Darlinin ağzından:
İki-üç gündür doğru düzgün dışarı çıkmıyor, yemek yemiyor sadece onu düşünüyordum. Okudğum kitabın, izlediğim filmin her sinir karakteri onu anımsatıyor, her seferinde daha çok etkileniyordum ondan. Nedenini bilmesemde bağlanmıştım ve bir türlü bağlantıyı koparamıyordum. Sanki biraz daha az düşünsem beynimden tamamen çıkacakmış gibi hissediyordum. Onu kaybedeceğimden korkuyordum sanırım.
Görkem..Görkem..Görkem..Görkem..
Sahi ne ara bu kadar aciz oldum ben? Adını duyduğumdan beri mi, gözlerine baktığımdan beri mi? Ulan alt tarafı sıradan bir insan. Çık aklımdan çık artık. Neyine senin beni bu kadar sinirlendirmek? Sinir şey.
En son artık izlediğim filmdeki kız " beni neden fark etmiyorsun?" dediğinde ağladım ve bende film koptu. Dedim bi dur, bi kendine gel. Senin emellerin, alacak intikamların, yaşanacak anıların var. Eve kapatmakla oluyor mu bu işler?
Aşık birisinden destek al meselaaaa.... hah Toprak. Toprak tabii yaa. Azıcık anlatsam durumumu o bilir böyle şeyleri.
Aklıma gelen ani fikirle telefona doğru koştum ve giderken ayağımı yatağın kenarına çarptım. Tamam arkadaşlar aşk acısı falan yalanmış. Allaaahım.. Yatak senin canın ne de bu kadar can yakıyorsun? Bir elim ayağımda, diğer elim telefon arıyor. Seke seke dolaştım bütün odayı ki bi baktım masanın altına girmiş. Bende girdim altına tam yakaladım bu sefer ani bi haraketle kafayı masaya çarptım. Küfür ede ede çıktım masanın altından.Bu sefer kafamı tutarak Toprağa mesaj attım ve parkta beklemesini söyledim.
Üstümü giyinip dışarı çıktığımda ince olan hırkama biraz daha sarındım. Havaların bi böyle bi şöyle zamanlarıydı. Ne doğru düzgün kıçımız donuyor ne adam gibi terliyorduk.
Parka vardığımda bayaa bi boş olduğunu gördüm. Uzaktan bana yaklaşan askılı tişörtüyle manken kızımız Toprak dışında bi kaç yaşlı çift vardı. Toprak yanıma geldiğinde bi banka oturduk ve ben direk konuyu açtım "Topraaak valla uyuyamıyom bile ben nasıl aklımdan çıkarıcam bu salağı" güldü ve Boraya olan destansı aşkının inceliklerini anlatmaya koyuldu. Tam sıkılmış etrafıma bakınıyordum ki ilerideki erkek grubunu fark ettim. üç beş abazanın birleşimi gibi duruyordu. Tam karşımızda ki banka oturduklarında bir şeyi fark ettim.
GÖRKEM?
Görkem(ciğimin)'in ağzından - yazar burda ah aah çekiyor-:
Eve girdiğimde kendimi Serhatın yanına koltuğa attım. Bana döndü ve sırıttı "ooo beyimiz sonunda teşrif etmiş bi gün daha gelemseydi eve kız atacaktım" bende sırıttım "sen mi? hangi kız gelir olm seninle eve kadar. Demek günümüz kızları o kadar salak haa" sırıtıiı genişledi "ama bakıyorumda o bahsettiğin 'günümüz kızları' seni bu hale getiren. İçkilerle sabahlatan" kafasını kolmun altna alarak elimle kafasına sürtttüm "büyüdünde abiye laf mı yetiştiriyosun" kafasını kurtardığında mutsuz suratıyla hemen aynanın karşısına geçti "yapmaa be abi şeklimiz bozuluyor" bana dönerek konuşmayı sürdürdü " hem sen söyle bakayım buldun mu şu Deniz midir Damla mıdır o kızı" sinirle doğruldum"yok abii yok kimse tanımıyor kızı bi kaç kişi bişeyler geveledi ama iş çıkmaz ayrıca ismi Darlin olm ne Damlası" şaşırdı ve "Darlin mi? sevgilim diye ad mı konuşmuş insana? bu kızın Türk olduğuna eminiz dimi?" gerindim ve koltuğa tekrar yayıldım "eminim. Ama çok özel diğil mi? çok salak bi kız ama sanki ismi bana özelmiş gibi ne bileyim. Kızdan nefret ediyorum ama beni neden bu kadar etkiledi bilmiyorum. Bunadlım Serhat. Valla bunaldım." yanıma çöktü " abiciim gel bizimkilerle dışarı çıkalım dolaşalım biraz. Kendini yiyosun 3 gündür yalnız başına" kafa salladım ve "duşa gireyim sonra çıkalım genco" dedim.
Parka girdiğimizde fazla kişinin olmadığını gördüm. 5 kişilik erkek grubumuz sanki beni neşelendirmek için çıkmamış, kendi dertlerini şey etmek için bir araya gelmişlerdi "abiii ilik gibi kız valla diyorum" banka otururken Okanın kafasına vurdum "salak sen her gördüğün dişi cisme böyle diyosun" tam o sırada Yağızın dürtmesiyle ona dikakt kesildik hepimiz. Derinden gelen sesiyle fısıldadı "Abi bakın şimdi karşıda bi kız var hırkalı ama hepiniz aynı anda bakmayın" tabi ki hepimiz aynı anda kıza kafayı çevirip baktık. Bi dakika lan Darlin? "şimdi ben o kıza acayip vurulmuş durumdayım. Bizim okulda ve acayip güzel.Duyduğuma göre şu ana kadar hiç kimseyle çıkmamış. Ne dersiniz şansımı deneyeyim mi?" ben burnumdan solurken diğerleri 'helal koçuma' 'aferin lan' gibi sesler çıkarıyordu. Sadece Serhat durumu anlamış olmalı ki kulağıma fısıldadı "sakin ol abii".
Yağız aldığı destekle yerinden kalkıp karşıdaki banka giderken ben yumruklarımı sıkıyordum. Tam Yağız Darlinin elini aldı öptü. Orda filmim koptu ve ayağa fırladım. Arkamdan Serhatın 'Görkeeem!' bağırışlarını umursamadım ve Yağızın elinden tutup kolunu kıvırdım. Bir elimlede şaşkınlıktan ayağa fırlamış olan Darlini arkama aldım. Yağızın acıdan inlemesiyle kendimi Yağıza daha çok yaklaştırdım ve fısıldadım.
"Bu sefer çok yanlış kişiye ilgi duydun Yağız kardeş"
Darlinin Ağzından:
Görkem beni sahiplenmişti Görkem!? Beni?! Sahiplendi?!
Alllllaaaaahuhahauahua!
Kolumdan birinin çekmesiyle kendimi geldim. Görkem bey elimden tutmuş sinirle beni peşinden sürüklüyordu. Ağzından neredeyse köpük çıkartarak konuştu
"Darlin misin nesin. Bidaha hiç bi erkeğin yanında nefes bile almasını istemiyorum. O kadar"
Ne yaparsam yapayım gülümsememi durduramadım ve yayılmış bi sırıtışla karşılık verdim
"Tamam"
11 vote 5 yorum :*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kendimle Baş Başa
Teen FictionAslında konusu mizahla uzaktan yakından alakası olmayan fakat daha sonra yazarın yazı dili az biraz mizaha kaydığından (uykusu geldiğinden de olabilir) son anda romantikten mizaha dönüştürülen hikaye tanesi. Ajda Pekkan'ın cerrahi müdahalelerine...