"İsmimi nereden biliyorsunuz?" Dedim utangaç bir ifadeyle. Şaşkınca bana baktı
"Adın papatyamı" başmı usulca salladım "güzel bi ismin var"
tam teşekkür edecektim ki araya şeyma hanım girdi
"Zaten papatyada gidecekti dimi papatya" bana o koca gözlerini açmış bakıyordu
"Evet efendim" dedim ve arkamı dönüp odama çıkmaya başladım yalın beyin arkamdan
"Papatya kokulu kadın" dediğini duyar gibi oldum ama fazla üzerinde durmadım.
●●●
Huzura gözlerinizi açmak nedir siz bilirmisiniz ben bilmem. Huzur kavramı benim için annem ve babam öldükten sonra silindi. Ben anne baba şevkatini hiç tatmadım bi ahmet bey bana insan gibi davranıyor diğerlerini deseniz bana hizmetçi muamelesi yapıyor.Kapımın çalınmasıyla 'gel' diye seslendim içeriye yalın bey gelince şaşkınlıkla gözlerim açıldı hemen yerimden saygıyla doğruldum
"Yalın bey?" Sorar bir şekilde çıkmıştı sesim
"Kahvaltıya inmeyecekmisin" neden umursuyorduki şu zamana kadar beni ahmet bey dışında kimse o masaya çağırmadı zaten gitsemde burnumdan gelerek kalktım o sofradan.
"Aç değilim yalın bey" dememle karnımın guruldaması bir oldu yanaklarım alev alev yanıyordum. Bana alayla bakmaya başladı.
"O zaman bu sesde çatıdan geliyor." Suratımın çilekten farksız olduğuna eminim.
"Şey ben"
"Evet sen" dedi yine o çarpık gülümsemesiyle ama çok yakışıklı gösteriyordu bu onu şeyma hanım tamda kendine göre asil birini bulmuştu
"Benim bi işim var sonra yiyeceğim" bir çırpıda söylediğim şeyle rahatca nefes verdim.
"Kahvaltı etmezsen güçsüz düşersin ve bayılırsın. O yüzden düş önüme" çok inatçı bir insandı yalın bey istediğini yaptırmadan bırakmıyor.
"Yalın bey cidden yemek istemiyorum iştahım yok" yanıma doğru geldi ve beni kucağına aldı. Korkudan ellerimi boynuna sarmıştım
Sanki binlerce yiroluk bir eşyayı taşır gibiydi sakınarak iniyordu merdivenlerden yemek masasının olduğu yere geldiğimizde Ahmet bey memnuniyetle şeyma hanım hayal kırıklığıyla firdes hanım ise sinirle bakıyordu bize.
Yalın bey dikkatlice beni sandalyeye oturttu ve kendiside yanımdaki sandalyeye oturdu
"Yalın aşkım ne oluyor burada" şeyma hanımın sesi çok titrek çıkmıştı yalın bey umursamazca şeyma hanıma baktı ve önüne döndü. Doğrusu şeyma hanıma bu kadar umursamaz ve nefretli davranması beni şaşırtmıştı
"Papatya sen niye yemiyorsun" çünkü utanıyorum
"Yiyorum ya yalın bey" dedim ağzıma zeytin atarken
İnanmaz bir şekilde bana baktı ve yemeğine döndü şeyma hanım bana çok kötü bakıyordu sanki birazdan beni dövecek gibi hissediyordum
Bi iki zeytin daha attıktan sonra ahmet bey'e dönerek
"İzninizle" dedim ve yerimden doğruldum bu sefer beni durdurmamıştı bende o kararını değiştirmeden hızla odama çıktım.
●●●
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PAPATYA KOKULU KADIN
Teen Fictionbir kadın vardı güzel kokulu kırılmış incinmiş bir papatya, bir adam vardı okyanus gözlü duygusuz acımasız. bu adam sanırdıki o kadın ona göre çok masum kırılgan. gün geçtikçe düşüncelerinin ne kadar yanlış olduğunu gördüki o kadını herkezden kıskan...