Huzur; 5 harfli 1 kelimeli bir kavram ama yaşandığında bu kadar küçük kalmıyor çünkü sevdiğin kişi yanında olunca içinde karıncalnmalar oluyor. Sanki o kisinin yanında ömrün boyunca kalsan daha hiç sıkılmayacakmışsın gibi hissetiyorsun
Şu an yalın bey'in kollarında yatıyordum ve nefes alış-verişini takip ediyordum ben ona aşık olmuştum bunu ona söylemeyecektim koskoca yalın özdemir beni sevecek değildi ya belkide söylesem beni kendinden soğutmaya çalışacaktı gerçi ondan soğumak mümkün değil ama neyse elimi daha yeni yeni çıkmaya başlayan sakallarında gezdirdim dik olması elime batmasına neden oluyordu ve bu beni çok huylanduruyordu
Bir anlık dürtüyle yalın bey'i öpmeye karar verdim yanağına usulca yaklaştım ve minik bir öpücük bıraktım yalın bey'in yüzünde gülümseme oluştu ama ama o uyumuyordu beni kandırdı utancımdan başımı yalın bey'in boynuna soktum
"Deve kuşumusun sen papatya"
belki
"Bidaha öpsene" kafama yalın bey'in boynundayken kafamı iki yana salladım
"Peki o zaman ben öperim" şaşkınlıkla kafamı yalın bey'in boynundan çıkarttım yavaşca dudağıma yaklaşmaya başlayınca panikledim ve yanağımı döndüm yanağıma dudaklarını bastırdı ve yavaş yavaş öpücükler kondurdu
Yanaklarımdaki o dudaklar çekilince üşümüştüm bir kaç saniyelik bile olsa o dudakların yanağımdaki yerini beğenmiştim çok güzel hissetmiştim
"Çok güzel gülümsüyorsun" şaşkınlıkla yalın bey'e baktım ben güsedim'mi? Utançla başımı yere eğdim
"Teşekkür ederim yalın'bey" kaşlarını çattı neye sinirlenmiştiki şimdi
"Bana yalın bey demeyi kes"
"Ne diyeyim yalınmı" gülümsedi ve kafasını olumlu anlamda yavaşca salladı
"Ağzına yalın ismi çok yakışıyor papatyam" bana papatyam'mı demişti yok canım ben yanlış anlamıştım
"Ha" ağzımdan sadece bu çıkmıştı ve bu yalını güldürmüştü o gülünce yanağında oluşan gamzeyi öpme dürtüsüyle minik bir buse kondurdum
"Sende beni öpmeye çok alıştın sanki" kafamı yere indirdim ve kıkırdadım
"Hadi kahvaltı vakiti güzelim" güzelim ben mi beni güzelmi buluyordu yani sağıma soluma baktım yok bana söylemiş
Ayağı kalktı ve benide kaldırdı elimi tuttu bu beni çok iyi hissettirmişti kapıyı açtı ve beraber çıktık sevgili değildik ama sevgili gibi birbirimizi öpüyorduk, el ele tutuşuyorduk ve beraber uyuyorduk hemen elimi çektim anlamayarak bana baktı
"Yalın şeyma hanıma ayıp olur siz onunla nişanlısınız" kaşlarını çattı o okyanus mavisi gözleri koyulaşmıştı beni duvara itti sırtım duvara hızla değince inledim üzerime geldi ve beni duvar ve kendi arasına sıkıştırdı
"Şeyma yok papatya şeyma benim için hiç olmadı benim için sadece sen varsın papatya kokulu kadın" gülümseme oluştu yüzümde ama hemen sildim yüzümden
"Neden beni o güzel gülümsemenden mahrum ediyorsun"
"Biz olamayız bi sana bak birde bana sen üniverste mezunuyken ben daha liseyi zor bitirdim" kafasını iki yana salladı
"Konumumuz önemli değil güzel kokulum"
"Hayır önemli hem firdes hanım beni beğenmiyor bile" dedim üzüntüyle
"Önemli olan benim sana olan sevgim" ne yani o da benimi seviyor
"Sizdemi beni seviyorsunuz"
"Sizdemi derken başka kişilerdemi var" ah gerizekalı papatya
"Yok kim olabilirki"
"Olamaz sen benimsin kadın" kadın ah galiba bu adamın kroluğu bile tatlı
"Seninim"
"Benimsin" diyerek dudaklarıma yöneldi bende dudaklarımı araladım dudakları dudaklarımda yerini bulunca yavaş yavaş öpmeye başladı öpüşmemizi böle şey öksürük sesi olmuştu
"Çocuklar?" Olamaz ahmet bey
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PAPATYA KOKULU KADIN
Teen Fictionbir kadın vardı güzel kokulu kırılmış incinmiş bir papatya, bir adam vardı okyanus gözlü duygusuz acımasız. bu adam sanırdıki o kadın ona göre çok masum kırılgan. gün geçtikçe düşüncelerinin ne kadar yanlış olduğunu gördüki o kadını herkezden kıskan...