SEN GÜZELSİN (Kore)

En Yakışıklı,En Zengin,En Gözde

Yi Jung'a döndüğümde ifadesi değismemisti hala gülüyordu.Tam bir sey diyecekken gelen sesle arkamı döndüm.

-Heyy Türkiye'den gelen kız nerede??

Ooo aahagaha o ne la?  Su an onumde bir meteor duruyor.Tüm kızlar etrafını sarmıs oppa diye sarılıp koluna girmeye calısıyordu.Aralarında Soo Min ' de vardı.

-Hey iste oradasın.

Parmagıyla beni isaret etti ve  yanındaki kızları itip bana dogru yürümeye başladı.Evet yanlıs okumadınız bana dogru yürümeye basladı..Yanıma geldiginde gülümseyip beni bastan asagıya süzdü.Aynı sekilde ben de onu süzdüm.

-Ben Chin Hwa.Bu okulun en yakısıklı, en zengin ve en gözde ögrencısıyım.

Gülümsedim.

-Ben de Ceren. Sadece öğrenciyim.

Chin Hwa kahkaha atmaya basladı ve atik bir hızla kolumdan tutup beni kaldırdı.Sağ elini omzuma attı ve beni sınıfın dısına cıkardı.Tüm kızlar sanki beni bogacak gibi bakıyorlardı.Özellikle Soo Min.Basını cekistiriyor ve digerleri de onu sakinlestirmeye calısıp bana ölümcül bakıslar atıyorlardı.Ben ne yaptım yaa.Kıpırdanarak kolunun altından kurtulmaya calıstım.

-Heyy bırak beni.Nereye götürüyorsun?

-Vay canına koreceyi güzel konusabiliyorsun.

Gülümsedim bu iltifat hosuma gitmisti.

-Tesekkur ederim ama beni nereye goturdugunu soyleyecek misin?

Kantin gibi bir yerde durdugumuzda beni sandalyelerden birine oturttu ve kendiside karsıma oturdu.

-Sadece bir seyler icmek istiyorum.

Ona saskın bir sekilde baktım.Nazikce teklif etse normal bir sekilde gelirdim. Bosuna ne surukluyorsun. Zaten geldigimden beri herkes beni surukluyor.Normal yuruyemedim bi.Sacmalamayı kesip icinde bulundugum duruma goz attım.Okulun en yakısıklısı tüm kızların yapısıp sevgili olmak istedigi en gozde ogrenci benimle bir seyler icmek istiyordu.Bu bana izledigim kore dizilerini hatırlatmıstı.Gercekten inanamıyordum rüya gibi ama değil.O kadar mutluyum ki.

-Cok yakısıklıyım degil mi??

Ne dedigini anlamaya calısırcasına baktım.Ve yaklasık bes dakıkadır Chin Hwa'yı inceledigimi farkettim

Onumuze gelen meyve suyuyla bakıslarımı Chin Hwa 'dan cektim.Ve cevap verdim.

-Ne kadar yakısıklı,zengin,gözde olman beni ilgilendirmiyor.

Yalan yalan kullıyen yalan.

Sasırmıstı hem de cok. Ben de kendime sasırmıstım.Bir sey soylemek icin agzını acıp kapatmıstı.Meyve suyumdan bir yudum cektim.Bunun üzerine soguk soguk iyi gider.

-Sevdim seni.

Kafamı kaldırdıgımda gülüyordu.Ben de gülümsedim.Telefonuma gelen mesajla elimi cebime atıp telefonu cıkardım. Ha Na atmıstı mesajı.Hızla acıp okudum."Neredesin hadi cıkacagız."

Cevap yazdım bu sırada Chin Hwa'nın beni inceledigini hissedebiliyordum.

"Tamam kantine gel cıkalım"

Kafamı kaldırdıgımda tahmin ettigim gibi Chin Hwa'nın bakıslarıyla karsılastım.

-Senin sevgilin mi var?

Hee ne diyor la bu?Ona saskınca bakarken arkadaki Ha Na'yı gordum.Ayaga kalktım.

-İcecek icin tesekkur ederim.Bir iki adım attıktan sonra yanında durdum ve cevap verdim.

-Bilmem belki vardır.

O agzı acık bir sekilde bana bakarken sırıtarak Ha Na 'nın yanına yürümeye basladım.Bir yandan kendi kendime konusuyordum.

Ben deli miyim.?  Hayal ettigim bu degil miydi? Simdi neden isi zorlastırıyorum?

İc sesim bana verigi cevapla hersey tam yerine oturmustu.

Cünkü Türk olmak bunu gerektirir.