Kaçış

45 5 0
                                    

Harun olanları anlatınca Emre'ye olan nefretim daha da arttı. Emre ikimizi birbirine düşürmek istemişti. Ama bilmiyorduki bizim arkadaşlığımızı, yakınlığımızı. Her şeyi, her yaşadığım şeyi Emre'ye ödetecektim. Yanına kalamazdı bu yaptıkları.

Tam iki saattir Harun ile bir bankta oturmuş öylece duruyorduk. Harun olanları anlattığından beri sadece düşünüyordum. Ani bir mesaj sesiyle irkildim. Mesajı Emre göndermişti. Numara gizliydi ama mesajın başında ben Emre yazıyordu zaten.

Selam Masal,
Ben Emre. Hani senin çocukluk arkadaşın olan. Şu son günlerde çok duygusallık yaşamışsındır. Melike burda gayet memnun. Bizle beraber yemek yiyip eğleniyor. İstersen fotoğrafta atabilirim sana. Gerçi doğru bana nasıl ulaşacaksın ki? Acıdım sana bu yüzden bir ip ucu vericem. Bakalım Melike'yi bulabilecek misin? Melike'nin bulunduğu yer benim en sevdiğim yer, en rahat olduğum yer, eğitimimi aldım yer. Hadi daha kolay bir ip ucu vereyim. Buraya sadece ışınlanabilirsin.
Hadi sana kolay gelsin.

Bu ne demek ya? Nasıl ip ucu? Mesajı Harun'a gösterdim. Okudu. Kaşları çatıldı. Ama sonra gülümsedi.

Masal ben neresi olduğunu biliyorum.(harun)

Ani bir refleks olarak ayağa kalktım.

Ne? Cidden mi?!!(ben)

Evet. Emre'nin en rahat ettiği yer neresidir sence?(harun)

Ne biliyim ben. Emre'yle mi uğraşıyorum sanki.(ben)

Dur bak. Şimdi Emre'nin elementi ne?(harun)

Su.(ben)

Peki Emre hala bu şehirde olduğuna göre.(harun)

İyi de burda deniz falan yok ki.(ben)

Masal beynin durmuş senin. Deniz yok ama Emre'ye yetecek kadar büyük bir göl var.(harun)

Yani?(ben)

Yani diyorum ki Emre Melike'yi gölün içinde saklıyor olabilir.(harun)

Mantıklı ama Melike boğulur o zaman.(ben)

Peki ya Emre'nin bulunduğu yer suda kurulmuş bir yerse.(harun)

Peki öyle diyelim. Nasıl ışınlanıcaz? Işınlanmayı bilmiyoruz ki.(ben)

Bence sizin eve bir gidelim. İçimden bir ses orda işimize yarar bir makine olduğunu söylüyor.(harun)

Sende bişeyler var yine ama. Hadi neyse(ben)

Güldü. Benden bir şey saklıyordu. Biliyordum. Banktan kalktı. Yürümeye başladı. Peşinden gittim.

Eve vardık. 10234 merdiven çıktık. Kapı açıktı. İçeri girdik. Odama baktım. Darmadağındı. Kalan kıyafetlerim yırtılmıştı. Umursamadım. Ancak en başından beri düşündüğüm tek şey vardı. Annem, babam ve kardeşim. Neredeydiler ve neden beni aramadılar?

Düğmeye bastım. İçeri girdik. Koridordan geçtik. Harun dediğim gibi bir şey saklıyordu ve bunu şuan öğrenmiştim.

Bir ışınlanma cihazı! Harun güldü.

Tronları buraya getirelim. Diğerlerini bu makineyle yanımıza ışınlarız. Makinenin mini boyu var. O yüzden önce tronlarla başlayacağız. Tam yeri saptadıktan sonra ışınlanırız.

Tamam.

Tronları getirdik. Hepsi siyahtı. Ancak oturma yerleri renkliydi. Pembe, mor, kırmızı, mavi ve turuncuydu. Harun bizi ışınladı. Tronlarla beraber gölün çok uzağına ışınlandık. Eylül, Ecehan ve Emirhan neye uğradıklarını şaşırdılar.

KalemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin