Değişik kalemler. Ucundan bıçak çıkan, uzayıp kılıç olan, asa gibi kullanılabilen kalemler. Bu kalemlerin özellikleriyle ilgili gizemli geçmiş. Bu sırrı öğrenmek isteyen bir grup öğrenci, Emirhan, Ozan, Harun, Eylül, Sıla, Masal ve Melike. İçlerinde...
Kuleye yaklaştık. Hala yorgundum. Sonuçta ilk defa bu kadar büyük bir güç kullanıyordum. Aslında fazla zorlanmamıştım. Bir anda olmuştu her şey.
Kulenin kapısına geldik. Ancak hala Ecehan ve Emirhan yoktu. Onları yanımıza ışınlardık aslında ama ben ısımı sadece Harun'a göre ayarlayınca hassas olan ışınlanma cihazıda eriyip gitmişti.
Ecehan ve Emirhan napıyolardır acaba?(melike)
Keşke bilsek.(ben)
Kuleye onlar olmadan giremeyiz.(eylül)
Biraz daha bekleyelim. Gelmezlerse yine duvar üzerinden yürür ararız onları.(harun)
Bence şimdiden aramaya başlayalım.(ben)
Tamam hadi dağılalım o zaman. Gruplaşmadan daha çok yer ararız.(melike)
Aynen hadi başlayalım.(eylül)
Ayrıldık. Ben kuzey, Harun'doğu, Melike batı, Eylül ise güney yönüne gitmişti.
İlerlerken bir yandanda mezuniyeti düşünüyordum. Acaba ne zaman yaparlardı?
Ne giyecektim?
Saç?
Makyaj?
Elbise?
Yani şuan düşünülecek şey değil ama insan merak etmiyoda değil.
İlerleyebildiğim kadar ilerledim. Duvarın üstünde görüş alanıma giren her yere baktım ama yoklardı. Bende geri döndüm. Giderken daha önce görmediğim çok güzel bir taş buldum. Renkliydi. Oval gibi bir şekli vardı. Taşı elime alıp yürümeye devam ettim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Geri döndüğümde Melike ordaydı. Anlaşılan oda bulamamıştı.
Biraz daha bekledik ve Eylül geldi. Oda bulamamıştı.
Sanırım bir saat geçmişti ki Harun, Ecehan ve Emirhan geldiler. Biz onlara olanları anlattık. Onlarda bize. Dediklerine göre labirentte bir sürü klona rastlamışlar ama hemen uzaklaşmışlar.
Hadi kuleye gidelim artık.(melike)
Tamam hadi gidelim.(harun)
Kuleye doğru ilerledik. Kule kapısı biz gelince açıldı. İçerisi daracıktı. Sadece upuzun bir koridor ve bu koridorun sonunda biri çıkış, biri de yeni oyun olan kapı vardı.
Kapılara yaklaştık. Nedense içimden bir ses soldaki kapı diyordu. Diğerlerine baktım.
Ne dersiniz?(ben)
Bence sol.(emirhan)
Bencede.(harun)
Yüzde elli şansımız var. Off ya hangi kapı?(eylül)
