Bir ses duyuyordum. Ama gözümü açmak istemiyorum. Nolur zorlamayın bu sefer be!
Sesler kesildi. Şükürler olsun.
Üstüme gelen buz gibi şey ile bu düşüncelerim ile birlikte çığlık atarak zipladim. Daha kendime gelmediğim için sinirden göremiyordum etrafı. Sadece Pelin ve Ali'nin kahkalarını duyuyordum.
Artık görme duyumda yerine geldiğinde Pelinin elinde kova, Ali arkada kahkaha atıyorlardı. Ne yani benim üstüme bir kova soğuk su mu dökmüşlerdi?
O anki sinir ile
"Pelin sana inanamıyorum!! Hadi Ali yapar da sen niye!!??"
"Ya napim uyanmadin"
"Ya siz tatlı tatlı uyandıramıyor musunuz?"
"Ayyyy.... Selinn.. ayy çok komikti... Bak tatlı tatlı uyandirsaydik böyle gülmezdik. Hahhahshs"
"Bir de gülüyor ya!"
"Aman be abla sende çok uzattın."
"Görürsünüz siz uzatmayı"
Hala gülen pelin ve Ali'yi arkamda bırakıp banyoya girdim.
'siz gidin bahçeye. Markete gidelim. Geliyorum ben' diyip onay aldıktan sonra elime inanılmaz soğuk suyla dolu kovayı aldım.
Camdan baktığımda kapıya sırtları dönüktü.
Pencereden ikisinin kafasına soğuk suyu dökünce pelin in sesi normalde kısık olduğu ve çığlık atamadığı için tuhaf bir ses, ama Ali'den de gerçekten güzel bir çığlık gelmişti.
Ben bunları kayda almıştım tabii. Onlar gibi kuru kuru bırakır mıyım?
Hemen evin kapısını kilitleyip heryeri kapattım.
Annemler amcamlari Girne ye bırakmaya gitmişlerdi. Akşam a kadar evde olmazlardı. İşleri vardı zaten.
-----------------
Bir saat boyunca onları dışarıda bıraktıktan sonra artık hasta olurlar deyip hazırlanıp açtım kapıyı. Açtığım anda içeri daldılar. Ben hızlıca telefonumu elime alıp çıktım dışarı. Markete gidecektim. Hemen Pelin e mesaj attım.
Umarım dersinizi almissinizdir. İntikamınızi sonra alırsınız. Markete gidiyorum eğlence paketi alicam (içinde her türlü abur cubur bulunan bir sürü poşet)🐼🙆 gelince bir şaka ile karşılaşmayim güzelce eğlenelim. Yarım saate dönerim. 😘
Yollayıp hirkama daha da sarindim. Onlar dışarı iken bile bu kadar esmiyordu.
Altıma siyah kot pantolonumu, üstüme ince askılı tişörtumu üstüne de uzun hirkami giyinmiştim.
Merti aradım. Onun sesini özlemiştim sanki. Bir istek vardı onu aramam için..
'Mert' ismini bulup aradım.
İkinci çalışta açtı.
"Efendim." Sesi buruk çıkmıştı. Bu beni rahatsız etmişti.
"İ - iyi misin?"
"İyiyim. Sen nasılsın?"
"İyiyim."
"Yolda misin?"
"Evet. Markete gidiyorum arayim dedim."
"Sevindim aramana..". Gülümsediğini hissettim sanki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~KUMRAL MELEK~
ChickLitbir insan bu kadar çok sever mi?.. Gökyüzüne dokunmayı hissedecek kadar, bulutlara ulaşmayı başaracak kadar çok sever mi?