman ne kadar da çabuk geçiyor.Senin küçüklüğünu hatırlıyorum ben.

   Irmak üçüncü kez gözyaşlarına hakim olamadı.Zehra babaane gelmemişti bu sefer.

  Kapının önünde bir süre sarılı kaldıktan sonra Irmak içeriye davet etti müdüre hanımı.

   Onun gelmesi Irmağı çok mutlu etmişti hüzünlendirdiği kadar.

   Herkes salonda heyecanla bekliyordu.Eda kendi istemesini hatırlarken tebbesümü yüzüne yayılmıştı.

   Duygu ise arkadaşının mutlu olacağını bildiği için seviniyor ,bir yanı ise buruktu.Irmağı kendi kardeşi gibi görmüştü her zaman.

  Onu başkası ile paylaşmak ağır geliyordu.Rüzgarın değişimine tanık olmasaydı kesinlikle kabullenmezdi bu evliliği.Kardeşinin üzülmesini istemezdi.

   Kapı çalınca önde Zehra babaane ardında Müdüre hanım ve Irmak olmak üzere salondan çıktılar. Kızlar içeride bekliyorlardı.

    Zehra babaane kapıyı açtığında heyecanla bekleyen torununa baktı.Onu ilk kez bu kadar heyecanlı görüyordu yaşlı kadın.Yanındaki Sultan hanım da en az onun kadar mutlu ve heyecanlıydı.

   Hemen rolüne bürünerek kaşlarını çattı. Kızını verecekti o kadar kolay değildi.

-Hoşgeldiniz efendim.Buyurun.

    Kenara çekilerek yol verdi misafirlare.Önde Umut ve babaanesi Sultan hanım  ardından Rüzgar ve Ozan girdi.

  Rüzgar elindeki çiçeğin titrediğini fark etti.Şaşkınca çiçeğin yaprağına dokundu yavaşca.

   Elinin titrediğini fark edince hemen ceketinin cebine soktu ellerini gizlemek istercesine.Bu kadar heyecanlanınca ne yapacağını şaşırır ,eli ayağına dolaşırdı.

  Eğer yalnış bir hareket yaparsa babaanesi Irmağı vermezdi.Biliyordu.

   Irmağın elbisesine baktığında hayal ettiğinden daha güzel olduğunu fark etti.

   Elinde ki çiçekleri Irmağa uzattı çekimser bir şekilde .

   Irmak Rüzgar'ın karşısında ilk defa bu kadar heyecanlandığını hisetti.

   Onlar salona geçerken Irmak , Eda ve Duygu mutfağa kahve yapmak için gittiler.

   Irmak Rüzgar'ın kahvesine bolca tuz ekledikten sonra Duygunun uzattığı tepsiyi eline aldı.

   Bir anda heyecan basmıştı, tepsiyi zorlukla taşıyordu.

   Vücudu istemsizce titriyordu.Kahveleri dağıttıktan sonra  köşede ki masaya oturdular birlikte.

HuzurumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin