Saat akşam 5'e geliyordu. Onunla bir anlaşma yapmıştık ve buna uymak zorundaydım. Şuan da benden yemek yapmamı istemişti ama yemek konusunda en ufak bir fikrim bile yoktu.
İnternetten tariflere bakmaya başladım ve hiçbirini yapamayacağımı anlayınca
en kolayına kaçıp makarna yapmaya karar verdim.
Makarna , cacık ve kola vardı yemekte.
Masayı kurup ona haber vermek için odasına çıktım.
-" Ayaz , yemek hazır. !" diye bağırdım yukarı çıkarken ve kapısını çalıp içeri girdim.
-" Ayaz , yemek hazır , gelicek misin?" diye sordum bu sefer yumuşak bir sesle.
-" Ayaz mı? " diye sordu. Ne demek istedigini anlamadım bakışıyla ona bakmaya devam edince tekrar sôze basladı.
-" Farkındaysan ben senin patronunum ve sen de hizmetçisin. Benimle konuşurken saygı ifadesi kullanmalısin. " dedi yüksek ve sert bir şekilde.
Ürkerek bir adım geri çekildim. Bana çok sert bakıyordu ve ona karşı gelmemem gerektiğini düşünüp cevap verdim.
-" Peki size nasıl seslenmem gerek?" diye sordum ürkek bir tavırla.
-" Efendim diye seslenebilirsin mesela. " dedi pis pis sırıtarak.
-" Peki efendim dedim , efendim kelimesinin üstüne basarak. Sinirimi bozmaya başlamıştı ama bu kadar yakışıklı olması git gide ona bağlanmamı saglıyordu.
Ben önden indim ve 5 dakika sonra o da mutfağa girdi. Direk masayı incelemeye başladı ve hiçbirşey demeden baş köşeye oturdu.
-" Anlaşılan yemek yapamıyorsun." dedi masayı biraz daha inceledikten sonra.
Ahh neden şimdi böyle birşey söylemişti ki? Utanmıştım ve yanaklarımın kızardığını hissettim.
-" Evet pek becerdiğim söylenemez. " dedim kafam öne eğik bir şekilde.
O da utandığımı görünce bir kahkaha attı ve yemek yemeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yakışıklı Patronum
RomanceHenüz 19 yaşındayım. Ailem geçen yıl trafik kazasinda öldü ve koskoca bir evde tek başıma kaldim. Geçinebilmem için bir iş bulmam gerekiyordu ve sonunda bulmuştum. Ama patronum olan kişi bütün hayatimi etkileyecek ve ona tamamiyle bağlanmamı sağlaya...