Ermiş kardeş dediği çocuklara bakıp silahı kafasına dayadı. Gökyüzüne baktı bir kuş özgürce uçuyordu. Kanat çırpış sesleri ve cıvıltıları kulaklarındaki sessizliği tırmalıyordu. Kurşun sesleri arasında kalmış bir serçe gibi gülüyordu hayatın onu getirdiği noktaya ... Müdür tam askerlere vurun emri vericekken binanın içinden sesler gelmeye başlamıştı. Evet ... Evet ... Haklarını savunduğu mahkumlar , karnını doyurduğu o çocuklar ona yardım ediyordu. Yorganları elbiseleri yakıp aşağı atıyorlardı. Kapıları tekmeliyorlar , kırıyorlardı. Cezaevi avlusu alev alev yanıyordu. Askerler silahları bırakıp , gardiyanlarla birlikte söndürmek için koşturuyordu. Mahkumlar bahçeye koşup Karadenizlilerin karşısında kim varsa tek tek yıkıyordu. Yıllarca yedikleri dayakların intikamını alıyordu.Ermiş alnındaki silahı o gargaşada Urfalı ve üç arkadaşına yöneltip üç el ateş etti. Ardından silahı hemen Remzi'ye verdi ve oda gardiyana verip bir miktar para karşılığı saklamasını söyledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ceket Parası Olmayan Delikanlılar ( Tamamlandı )
AksiyonESKİ HİKAYELERİM İCİN PROFİLİME GİREBİLİRSİNİZ. " Kumar borcu namus borcudur kardeeş ! " diye ses geldi Üsküdar kumarhanesinde ... 16 yaşında dişlerini sıkan bir çocuk cebindeki son parasını kumar masasına bırakmıştı. Bu semtin adı Üsküdar'dı , del...