16.Bölüm
Çeviren:Inflyt
Chanyeol ve Baekhyun günün geri kalanını ‘çocuklarıyla’ oynayarak geçirip birlikte olmalarının tadını çıkarmışlardı. Baekhyun fotoğrafçının kollarında uyuya kalmıştı ve Channie’de onun kollarındaydı.
Sonraki sabah model oldukça şaşırmış hissederek uyandı ve aşağı bakıp kollarındaki yavru köpeği görene kadar kendi evinde olduğunu bile anlamadı. Gülümsedi, küçük ‘ailesiyle’ mutluydu, duvardaki saati fark edene kadar neredeyse tekrar uykuya dalacaktı. Daha sonra çalışması gerektiğini hatırladı. Baekhyun, Chanyeol ve Channie’yi uyandırarak panikle sıçradı.
Chanyeol ona baktı, Channie kollarından atlayıp alarm gibi havlayana kadar açıkça hala yarı uyuyordu.
‘’Çok üzgünüm,’’ Kısa model çabucak fotoğrafçıdan ve köpekten özür diledi. ‘’Geç kalacağımı fark ettim…’’
‘’Hah?’’ Uzun olanın ne olduğuyla ilgili bir fikri yokmuş gibi görünüyordu. ‘’Bir şey mi dedin?’’
‘’Chanyeol-ah,’’ Baekhyun sırıtarak konuştu. ‘’Benimle duşa gel.’’
Ve sonrasında uzanıp diğerini koltuktan çekti ve banyoya sürükledi. Kapıyı kilitlediğinde kasten olabildiğince yavaş bir şekilde elbiselerini çıkarmaya başladı. Chanyeol ilk anda yaptığı şeyi anlamış görünmüyordu ama sonunda anladığında gözleri genişledi ve koyu kırmızı renkte kızardı ama ilk başta uzağa bakmadı.
‘’Bae-Baekhyun-ah…’’ Zorlukla soludu. ‘’Sen…’’
‘’Sorun ne, Chanyeol?’’ Baekhyun daha yakına yürüyüp iki elinide diğerinin hala giyinik göğsüne koyduğunda sadece baksırlaydı. ‘’Beni ilk çıplak görüşün değil…’’
Uzun olan şimdi uzağa bakıyordu, belli ki oldukça utanmıştı.
‘’Ben…seni dışarıda bekleyeceğim.’’ Diğerinden uzağa doğru kıpırdadığında kekeledi.
Baekhyun Chanyeol’un banyodan çıkarken tökezlemesine elinde olmadan kıkırdadı; kim diğerinin bu şekilde davranacağını bilebilirdi ki?
Model yarım saat sonra duştan çıktığında Chanyeol’u kanepede otururken gördü. Channie’yi kollarında tutup oldukça kaba bir şekilde onu okşuyor ve derin düşünceler içindeymiş gibi dümdüz bakıyordu. Channie debelenip onu ısırmaya yelteniyordu ama diş eksikliği yüzünden düşüyordu.
‘’Chanyeol-ah!’’ Aceleyle koştu ve yavru köpeği diğerinin kollarından çekti. ‘’Onu incitiyordun…’’
Baekhyun köpeği yumuşak bir şekilde okşarken onu korumacı bir tavırla tutuyordu. Chanyeol’a baktı, cevap vermesini bekliyordu ama diğeri cevap vermedi. Bir elini uzatarak diğerinin yüzünün önüne ihtiyatla salladı.
‘’Chanyeol-ah…’’ Diğerinin yanına otururken seslendi. ‘’Chanyeol-ah!’’
‘’Hah, ne?’’ Chanyeol kısa bir transtan aniden çıkmış gibi görünüyordu. ‘’Bir şey mi dedin?’’
‘’Her şey yolunda mı, Chanyeol-ah?’’ Baekhyun erkek arkadaşının yanağına başını yaslayarak sordu.
‘’Ne kadar aptal olduğumu düşünmeyi bırakamıyorum…’’Chanyeol konuştu.
‘’…Eğer banyoda olanladsan bahsediyorsan sorun değil.’’ Baekhyun gülümseyerek sevgilisinin kolunu okşadı.
‘’Hayır, Baekhyun-ah!’’ Bağırdı. ‘’Seni suçladığım kötü şeylerden bahsediyorum…’’
Model Channie’yi yere bırakırken iç çekti, köpeği sızlandığını belirten bir ses çıkardı, neredeyse onu tekrar kucağına alacaktı ama Chanyeol’a döndü.
‘’Bunu düşünmeyi bırak sevgilim,’’ Sevgiyle fısıldadı, kollarını onun etrafına sardı. ‘’Herkes hata yapar.’’
‘’Luhan’a gerçekten güvendiğime inanamıyorum!’’ Fotoğrafçı oldukça ani bir şekilde patladı. ‘’Açıkça bizi ayırmaya çalışmıştı…’’
Baekhyun yavaşça diğerinden uzaklaşırken o isimle ürktü.
‘’Luhan?’’ Model diğerinin ismi geçtiğinde hafifçe titriyordu.
Baekhyun anıları geri geldiğinde nefesi kesildi, gerçekten unutmak istediği anıları. Birinin kollarını ona sevgiyle doladığını hissettiğinde durdu. Chanyeol. Model erkek arkadaşının kollarında sakinleşti ve rahatlamayla nefes aldı.
‘’Özür dilerim, Baekhyun-ah,’’ Kulağına fısıldadı. ‘’Hiçbir şey söylememeliydim…’’
‘’Sorun değil, Chanyeol-ah,’’ Kısa olan cevap verdi. ‘’Her şey yolunda şimdi…’’
Baekhyun tekrar Chanyeol’dan uzağa hareket etti ve ayağa kalktı.
‘’İşe gitmem gerekiyor…’’ Saate baktığında fark etti. ‘’Chanyeol-ah, benimle gelebilir misin?’’
Uzun olan ayağa kalktı, hafifçe kendini silkeledi ve onaylamayla başını salladı.
‘’Güzel, üstümü değiştireceğim,’’ Model belirtti, çoktan yatak odasına yönelmişti. ‘’Oh ve Channie’yide bizimle götürmeliyiz, onun ilk yürüyüşüne çıkarmalıyız.’’
---------
Ve yürüyüşe de çıkarmışlardı, Chanyeol köpek dışında hiçbir şey almadığı için tasmasızdı. Baekhyun onu tüm yol boyunca taşımıştı bu yüzden tam olarak bir ‘yürüyüş’ değildi. Chanyeol daha sonra onun için eşya alışverişi yapmaları gerektiğini söylediğinde model kahkahalarla gülmüştü.
Küçük ‘aileleri’ çok geçmeden günlük yere geldiğinde Baekhyun veda etmek için isteksizdi.
‘’Seni sonra göreceğim, tamam mı?’’ Chanyeol, Baekyun Channie’yi onun kollarına yerleştirirken gülümsedi; yavru köpek karşı çıkmayla havladı.
‘’Tamam, Chanyeol-ah’’ Eğilip onu usulca öpmeden önce fısıldadı.
Fotoğrafçı biri ona arkadan seslendiğinde gitmeyi planlıyordu.
‘’Bekle!’’ Baekhyun onlara doğru koşup kollarını sallayan menajerini görmek için arkasını döndüğünde şaşırdı.
‘’Hyung, her şey yolunda mı?’’ Baekhyun yeterince yaklaştığında sordu.
‘’Baekhyun-ah bu senin erkek arkadaşın mı?’’ Baekhyun ani soruyla hemen kızardı ama cevap olarak başını salladı.
‘’Hyung, bu Park Chanyeol,’’ Küçük ve birazda utangaç ses tonuyla onu tanıştırdı. ‘’Chanyeol, bu menajerim Zhang Yixing.’’
‘’Chanyeol-ssi,’’ Yixing doğrudan ona yaklaştı. ‘’Bize yardım eder misin?’’
‘’Ne yapabilirim?’’ Chanyeol hafifçe başını eğerken sordu; Baekhyun bu tapılası hareket karşısında neredeyse kıkırdayacaktı.
‘’Modellerimizden biri bugün hasta olduğu söyledi…’’ Cevap verdi. ‘’Ve umuyorum ki onun yerine bunu doldurabilirsin…’’
‘’M-Model mi olmamı istiyorsun?’’ Fotoğrafçının gözleri bu teklifle oldukça genişledi ve hemen Baekhyun’a döndü.
Kısa olan daha önce Chanyeol’u model olarak hiç düşünmemişti ama ona baktığında bunu yapabileceğine ve iyi idare edeceğine daha fazla ikna oldu. Şimdiden kesinlikle model gibi görünüyordu; uzun ve güzel.
‘’Sana inanıyorum, Chanyeol-ah.’’ Baekhyun cesaret verici bir gülümsemeyle konuştu.
‘’Oh,’’ Chanyeol elini kaldırıp başını kaşıdı.
Baekhyun Chanyeol’un saçlarının biraz uzadığını fark etti ve ona yakında biraz kestirmesini sormayı düşündü; sevgilisinin saçlarıyla ilgili biraz karışık hisleri vardı.
‘’Tamam o zaman, sanırım,’’ Chanyeol tekrar Yixing’e dönerken konuştu. ‘’Ama ya Channie?’’
Geniş bir gülümseme menajerin yüzünde belirip gamzelerine ulaştı, modelin onun hakkında en sevdiği şey olarak kabul ettiği şeylerden birine.
‘’Harika, benimle gel,’’ Ve sonrasında uzanıp Chanyeol’un bileklerini tuttu ve onu çekmeye başladı. ‘’Ve endişelenme, köpeğinle ilgileneceğim.’’
Fotoğrafçı karşı çıktığını belirten küçül bir ses çıkardı ama yinede onu takip etti. Kendine göre sessizce gülen Baekhyun bugünün iyi bir olacağına karar vererek onları takip etti.
--------
‘’Nasıl görünüyorum?’’ Chanyeol’un sesi makyajı üzerinde son rötuşları yaparken Baekhyun’un kulaklarına ulaştı.
Model erkek arkadaşına döndü, ona harika göründüğünü ve iyi olacağını söylemek için hazırlanıyordu. Hiçbir şey onu gördüğü şeye hazırlayamazdı. Yavaşça ayağa kalkıp ona doğru yürürken çenesi açıldı.
‘’Bunu iyi bir işaret olarak kabul edeceğim?’’ Chanyeol fısıldadı, derin ve boğuk sesi omurgasından aşağı titreme gönderiyordu.
Tutarlı bir şey söyleyebileceğine güvenemeyen Baekhyun uzandı ve parmakları Chanyeol’un şimdi daha da uzun olan saçlarında dolaştı, kahretsin ki saçı bu şekildeyken çok seksi görünüyordu. Zihnine Chanyeol’a saçını uzatmasını söylemeyi not alırken sanki aniden yanmış gibi dudaklarını yaladı.
‘’Uzun saç için emin değildim,’’ Chanyeol konuşuyordu. ‘’Bana uymayacakmış gibi hissetmiştim…’’
Model kuvvetlice başını salladı.
‘’Seksi…’’ Konuşmak zormuş gibi nefesini tuttu. ‘’…İnanılmaz derecede seksi.’’
‘’Oh, gerçekten mi?’’ Uzun olan ellerini saçında gezdirdi ve Baekhyun onun bunu yaptığını görmekten hoşlandığını söylemeliydi.
Tekrar dudaklarını yaladı; bazı sebeplerle her şey aniden daha sıcak hissettiriyordu.
‘’Baekhyun-ah, her şey yolunda mı? Sararmış görünüyorsun…’’ Chanyeol elini uzattı ve Baekhyun’un yanağına koydu.
‘’İyiyim…’’ Fısıldadı, Chanyeol’u onu şimdi alması dürtüsüyle savaşmaya çalışıyordu. ‘’…Sensin.’’
‘’Ben mi?’’ Chanyeol bir adım geri gitti ve ellerini heykel gövdesinde gezdirdiğinde Baekhyun yeni yeni çıplak olduğunu fark etti. ‘’Neyim var?’’
‘’Chanyeol-ah…’’ Kısa olan zorlukla soludu. ‘’Lütfen sadece dur…’’
‘’Durayım? Neden durayım?’’ Gerçekten kafası karışmış görünüyordu ama kollarını indirdi.
Sonunda biraz sakinleşerek Baekhyun ileri doğru adım attı, kendine güvenen sırıtması yüzündeydi. İki elini de Chanyeol’un göğsüne koydu, neredeyse inleyecekti ama kendini durdurdu.
‘’Tanrım, Chanyeol-ah…’’ Başını diğerinin omzuna yasladı. ‘’Şu anda beni öldürüyorsun…’’
‘’Oh, öyle mi yapıyorum?’’ Derin, gırtlaktan gelen kıkırdamayla Baekhyun neredeyse eridi.
‘’Chanyeol-ah…’’ Neredeyse bağıracaktı. ‘’Seni istiyorum…’’
‘’İstiyor musun?’’ Chanyeol öne eğildi ve onun üst dudağını ısırırken kabaca öptü. ‘’Beni ne kadar istiyorsun?’’
Fotoğrafçının elleri modelin başına ulaştı ve bir avuç dolusu saçı kavradı. Baekhyun nefesini tuttu, dokunuş için eğildi ve Chanyeol öpücüğü derinleştirmek için fırsat buldu.
‘’Chanyeol-ssi, senin için hazırız!’’
Ve sonrasında biri hareketlendi; tutkulu an bitmişti. Chanyeol ondan uzaklaştığında Baekhyun sıcaklığı kaybettiği için sızlandı.
‘’Beni bekle bebeğim.’’ Göz kırparak sete doğru yürüdü ve Baekhyun neyin geleceğini tahmin ederek orda bırakıldı.
-------
Günün sonunda ikiside yorgundu ama Chanyeol biraz daha bitkindi
‘’Bunu nasıl her gün yapıyorsun?’’ Son derece yavaş bir şekilde Baekhyun’un dairesine giderlerken Chanyeol soludu. ‘’Bacaklarımı hissedemiyorum...’’
‘’Buna alışabilirsin,’’ Gülerek cevap verdi. ‘’Bugün çok iyi yaptın belki de mesleğini değiştirmeyi düşünmelisin.’’
‘’Ah hayır,’’ Chanyeol başını salladı, bir kolunu Baekhyun’un omzuna attı. ‘’Seni izlemek yeterli.’’
Model kolunu Chanyeol’un beline sararken güldü. Fotoğrafçı aniden yürümeyi kesti, Baekhyun’uda durması için çekti.
‘’Önemli bir şeyi unutmuşuz gibi hissediyorum…’’ Fısıldadı.
‘’…Channie!’’ Kısa olan geri dönüp koşarken nefes nefeseydi.
‘’Ah doğru!’’ Chanyeol arkasından onu takip ederken bağırdı.
Stüdyoya geri döndüklerinde Baekhyun Yixing’i kollarındaki Channie’yle beklerken gördüğünde rahatladı.
‘’Oh, neredeyse onu unutacağımıza inanamıyorum…’’ Hızlı hızlı soludu, kollarını uzatmış onlara doğru yürüyordu.
Mutlu bir havlamayla köpek onu bekleyenin kollarına atladı, kuyruğu sallanıyordu.
‘’Merhaba bebeğim,’’ Model cıvıldadı, onun başına bir öpücük verdi. ‘’Eve gidelim, tamam mı?’’
Başka bir havlamayla cevap verdiğinde bunu evet olarak yorumladı. Dönüp Chanyeol’u eğilmiş hızlı hızlı nefes alırken görmeden önce gülümseyerek Yixing’e teşekkür etti.
‘’Nasıl…bu…kadar…hızlı…koşabilirsin?’’ Nefeslerinin arasında konuştu, tükenmiş olduğu oldukça belliydi.
Baekhyun sempatiyle diğerinin sırtını okşadı.
‘’Benim evimde dinlenebilirsin Chanyeol-ah,’’ Baekhyun tekrar kolunu Chanyeol’un beline dolarken ona söyledi.
Fotoğrafçı doğruldu, modele küçük bir baş sallama verdi ve sonrasında tekrar yola koyuldular, mutlu ‘aileleri’ tekrar bir araya gelmişti.
--------
Baekhyun Channie için eski çarşaf ve battaniyelerinden geçici yatak yapmıştı ve çok geçmeden onun üzerinde uyuya kalmıştı, belli ki sahibi kadar yorgundu. Chanyeol köpek uyuduktan sonra modeli kanepeye çekti ve onu kendine yakın tuttu. Chanyeol iç çekip ayağa kalkmaya çalışana kadar bir süre o şekilde kaldılar, Baekhyun onu geri çekti.
‘’Nereye gidiyorsun Chanyeol-ah?’’ Kulağına fısıldadı. ‘’Benimle kal.’’
‘’Eve gitmeliyim…’’ Chanyeol oldukça zayıf bir şekilde karşı çıktı.
‘’Gece burada kal…’’ Baekhyun yineledi. ‘’Kaldığımız yerden devam edelim…’’
Sırıtarak ona yaslanmaya başladı ve Chanyeol’un hala uzun saçındaki birkaç tele parmağını doladı.
‘’Saçını bu şekilde ne kadar çok sevdiğimi bilemezsin…’’ Model sesini kısık ve boğuk tuttu, şimdi elini diğerinin saçlarında dolaştırıyordu. ‘’Çok seksi…Chanyeol-ah…’’
‘’Ah,’’ Fotoğrafçı Baekhyun gibi yakına eğilirken nefesini dışarı verdi. ‘’Ve bu konuda…ne yapmalıyız?’’
Model sevgilisini kabaca öperken hiçbir uyarı vermedi, üst dudağını dişliyordu ve duyguları yüzünden okunuyordu. Chanyeol Baekhyun’a ağzına girmesi için izin verirken neredeyse gülecekti. Dilleri üstünlük ve şehvetle buluştu, ikiside kavga etmeden duruyordu. Sonunda geri çekildiler ama sadece nefes eksikliği yüzünden uzaklaşmışlardı. Kısa bir aradan sonra dudakları tekrar buluştu ve Chanyeol Baekhyun’u yatak odasına doğru yönlendirmeye başladı, diğeri isteyerek onu takip etti. Bacakları birbirine dolanmış halde yatağa düştüler, Chanyeol Baekhyun’un üstündeydi.
‘’Şimdi…neredeydik?’’ Model nefes almak için geri çekildiklerinde fısıldadı.
‘’Beni ne kadar çok istediğini söylüyordun…’’ Chanyeol dudaklarını diğerinin boynuna yerleştirirken neredeyse hırıldadı. ‘’Ve bende seni o kadar çok istiyorum…’’
Chanyeol boynundaki hassas noktayı emdiğinde Baekhyun inledi.
‘’Lütfen…Chanyeol-ah…’’ Diğerine sarılırken ağır bir şekilde nefes alıyordu. ‘’Benimle oynamayı bırak…’’
‘’ Bunu düşünmüyorum…’’ Nefesi Baekhyun’un boynunu gıdıklıyordu. ‘’Sadece bunu benim kadar istemeni istiyorum.’’
Fotoğrafçı az önce emdiği noktayı yalarken model çığlık atmaya çok yakındı.
Gecenin geri kalanı boşalma, inlemeler, terleme ve zevkle geçti. İkisi daha önce sevişmiş olsa bile bu gece farklıydı; gerçek bir çift olarak ilk seferleriydi ve bu onu özel yapıyordu.
--------
Kai Sehun’un kapısında dikiliyordu. Yarısı özür dilemek istiyordu ve diğer yarısıysa ona ‘sana söylemiştim!’ demek istiyordu. Buraya gelmeden önce Luhan gidene kadar bilerek beklemişti ve şimdi bunu yapmayı isteyip istemediğinden emin değildi. İç çekerek kapıya vurdu, bir yarısı hala hiçbir cevap gelmemesini umuyordu. Sonrasında kapı açıldı ve Sehun üstünde tişört olmadan önünde durdu.
‘’Vay, birileri egzersiz yapıyor,’’ Kai diğerini baştan aşağı incelerken ıslık çaldı, gözleri karın kaslarında durmuştu. ‘’Benim için mi bekliyordun Sehun-ah? Bıraktığımız yerden devam etmemiz için beni mi istiyordun?’’
Sehun kendi çıplak göğsü onu utandırmış gibi kızardı.
‘’Ü-Üzgünüm Kai-ssi,’’ Omuz silkti. ‘’Hemen döneceğim…lütfen içeri gel…’’
Uzaklaşmaya çalıştı ama Kai uzanıp onu durdurdu. Model içeri girdi ve arkasından kapıyı kapattı.
‘’Neden utandın Sehun-ah?’’ Son seferki gibi diğerine doğru eğilirken fısıldadı. ‘’Güzel vücudunu saklama…’’
‘’Kai-ssi…’’ Sehun mırıldandı. ‘’Ben…ben…’’
‘’Neden beni itmiyorsun Sehun-ah?’’ Kai hafifçe çekildi.
‘’Luhan’la mutlu değil misin? Sana daha iyi davranmıyor mu?’’
‘’Davranıyor, evet…’’ Sehun Kai’den bir adım uzaklaşırken iç çekti ve kanepeye oturmaya gitti, diğerininde ona katılması için işaret verdi. ‘’Ama…bunun sadece benim hasarımla ilgili olduğunu düşünüyorum…ve iyi olduğumda eskiden olduğu kişiye dönecek…’’
Model iç çekti, Sehun’un bu şekilde düşünmesinden korkmakta olmasına rağmen onu suçlayacak bir şey söyleyemezdi. Diğerinin yanına oturmaya gitti ve bir kolunu omuzlarına doladı.
‘’Şu anda ilişkiniz nasıl? " Kai dikkatle sordu.
‘’Şey, onu sadık tutma umuduyla bir haftadır beyin sarsıntısının belirtileri sürüyormuş gibi davranıyorum…’’ Sehun cevap verdi. ‘’Biliyorum bu son olmayacak çünkü bazı yerlerde anlayacaktır…bana bir söz verdi…bana daha fazla deneyeceğine dair söz verdi…dürüst olmam gerekirse gerçekten bilemiyorum…’’
Kai kibarca Sehun’un sırtını okşadı, bunun en azından biraz bile olsa yardımcı olabileceğini umuyordu.
‘’…Üzgünüm Sehun-ah,’’ Kai fısıldadı. ‘’Bunun olmasını istememiştim. Baekhyun hyung bana yardım edip edemeyeceğim sordu ve…görünüşe göre mahfetmişim…’’
‘’Hayır…böyle söylemedim…’’ Sehun hafifçe gülümseyerek konuştu. ‘’İlerleme kaydettiğimizi düşünüyorum…sadece Luhan’ın artık aldatmayacağına emin olmamı sağlayacak bir yönteme ihtiyacım var…’’
Model kolunu diğerinin omzundan çekti ve elini çenesinin altına koydu. Hala yardım etmek istiyordu, bunun sonunu görmeye ihtiyacı varmış gibi hissetti. Ve aniden bir şey düşündü, plan riskliydi ama denemeye değerdi…
‘’Bir şey düşündüm Sehun-ah,’’ Kai ona söyledi. ‘’Sadece işe yarayacağına söz veremem…’’
‘’Her şeyi yapmaya razıyım…’’ Diğeri, sesi neredeyse çaresiz gelirken cevap verdi.
Model planını Sehun’un kulağına fısıldarken başını salladı ve bitirdiğinde diğerinin yüzünde hafif bir somurtma vardı ama oldukça kararlı görünüyordu.
‘’Pekala, yapalım…’’
