~3~

1.3K 78 27
                                    

2002

Pembe pijamalarımla televizyonun karşısında oturuyorum. En sevdiğim çizgi film süngerbob oynuyor. Zil çalıyor. Cumartesi sabahın 8'inde kim bize gelir ki? Annemler uyuduğu için ben açıyorum kapıyı. Seyyid karşımda. "Günaydın!" diyor neşeli bir şekilde. "Bugün benim doğum günüm! Kahvaltıya gelir misin?" diye soruyor. "Evet," diyorum. "Üstümü giyip aşağıya geliyorum."

Alt komşumuzun oğlunun benimle yaşıt olması çok güzel! Kardeşim henüz çok küçük olduğu için tek başına oynamaktan nefret ediyorum. Ayrıca Seyyid'in bir sürü Playmobil'i var. Gemisi bile var!

Pijamamı çıkarıp kıyafetlerimi giyorum. Annemin yanına gidip aşağıya, Seyyid'in doğum günü partisine gideceğimi söylüyorum.

Yine korsancılık oynarız diye düşünerek hemen merdivenlerden aşağıya inip kapılarını çalıyorum. Annesi açıyor. "Masal! Gel içeriye, biz de kahvaltıya yeni başlamıştık." Kapıyı ardına kadar açıyor.

İçeriden sesler geliyor. Ben tek değil miyim yani çağırılan? Terlikleri çıkarıp içeriye giriyorum. Sofrada tanımadığım kadın ve tanımadığım bir kız oturuyor.

Kıvırcık saçlı bir sarışın. Gülümseyerek bana bakıyor. Çok güzel elbise giyinmiş. Kendi üzerimdekilderden utanıyorum. Koyu bir kot, üzerine siyah "Çarşı her şeye karşı" logolu tişört var üzerimde. Abilerim kendilerini sadece düşünmeyerek bana da almışlardı bu tişörtü. Artık nefret ediyorum bu tişörtten.

"Doğum günün kutlu olsun Seyyid," diyorum utanarak. "Teşekkür ederim," deyip sarılıyor bana. Yüzümün kızardığını hissediyorum. Sarışın kızın yanına oturtuyor annesi beni. "Bak bu Sabrina," diyor. "Benim babam da arap Seyyid gibi," diyor Sabrina neşeli bir şekilde. Bana laf mı soktu anlamıyorum. "Benim babam da türk, annem gibi," diyorum. Seyyid'in annesiyle Sabrina'nın annesi gülmeye başlıyor.

Bu almanlar da her şeye gülüyor. Türklerin esprilerini duysalar ne hale gelirler acaba.

"Biliyor musun, akşam babam gelip alacak beni," diyor Seyyid sevinerek. Gülümseyerek başımı sallıyorum. Annesiyle babası ayrı yaşasalar Seyyid pek mutsuz görünmüyor. Ben üzülürdüm babam annemden ayrılsaydı. "Babama sordum sen de gelebilir misin diye ama annem diyor senin annen izin vermezmiş." Nasıl da tanıyor annemi. "Evet izin vermez. Çok geç olur. Hava kararmadan evde olmam lazım."

Sabrina nazik nazik kahvaltısını yaparken ben ekmeğin arasına salam koyup kocaman ısırıyorum. Salamı almadan paketine bakıyorum helal mi diye. Annesi alman müslüman olsa da annem yinede dikkat et demişti.

"Bugün Seyyid babasıyla kutlamak istiyor, yarın arkadaşlarını çağıracak. Sen de gelirsin, değil mi?" diyor annesi. "Tabii ki gelecek. O benim en iyi arkadaşım. Sonsuza dek de öyle kalacak," diyor Seyyid annesine benden önce cevap vererek.

Seyyid'in çok sık kullandığı cümledir bu:
En iyi arkadaş... Sonsuza dek...

Bir Cinderella FaciasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin