PAPATYA KOKULU KADIN

4. BÖLÜM 《

"Yalın bey ne işimiz var bizim burada" bana gülümsedi ve kulağıma eğilerek

"Arkadaşımın kardeşinin doğum günü partisine geldik" cidden çok değişikti ilk başta poşetlerce  kıyafet almıştı şimdi ise beni arkadaşının partisine getirdi ne yapmaya çalışıyor anlamıyorum

"İyide şeyma hanımı niye getirmediniz o sizin nişanlınız" bunu söylemek bana nedensizce acı veriyordu

"Birincisi bana yalın bey demeni istemiyorum ikincisi partiye gelicek senden daha güzel birini bulamadım" yanaklarım kızarınca kafamı yere doğru eğdim ve yankı beyden başka her yere baktım gerçekten beni güzel mi buluyordu

"Yanılıyorsunuz yalın bey şeyma hanım benden daha güzel" yalancı kızgınlıkla kaşlarını çattı

"Onunki yapay güzellik seninki dünyanın en eşsiz çiçeklerinden daha güzel bi güzellik. Kendine haksızlık etme"  hafif gülümsedim ve yalın bey'in o okyanus mavisi gözlerine bakmaya başladım benim gözlerimde maviydi ama bu adamın gözlerinden güzel değildi. Günlerce, aylarca, yıllarca bakabilirdim bu güzel gözlere. Ne o çekiyordu gözünü nede ben midemde oluşan karıncalanma içime dolan huzur bana çok yabancı geliyordu.

"Yalın kardeşim" bakışlarımıza son veren bu ses olmuştu kafamı o tarafa çevirdiğimde yeşil gözlü bi adam vardı yakışıklıydı ama yalın daha yakışıklıydı ah ne diyorum ben yakışıklı olsa ne olacak, sanki bana mı bakacak

"Bu güzel bayan kim" gözlerini bende çekmoyordu ve bu beni fazla rahatsız ediyordu yalın bey kaşlarını çattı ve beni kendine çekti

"Sevgilim"

"Ha" dememle belimden uyarırcasına sıktı ne oluyordu burada neden böyle birşey yapmıştı yalın bey

"Ş-şey peki. O zaman locaya ilerleyelim" yalın kafasını salladı ve ilerlemeye başladık
                        ●●●

Çok sıkılıyordum masaya bir sürü insan gelip gidiyordu tuvaletim gelince yalının kulağına eğildim ve nefesimi vererek

"Tuvalete gitmem lazım" yalın ilk başta titredi sonra bana dönerek kafasını salladı

Tuvalete gelince tam kapıyı açacaktımki birisi kolumdan tuttu şaşkınca kolumu tutan kişiye baktım harundu leş gibi içki kokuyordu ve bu beni çok rahatsız ediyordu

"Yalın seni mutlu edemez gel sen benim kadınım ol" içkiden dolayı düzgün konuşamıyordu

"Anlamadım"

"Yalından ayrıl diyorum papatya" gözlerim koskocaman olmuştu kolumu çekemye uğraşıyordum

"Bırak kolumu gitmek istiyorum" beni duvara itti ve kendini bana bastırdı

"Sen benim olacaksın yalın seni mutlu edemez" kendinden geçmiş gibiydi

"İmdaaat yardım edin" bağırabildiğim kadar bağırıyordum

"Kes bağırmayı" elini ağzıma kapattı ama ben hâla yerimde durmamaya direniyordum gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı üzerimden ağırlık kalkınca kendimi yere bıraktım yumruk sesleri geliyordu ama ben gözlerimi açamıyordum nefesim daralmaya başlamıştı ve zar zor nefes alıyordum

Yalın'dan

Harunu papatyayı sıkıştırırken görünce beynime kan gitmedi onu papatyanın üzerinden aldığım gibi yumruklamaya başladım. O
Benim olana nasıl dokunur kafamı döndürerek papatya'ya baktığımda yerde gözleri kapandı kapanacak bir durumda olduğunu gördüm harunu bıraktığım gibi papatyamı yanına gittim onu kucakladım ve çıkışa koşmaya başladım araba kapının önüne getirilince hemen şoför kapıyı açınca bindim ve papatya'mı kucağıma aldım

Dudakları mosmor olmuştu nefes alamıyor gibiydi

"Hızlı sürsene şu arabayı" diye kükreyince şoför yerinden korkuyla sıçradı arabanın kontrolünü kaybetti tekrardan arabanın kontrolünü sağladı

"Durdur arabayı" araba durunca dikkatlice papatyayı koltuğa koydum ve arabadan indim şoförü arabadan indirdim yere doğru ittim

"Kovuldun" arkamdan yalvarışlarını duysamda fazla kulak asmadım arabayı çalıştırdım ve en yakın hastaneye sürdüm zaten olduğumuz yer merkez olduğu için fazla sürmedi hastaneye gelmemiz arabadan indiğimde arkada yatan papatyayı kucağıma aldım ve hastaneye koştum

"Dayan güzelim nolur dayan" ben ilk defa birine yalvarıyordum

"Sedye getirin" diye kükreyince hemen hemşireler ve doktorlar sedyeyle yanımıza koştular papatyayı yatırdığımda koşarak acile götürdüler kollarımdaki sıcaklığına o kadar dayanmıştımki şu an üşüyordum sanki...