Otuz Dokuzuncu Bölüm : Dişe Diş

925 21 1
                                    

Aynı gece medya operasyonundan önce ise narkotik başkomiserine , emniyet müdürününde ondan saf olduğunu anlık fevri davrandığını ve ikisinede Fıratın katı pay vericeğini söyledi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aynı gece medya operasyonundan önce ise narkotik başkomiserine , emniyet müdürününde ondan saf olduğunu anlık fevri davrandığını ve ikisinede Fıratın katı pay vericeğini söyledi.

Sabah manşetler Fıratı kötü adam potasına sokmuştu. Müdür ve başkomiser halk baskısından dolayı diyerek devlet büyüklerine bahanelerini sundular ve araçlar zaten kendi koydukları yerlere malları almaya yola koyuldu ama Fırat çoktan kaçmıştı. Fıratın yakın adamı Seyfiyi takip eden Sümbül yeni mekanın Beykozda olduğunu arayıp söyledi.

Adamlarıyla mekana girmeden önce Fıratın çıkmasını bekledi az adam kalınca ağır silahlar içeriyi tarayıp girdiler. Ermiş " bir tane canlı bırakııın ! " diye bağırdı.

Mallarını toplattırdı ve Sümbül'e " sen bunları gerekli yerlere ulaştırcak adamlara yollat ve hepsinin başına bizden 3 adam koy " dedi.

Hayatta kalan çocuğu konuşturmak için sandalyeye oturttu. Büyük israrla direniyordu ;

+ Abi dediğim adamı satmam !
- Adamlık yapıyosun ha
+ Biz böyle gördük
- ( gülerek ) Alii aslanım şunun erkeklik organını keselimde bi daha erkeklik taslamasın

Adam korkunca öttü ve Fırat'ın evinin adresini verdi.
Ermiş çıkarken ise Aliye döndü ve " Lan ağzına versene şunun alttakini " dedi.

Ali geldikten sonra içeriyi aleve verip gittiler.
Evin önüne geldiklerinde bir sürü araç vardı girmek imkansızdı. Bu yüzden Ali çocuğun ismini öğrenip farklı numaradan oymuş gibi Fıratla konuştu. Fırat arabaların hepsini mekana yollayınca evde tek kaldı.
Arkadan dolanıp villaya girdiler. İçeride iki hizmetçi , Seyfi , Fırat ve Fıratın oğlu vardı.
Seyfi çocukla yukarı çıkar çıkmaz Fırat alnında silahı hissetti. Havuzun önüne çıkardı Ermiş onu ve diz çöktürdü.

Fıratın gözleri doldu ;
+ Çocuğumun olduğu ev yapma bırak racon sende kalsın
- Peki sen bizim mallarımıza çöküp mafyacılık oynarken birgün silahın alnına dayanacağını bilmiyormuydun ?
+ Hata yaptım biliyorum ama bunu yapmak zorunda değilsin
- Hiç birşeyin zorunda değiliz. Sende erkeklik yapmak zorunda değildin ama yaptın. Yaşamaktan bahsediyordun değil mi ; yaşamana izin veriyorum Fırat bir daha beni gördüğünde oğlunun hatrına yaşadığını unutma.

Fırat kalkıp ona sarıldı ve " düşmanın düşmanımdır ! " dedi.

Artık Rus mafyası , Türkiyedeki işbirliği olan büyük mafyalara ve kabadayılara bu ikiliyi öldürme talimatı vericekti. Çünkü iki kabadayı ölmezse İtalyan malları dahada satılacak ,Rusya pazardan düşücekti.
Türkler mal üretemiyordu ama coğrafi özellikten dolayı Türk kabadayılar dışardan aldıkları malların satış payına ortak olup Avrupa , Asya ve akla gelicek her kıtaya malı getir götür yapabiliyordu.

Ceket Parası Olmayan Delikanlılar ( Tamamlandı )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin