BABAMA Mektuplar

19'06'2016/05:26

Merhaba Baba

Bir araştırmaya göre insan birini unuturken ; ilk sesini sonra görüntüsünü  ve en sonda davranışlarını unuturmuş . Ama kokusu asla burnundan gitmezmiş . Bende ilk duyduğumda pek inanmamıştım   ama düşününce gerçeklik payı da yok değil . Mesela ; ben senin son zamanlarındaki kanserin yüzünden kısılan sesini az buz hatırlıyorum , resimlerin internet siteleri sağ olsun hep gözümün önünde birşeye sinirlenirsem hep ona bakıyorum artık , kavga etmekten yoruldum çünkü . Davranışlarına gelirsek ; sen hep bize karşı - abim ve bana karşı - bir adım geride dururdun sevdiğini söylemezdin ama hissettirirdin hep... Espriler yapardın ; her zaman ki gibi cici anne meselelerini açıp gülerek atışırdık anneme... Her karne alıp eve geldiğimde sırf bana aferin demen için ilk olarak dükkana gidelim derdim anneme  - tabi annem götürmezdi o ayrı konu -  akşam olunca görürsün gelir derdi hep , dediği olurdu ama gelirdin kapıdan girdiğin anda koşarak karnemi alıp sana göstermeye çalışırdım karneden de pek anlamazdım ama yine de aferin kızım demeni beklerdim , sen tabi benim heyecanımı görüp gülerek ' yemek yedikten sonra abinle senin karnene bakarız tamam mı kızım ? ' derdin . Ama ben yemekten sonrasını bekler miyim ? Beklemem . Alırdım karnemi yemek yerken sohbetin arasına sıkıştırırdım bir dersin notunu , en son dayanamaz sırf susmam için alırdın karnemi eline bakardın şöyle güzelce bir kaç soru sorup ' aferin kimin kızı sonuçta babasına çekmiş ' diyerek anneme gönderme yapardın... Derneklerin piknikleri hep aynı ya gün ya da haftaya gelirdi , bizde ailecek oylama yapardık . Mesela ; sen Ekseli pikniğine gitmek istiyorsan ya abim senle gelicekti ya da ben . Bu oylamanın en sevdiğim yönü rüşvetti. Az abur cubur götürmemişimdir . Abim hep annemi seçtiği için ben sen yalnız gitme diye seni seçerdim , birde para sendeydi o da ayrı mesele karıştırmayalım :)... Kokuna gelirsek eğer tam işte bu koku senin  kokun diyemem , seninkisi kışın birazcık soğuk kokusu hafif sigara ve yağmurdan sonra ki  toprak kokusunun karışımıydı , yazın hafif terli ten kokusu ve birazda baharatlı parfüm . Hiç parfüm sıktığını görmedim ama çok güzel kokuyordu . Favori kokum kışın koktuğun kokuydu ferahlatıcı ve güven veren bir kokuydu .

Ben inanmıyorum hala öldüğüne , bazen evde kendi kendime konuşuyorum ama karşımda sen varmışsın gibi öyle böyle de değil hararetli hararetli anlatıyorum , bugünü , dünü , kaç yıl önce olmuş bitmiş olan olayı , ... Anlatıyorum işte açılıyorum biraz , sonra kendime gelip yine ben kendi kendime konuştum değil mi ? diyorum . Bu çok kötü bir şey Allah düşmanıma yaşatmasın . Ama imreniyorum galiba başka kızların babalarıyla oturup dertleşmesini , halini hatrını sormasını , bayramlaşmasını , beraber kanlı canlı doğum günü kutlamasını ,... Bana o kadar saçma geliyor ki , hani benim babam yok o halde onların neden var ? Ya da ben ne yaptımda bunları hak etmedim ? Herşeyin bir açıklaması varsa bunun neden yok ?

Ama halimede şükrediyorum . Annem hayatta , abim hayatta , sevdiğim kişiler iyiler sağlar , bunları olmayanda var . Onlar ne günah işledi ?

Bazen gerçekten olduğumuz durumdan şükretmemiz gerekiyor . Çünkü hayat bir sınav zamanın ne zaman dolucağını bilmiyorsun , sorularına , cevaplarına , yaptıklarına dikkat etmen gerekiyor . Yoksa 3 yanlış 1 doğruyu götürür :)

Sanırım çok uzattım . Ben kimseyi ağlatmak istemiyorum . Gülün , sevinin , kahkaha atın , dün ne oldu diye değil bugün nasıl olucak diye düşünün .

Tüm babaların babalar gününün kutlu olması dileğiyle...

Babalar günün kutlu olsun baba , üzgünüm yine hediye almadım , affedersin...