Aslında son günlerde erkeklere karşı düşman kesilmiştim. Ama fark ettim de bazı erkekleri tanıyınca onların o kadar da kötü biri olmadığını fark ettim. Ama beni bu düşünceden vazgeçtiren şey okuldaki salaklar...
Her Allah'ın tenefüsü saçımı çekmek, kolumdan tutup sürüklemek, durup sururken vurmak ve laf atmak cidden yeter...
Hiçkimse beni umursamıyor. Ben ne istiyorum? Beni ne üzüyor? Yada fikirlerim neler?...
Bunun yerine hergün yeni bir baskı. Gereksizler havuzunun içinde yüzüyorum. Ve o havuz günden güne daha da kirleniyor. Beni içine çekiyor ölene kadar...
Hiçkimse benim aklımdan geçenleri düşünmüyor. Oysaki ben çok kararsız bir kızım. Bir şeyi yapmadan önce yada sonra sonuçlarını düşünerek karar veriyorum.
Bts sevip sevmemem, insanlardan nefret etmem, bu kitabı yazmam... bunlardan kime ne ?
Sevgiliymiş önce bi sevmeyi öğrenin! Ben küçükken çok sevdim. Çok erkekten hoşlandım. Ve hiçkimseye sevdiğimi itiraf etmedim. Edemedim hep korktum. Çünkü reddedilmekten korktum ki o zamanki halimle reddedileceğimi biliyordum...belki de yanılıyordum.
Sevdiğim erkeklerin hepsi ağzını kapatamayan özürlüler yüzünden öğrendi. Zaten sonra o sevdiğim erkeklerle birlikte ortaokula geçince onların ne halt olduğunu anladım.
Kendimi hiç beğenmedim, beğenmicemde. Çünkü ben öyle bir kız olmadım. Ve şunu fark ettim:
"Mutluluğu bulamazsın çünkü öyle bir şey yoktur."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayal Kırıklığı
Non-FictionHissettiklerim bir avuç hayal kırıklığı...Ve bir de acımasız dünya...