Harry ve Ron masanın tam ortasında, kutlamaların merkezindeydi. Önlerinde Hermione'nin Perkins Tatlı Evine yaptırmış olduğu böğürtlenli pasta vardı. Pastanın üzerindeki hareketli resimde Harry ile Ron Kızıl Pelerinlerini giymişti; Harry kocaman bir gülümsemeyle el sallarken Ron, pazılarını şişirerek muzip pozlar veriyordu.
Grimmauld Meydanı 12 Numara'yı sarsan kahkahalar arasında servis yapma görevi (biraz da eğlenebilmek amacıyla) elinin ev işlerine pek yatkın olmadığı bilinen Ron'a verilmişti. O da etrafındakilerin güvenini boşa çıkarmıyordu; pastayı çeşitli boylarda ve şekillerde beceriksizce dilimliyor ve dağıtıyordu. Mesane şeklinde kestiği dilimlerden birini Neville'e uzattı, ancak tabağı biraz erken bırakınca pasta Neville'in kucağına düşerek kum rengi kanvas pantolonunu mahvetti. Ancak bu tarz ufak çaplı mutfak kazaları konusunda tecrübeli olan Mrs Weasley lekeyi birkaç saniyede yok etmeyi başardı.
Ron'un hemen yanındaki Harry ise kucağına Ted'i almıştı. Andromeda Tonks torununa enine lacivert beyaz çizgili tişört giydirmiş, kafasına minyatür bir kaptan şapkası takarak denizci havası vermişti. Ted sıkıca tuttuğu oyuncak asasını salladıkça havaya martılar ve güvercinlerle beraber parlak krepon kağıtları saçılıyordu. Bebek bu renk cümbüşü arasında kahkahalar atarken, Elwyn bunu fırsat bilip mama dolu kaşığı ağzına tıkıyordu.
Üstü yeniden tertemiz olan Neville, "Sınavı geçmeyi başarmanız müthiş," dedi. "Görünüşe bakılırsa sadece çalışarak ve karmaşık büyüler ezberleyerek başarılı olmak mümkün değilmiş."
Harry martıların peşinden gitmek için kucağından atlamaya çalışan Ted'i zaptetmeye uğraşırken başını salladı, "Aslına bakarsan ciddi ciddi ölüm yiyenler tarafından kaçırıldığımı sandım."
Ron, vahim bir büyü kazası sonucu yarısı uçmuş gibi görünen pasta dilimini Luna'ya uzattıktan sonra "Akromantula'yı görmeliydin, hele ki kıskaçlarını," dedi. Ellerini ağzına yaklaştırıp, işaret parmaklarını çengel şeklinde büktü. "Beni neredeyse köprüye kadar kovaladı. Kurtulabilmek için engelleme büyüsü yapmam gerekti. İlk seferinde karnından vuramasaydım işim bitikti."
Harry son kaşığını da yutan Ted'i Elwyn'e teslim etti, "Hogwarts'ta karşılaştığımızda Bakanlık'a girmek istediğini söylemiştin, fikrin değişmediyse Kingsley ile konuşabiliriz."
Neville başını salladı, "Değişmedi, sadece mezuniyetten sonra annemle ve babamla biraz vakit geçirmek istedim."
Ron atıldı, "Onlar nasıl? Düzeldiler mi?" Hermione onun bu tez canlı çıkışı yüzünden kaşlarını çattı, Ron bu durumu fark etmedi.
"Daha iyiler, tamamen iyileşme şansları yok tabi, ama her gün daha iyiye gidiyorlar; hedefim en azından onları eve getirebilmek." İçini çekti, bir an düşündü, sonra "Savaştan sonra ilk işim St Mungo'ya gitmek ve olanları anlatmak oldu," dedi. "Bellatrix Lestrange'in öldüğünü söyledim. Anlayıp anlamadıklarından emin değilim ama en azından ben kendimi iyi hissettim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Harry Potter ve Kızıl Pelerin #Wattys2018 Galibi
FanfictionHogwarts'a geri dönmeye ne dersiniz? Ya Harry ve Ron'un adım adım Seherbaz oluşunu, Hermione'nin Bakanlık'ta parlayışını görmeye? Azkaban'ı ziyaret etmeye? Müthiş Quidditch maçları izlemeye? Harry Potter ve Kızıl Pelerin, Hogwarts Savaşı'nın ardında...