8.Alışveriş

7.2K 564 96
                                    


***

    Irmak ve Zehra babaane sabah erkenden kalkarak Irmağın evinde namazlarını kıldıktan sonra kahvaltıyı hazırlamaya başladılar.

  Yarın dersleri başlıyordu Irmağın.Son gününü dinlenerek geçirmek istiyordu bu yüzden.

   Bahçeye hazırladıkları sofraya otururken Rüzgar kucağında Afranurla birlikte masaya doğru geliyordu.

  Genelde erken kalkmazdı bu yüzden Zehra babaane şaşırmıştı.Rüzgara günaydın diyerek uykulu bir şekilde ona bakan Afranuru  kucağından aldı.

   Zehra babaane Afranuru doyururken Rüzgar masaya oturmuştu.

  Irmak ise gerilmiş bir şekilde bir an evvel kahvaltının bitmesini bekliyordu.O adam onu çok geriyordu nedensizce.Rüzgar çayından bir yudum içtikten sonra;

-Irmak hanım alışveriş yaptınız mı dün ?

   Dedi.Irmak Zehra babaaneye saygısızlık olmaması için kısa bir sekilde cevap verdi.

-Evet.

  Rüzgar elinde ki çatalı gri dantel örtülü  masanın üzerine bırakırken;

-Çok az şey almıştın.

   Soru sorar şekilde söylemişti Rüzgar.

  Ne söyleyeceğini merak ettiği için erken kalkmış kahvaltıya gelmişti.Yalan söyleyip söylemeyeceğini çok merak ediyordu.

   Irmak derin bir nefes alarak kendini sakinleştirmeye çalıştı.Bir elin verdiğini diğer el görmemeliydi ama yalanda söylemek istemiyordu.

  Bu adama sinirlendiği gibi bugüne kadar kimseye sinirlenmemişti.

   Irmak normal yaşantısında kimseye kolayca sinirlenmeyen biri iken Rüzgar en ufak hareketiyle bile onu sinirlendirebiliyordu.

  Zehra babaane koruduğu suskunluğunu bozarak ,

-Haklısın Rüzgar.Peki tamam.Sen bizi bugün alışverişe götür Irmak alışverişini tamamlasın ,benim de almam gereken şeyler var.Afranurda sıkılıyor evde.

Rüzgar ve Irmak aynı anda ,

-Olmaz.

  Diye bağırken Rüzgar babaanesine şaşkın bir şekilde bakmaya başladı.Nerden çıktı bu alışveriş diye düşünüyordu.

  Irmağı zor durumda bırakayım derken kendisi yanmıştı.Bütün bir gününü bu kızla geçirmek onun gözünde eziyetten farksızdı.

  Irmak da bu adamla aynı ortamda da bulunmak bir yana olsun adını duymak bile istemiyordu.Zehra babaane karşısında ki  iki gence ağlamaklı bir şekilde  bakarak,

-Tamam siz zaten gelmeyin.Alt tarafı bir şey istedim Rüzgar.Tamam sen götürme yollarda tek başıma dolaşayım.Görüyoruz haberlerde başıma da bir şey gelsin o zaman mutlu ol.

   Zehra babaane çok net bir şekilde tavrını belli etmişti.Irmak konuşmak isteyince aynı tavrını koruyarak,

-Tamam ırmak.Sende beni tek bırak.Yorulayım, kötüleşeyim, tansiyonum düşsün sen benimle ilgilenme.Tamam ben ikinizede küstüm.
Değil mi Afra nur bak babaaneni üzüyorlar.

   Rüzgar sinirden ne yapacağını bilmiyordu.Elini burun kemiğine dayamış sakinleşmeye çalışıyordu.Bütün yollarının bu kıza çıkması onun canını çok sıkıyordu.

   Irmak  ise yaşlı kadının üzülmesine dayanamıyordu.

  Rüzgar ve Irmak aynı anda,

HuzurumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin