Emre'nin Teklifi

47 6 1
                                    

Gözlerimi açtım. Okulun revirindeydim sanırım. Yanımda kimse yoktu. Bir an sonra bayılmadan önceki gördüklerimi hatırladım. Harun. O, Emre ona kalemi değdirmişti. Harun da ölmüştü.

Ağlamadım. Gözümden yaş gelmedi. İçim sinir duygusuyla kaplıydı. Emre'ye her şeyi ödecektim. Arkadaşlarımı öldürmeyi, kaçırmayı, kendi tarafına almayı.

Masal? Uyanmısın.(harun)

Kafamı kaldırdım. Harun tam yanımda duruyodu. Hemen ayağa kalktım. Sevinçle ona sarıldım. Ölmemişti. Ama nasıl?

Harun sen yaşıyosun.(ben)

Evet.(harun)

Ama gözlerimle gördüm. Sana kalemi değdirmişti.(ben)

Evet.(harun)

O zaman nasıl ölmedin?(ben)

Ölmemi istiyosun yani. Tamam anladım.(harun)

Kapıya doğru gitmeye başladı. Koştum hemen.

Ya öyle demek istemedim. Yani nasıl ölmedin? İyiki ölmemişsin gerçide.(ben)

Anlatıcam ama bundan kimseye bahsetmeyeceksin.(harun)

Tamam. Söz.(ben)

Bak şimdi hani biz Melike'nin kaçırıldığı gün Emre'yle kavga ettik ya. İşte ben onu uçurduğumda Emre elektirik verdide düştüm ya. İşte düştüğüm zaman hiç acı hissetmedim. Kötüde hissetmedim. Sanki hiç yaralanmamış gibiydim. Sonra sen ve Emre atışıyodunuz. Somra sen Emre'ye kalemi saplayacağın sırada Emre seni, Yusuf ve Efe de beni tuttu. Ben onlarla kavga ederken Emre elinden kalemi almış ve sana değdirmek üzereydi. Ani bir hareketle Yusuf ve Efe'ye çok güçlü bir hava akımı gönderip yanınıza koştum. Emre kalemi sana değdiremeden seni yere ittim ve Emre'ye vurdum. Sonra Emre sinirle kalemi bana sapladı. Ama bana bişey olmadı. Emre bana doğru boş boş bakıp " lanet olsun ölümsüzlük taşı bundaymış" diyip ışınlandı. Kalemi çıkardım. Daha sonra hocalardan birini çağırıp hocam yürürken başı döndü bayıldı dedim ve senirevire getirdik. Daha somra merak edip ölümsüzlük taşını araştırmaya başladım. Bu eskiden kalma bir efsaneymiş zaten. Denilene göre ölümsüzlük taşının değdiği bir canlıyı ölümsüz olmasını ve acı çekmemesini sağlıyormuş. Eve gidince her yeri arayacağım ve bu taşı sizede değdireceğim.(harun)

Bu çok ilginç. Ancak Emre'nin yeni hedefi olacaksın biliyosun değil mi?(ben)

Maalesef(harun)

Harun kafasını yere eğmiş düşüncelere dalmış gibiydi. Emre'nin yeni hedefi oydu büyük ihtimalle. Umarım almazdı onuda. Melike'yi ayırdığı gibi onuda ayırmazdı benden...

##########################

Melike'nin ağzından

Uyandığımda hatırladığım tek şey Emre'nin beynimden elektrik verip beni bayıltmasıydı.

Bulunduğum yer sadece lacivertti. Eşyalar, duvarlar, zemin. Bense bir yere oturmuştum. Nereye diye baltığımda yatakta oturduğumu gördüm. Bağlı değildim. Ayağa kalktım. Kapıya doğru yürümeye başladım. Kapıyı açtığımda lazerleri son anda farkettim. Kapı tamamen lazerlerle kaplıydı.

Geri çekildim. Odayı keşfetmeye başladım. Masanın üstünde bir kutu vardı. İçini açtım. Masal'ın bulduğu üniforma mektup ve fotoğraflar vardı. Mektubu daha önce okumamıştık. Ama merak etmiyordum zaten. O yüzden üniformayı çıkardım. Siyah bir tayt üstüne çok tatlı yeşil bir etek, üstüne yeşilbir üst ve siyah bir kemer vardı. Aynı Masal'ın ki gibiydi. Ancak yeşili. Botlarda aynıydı zaten.

KalemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin