İlerisi hakkında aklımda o kadar büyük gelişmeler var ki, hikayenin ilerlemesi için sabırsızlanıyorum. Umarım beğenirsiniz, emeğin karşılığı olarak bir oyu çok görmeyin lütfen. İyi okumalar!
---
"Anlamamak için ayrı bir çaba falan mı gösteriyorsun Dorukhan?"
"Tamam üzgünüm, hadi bir kere daha deneyelim bu sefer yapacağım."
Son kez yumruklarımı sıkarak sabretmek amacıyla gözlerimi tavana diktim. Derin bir nefes alıp Dorukhan'a döndüğümde öğretmeninden azar işiten anasınıfı çocukları gibi bir yüz ifadesine bürünmüştü. Gülmemek için kendimi tutmak zorunda kaldım.
Bugün 2. kez gitar alıştırması yapıyorduk. Ama daha gitarı nasıl tutacağını bile öğrenememişti. Gerçekten gitar çalabilecek son kişi olmalı diye düşünmeye başlamıştım. Gitarı çalmaktan çok vurarak ses çıkarıyor gibiydi. Piyanoda nasıl olduğunu bilmiyordum ama gitarda bu kadar kötüyse piyanoda iyi olamaz gibi geliyordu.
"Tamam, son kez deneyelim tamam mı sonra akşamki performans için biraz prova yapmam gerek."
Tamam anlamında kafasını salladı ve büyük bir ciddiyetle gitarı tekrar kucağına yerleştirdi. Onu incelemeye başladım. Üzerinde 'I have seen your best side' yazan gök mavisi bir t-shirt ve kot ceketi vardı. Sol bileğine oldukça erkeksi duran birkaç bileklik takmıştı. Yine sol bileğinin iç kısmında olan dövmesi her zamankinden daha silik duruyordu, büyük ihtimalle geçiciydi. Gözlerini kısarak başını gitara doğru eğdi. Kaşlarının ortasında ciddi olduğu zamanlarda oluştuğunu düşündüğüm bir çizgi oluştu. Oldukça yavaş ve dikkatli bir şekilde birkaç notayı çalmayı denedi, yine karıştırınca sıkıntıyla nefesini üfledikten sonra elini saçlarının arasından geçirip zaten dağınık olan saçlarını iyice dağıttı. Bakışlarımı gözlerine çevirdim. Oda bana bakıyordu.
"Bu kadar yeter Dorukhan yoksa seni öldürüp katil olacağım."
Kafasını önüne eğip gülümsedi. İçten bir gülümsemeydi diyebilirim, doğaldı. Babasının öğrenmesine engel olmak için dersleri barda yapıyorduk. Zaten saat geç olmadan pek gelen olmuyordu. Biz ders yaparken Duru resim yapıyordu. Onu birçok kez bize bakıp gülerken yakaladım, Dorukhan'dan çekinmese direk dalga bile geçeceğine eminimdim. Gökhan ikimizden de çekinmediği için dalga geçmekten geri durmasa da ona attığım sert bakışlardan sonra kısa süreliğine de olsa susuyordu.
"Aaah, eve gitmek istemiyorum." dedi Dorukhan elindeki gitarı kılıfına koyarken. Elimdeki bitmiş bira şişesini çöp kutusuna atarken ona baktım. Ders boyunca yüzünden eksik olmayan gülümsemesi kaybolmasa da sönükleşmişti. Cevap vermek yerine omzumu silktim.
"İstersen akşama kadar dur, en azından performansımızı izleyip gidersin."
İrileşmesine engel olamadığım gözlerle Gökhan'a baktım. Bana sormadan yaptığı ani şeyler oldukça sinirimi bozuyordu. Son bir saattir beni nasıl delirttiğini görmemiş gibi daha fazla burada kalmasını teklif ediyordu. "Gökhan!" Uyarı olması amacıyla sert çıkan sesimi duyan Gökhan ben suçsuzum der gibi iki elini havaya kaldırdı. Yüzündeki alay eden gülümsemesi şimdiden yerini almıştı. Bu sefer sinirden gözlerimi devirdim.
"Aslında çok güzel olur, sizi izlemeyeli bayağı oldu." Dorukhan kararsız bir ses tonuyla konuşuyordu. Ona döndüğümde soru soran gözlerle bana bakıyordu. Duru da resim yapmayı bırakmış bana bakmaya başlamıştı. Gökhan'a baktığımda onunda benim tepkimi merak ederek bana baktığını gördüm. Bakışlarıyla baskı uyguluyorlardı resmen üzerimde.
"Ne isterseniz onu yapın, beni ilgilendirmez." diyerek bar taburesine oturdum. Gökhan'ın gizlemek için hiçte uğraşmadığı belli olan kahkahası neredeyse boş olan barı doldururken, Duru elinde kağıt ve boya kalemleriyle yanımdaki sandalyeye oturdu. Büyük bir heyecanla bana yaptığı resimleri göstermeye başladı. Gerçekten güzel resim çiziyordu, o yaştaki bir çocuk için fazlasıyla iyilerdi. Her ne kadar insanlar Cin Ali ve kuşlarda pembe olsalar bile...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bilinmeyen (Askıda)
Teen FictionBİR SÜRELİĞİNE ASKIYA ALINMIŞTIR. BÖLÜMLER ÜZERİNDE DÜZENLEMELER YAPIYORUM VE BİRKAÇ BÖLÜM YAZDIKTAN SONRA DEVAM EDECEĞİM.