4. Bölüm "İLK TESLİMİYET"

37 4 1
                                    

Bölüm şarkısı:
Cengiz özkan.
Bir ay doğar...

Bulutlar kapalıydı, güneş ufuk çizgisinden ufak bir şekil almış bu diyârdan diğer diyâra doğru gidiyordu. Güneşin hareketini bile gözümle görebiliyordum. Ama birçok şeye engel olamadığım gibi bir kez daha güneşin ufuktan gidişine engel olamadım. 

Güneşin gitmesine her ne kadar engel olmak istesem de bir o kadar da gitsin istiyordum.

Ben karanlıktım ki !

Ben karanlıkta mutlu olurdum.

Ben ışığı sevmezdim.

Sadece beni güneşin batışında ki turuncu,  kendine hayran bırakıyordu. Karanlıkla sonuçlanacak bir şey ancak böyle güzel bir renk şöleni yapabilirdi.

Evimin karşısındaki yüksek binanın üstündeki terasa oturmuş, ayaklarımı sallandırıyordum. Burası alparslan evime geldiğinde benim geldiğim yerdi.  Neden burdayım bilmiyorum ama eve gitmek istemedim. Alparslanı burada da bekleyebilirdim.

Önümde olan işlek caddeye bakıyordum. Bir bakıma yolunu bile gözlüyor olabilirdim. Telefonum çalınca kaşlarımı çattım.

Beni kimse aramazdı.

Cebimden telefonu çıkarınca arayan kişiyi görünce şaşırmadım. Annem beni arardı. Çok sık olmasada sürekli kontrol ederdi.

"Efendim, anne " ona anne demek zor olmuştu ama bir kere dedikten sonra hep öyle demek istemiştim.

"Yağmur kızım nerdesin? " sesinden anladığım kadarıyla bir şeylerle uğraşıyordu. Belki yemek yapıyordu.

"Evin oralardayım. Bir sorun yok değil mi?" 

"Ahh hayır hayır bir sorun yok sadece akşam yemeğe gel diyecektim seni özledim. "Kendimi ne kadar yalnız ve boş hissedersem hissediyim, beni özleyen benim olduğumu bilen biri vardı. O bir anneydi.

"Bende seni özledim ama bugün için başkasına söz verdim. Yarın gelsem olur mu ?" Gerçi alparslana tam bir söz vermiş sayılmazdım ama olsun bugün gelecekti değil mi?

"Başkasına mı söz verdin ?" Deminki yaptığı işi kestiğini hissettim. Şuan tüm dikkati bendim.

"Evet hemde senin istediğin gibi bir erkek ve hoş birisi." Telefonu kendimden uzaklaştırdım ve kıkırdadım. Annem diğer annelerin aksine benim bir erkek arkadaşımın olmasını çok istiyordu.  Sanırım beni yalnız görmekten sıkılmıştı.

"Ahh bu harika bir haber peki peki bugün gelme. Siz eğenmenize bakın. " annemin yüksek sesli çığlık sayılacak derecede konuşmasına burun kıvırdım.

"Düşündüğün gibi değil. " diye söze başlayım dedim ama beni engelledi.

"Tamam tamam bana açıklamada bulunmak zorunda değilsin.  Sen yetişkin birisin ve ben çok mutlu oldum yani..." o orda konuşurken telefonu kendimden uzaklaştırdım.  Derin bir nefesten sonra onun dediğini  duymadan konuştum.

"Anne kapatıyorum. sonra konuşuruz seni seviyorum." Dedim ve kapattım. Eminim bir sürü hayallere kapılmıştı. Onu ilk gördüğüm anda yakama yapışacağı kesindi.

Orada bacaklarım sarkık bir şekilde uzunca bir süre oturduktan ve artık havanın karardığını görünce ayaklanıp  aşağıya indim. Tam yola çıkmıştım ki siyah bir arabanın bacaklarımın dibinde durduğunu görünce göz devirdim. Arabaya bakmadan bile bana bunu yapacak kişiyi tahmin etmek zor değildi.

Buğulu KALPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin