SEN GÜZELSİN (Kore)

Kesin Karar

Selam ^^ Arkadaşlar öncelikle size her şey için çok teşekkür ederim.

Ama benim anlamadığım bir şey var.Hikayeyi o kadar kişi okumasına rağmen neden vote sayıları bu kadar düşük.Hayır yani buna da şükür ama sessiz okuyucu olmayın oylarınızla yazarlara destek olun.Sadece kendim için söylemiyorum bunu cidden.Sizin oylarınız tüm yazarlar için büyük bir motivasyon kaynağı.Yani sadece bir tık.Eminim bir tıklamadan size zarar gelmeyecektir.

Bir de benim anlamadığım bir şey daha var.Ya bazı hikayeleri okuyorum normal bir kelimeden çok küfür görüyorum.Türklerin olarak argo içerikli kitaplar ilgisini çekiyor sanırım.Ama ben küfür etmeyi sevmem ve okuduğunuz üzere hikayemde küfür yoktur.He bir de şu var o kadar güzel hikayeler okuyorum okuyucu sayısı ve vote sayısı çok az.Bunun yanında bi o kadarda kötü hikayeler okuyorun okuyucu sayısı tavan yapmış.Bu çok kötü bir durum bir yazar için.Yani bence.

Ya arkadaşlar beni yanlıs anlamayın.Sadece sıkıntılarımı sizinle paylaşıyorum.Yani no atar.

Neyse "Bir Genç Kızın Kore Hayalleri" diye bir hikaye var.Tam okuyamadım ama güzel bir hikayeye benziyor.

İyi Okumalar ^^

Babamla Seul'un orta halli bir oteline geldik ve iki oda tuttuk.Koreli çocuk bavulumu taşırken babam aramızda yol boyunca hakim olan sessizliği bozdu.

-Üzerini değiştir,aşağıya in seninle uzun zamandır baba kız yemek yiyip konuşmuyoruz. deyip gülümsediğinde zorla da olsa gülümseyip kendi odama girdim.Oda küçük ve beyaz ağırlıklıydı.Ortada tek kişilik yatak ve yanında bir komidin ,komidinin üzerinde ise telefon vardı.Uzun ince bir giysi dolabı ve küçük bir buzdolabı vardı.En dipteki küçük kapıda tuvalet olmalıydı Kapıyı ardımdan kapatıp içeriye girdim.Bavulumu yatağın köşesine koydum.Yatağın üzerine oturdum.Çok yumuşak ve rahattı.Oturduğum yerde birkaç kere zıpladım.Küçükken bunu yapmayı çok severdim.Bavulumu açıp içinden iç çamaşırlarımı,siyah uzun taytımı ve beyaz üzerinde B.A.P yazan tavşan figürlü bol tişörtümü çıkardım.Banyoya gittim ve küveti sıcak suyla doldurdum.Papatya kokulu duş jelimi döktükten sonra içine girdim.Sıcak su kaslarımın gevşemesine ve rahatlamasına yol açarken papatya kokusu zihnimin açılmasını ve sakinleşmemi sağlamıştı.Kurulanıp çıktım ve bornozumu üzerime geçirdim.Saçları kuruttum.Banyodan çıktım ve ayarladığım kıyafetleri üzerime geçirdim.Bavulumdan siyah converselerimi de giyip bağcıklarını bağladıktan sonra saçlarımı açık bıraktım ve aşagıya indim.Babamda beni restaurantta bekliyordu.Yanına gittim ve oturdum.

-Çok açım,burada bize göre bir şeyler var mıdır ? dediğinde gülümsedim.

-Acı soslu ramen yiyebiliriz. dediğimde kaşlarını çattı.

-Ne men ne men ?

Kahkaha atmaya başladım.Beni mutlu etmeyi başarabilen tek kişi babamdı bu hayatta.

-Senin anlayacağın dilde makarnada diyebiliriz.

Küçük bir çocuk gibi başını salladı.Garsonu çağırdım ve korece siparişleri verdim.Sessizce yemeklerimizi yedikten sonra babam arkasına yaslandı.

-Beğendin mi ? diye sordum peçeteyle dudağımın kenarı silerken.

-Evet,çok lezzetli.Çaktırma annenin makarnasından çok daha iyi.

Kendimi tutamayıp kahkaha attım.Şuan kendimi çok rahat hissediyordum.Hiçbir şey umrumda değildi.

-Annem bunu duymasın baba. dedim sinsice sırıtarak.