*3*

7.2K 398 271
                                    

Sabah arizona kertenkelesinin mutasyon geçirmiş halinde uyandım saçlarım birbirine karışmıştı ve dünden çıkartmadığım makyajım heryerime yayılmıştı. Yataktan kalkıp duşa girmiştim ve akşamdan hazırladığım kıyafetlerimi üzerime giyip  hafifde bir makyaj yaptım

 Yataktan kalkıp duşa girmiştim ve akşamdan hazırladığım kıyafetlerimi üzerime giyip  hafifde bir makyaj yaptım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Dışarı çıkıp taksiye binmiştim. Aklıma patronum gelmişti sanki onu daha önce görmüş gibiydim ama nereden gördüğümü bir türlü hatırlayamıyordum. Aman nereden görebilirim ki? Bunları düşünürken şirkete çoktan gelmiştim. İçeri girip asansöre bindim bu sefer dünkü gibi sıra yoktu. Asansörün kapıları tam kapanacakken bir el buna engel olmuştu kafam yere eğik olduğu için önce pahalı olduğu belli olan ayakkabılarını gördüm sonrada yavaşça yüzüne baktım adeta dilim tutulmuştu Yooongi tüm ihtişamıyla karşımda duruyordu. Sanki şirket Ceo'su değilde Ceo'nun şımarık çocuğu gibiydi ama bu görüntü ona gıcık olmamı gerektirirken gözümde çok cool gözüküyordu

 Sanki şirket Ceo'su değilde Ceo'nun şımarık çocuğu gibiydi ama bu görüntü ona gıcık olmamı gerektirirken gözümde çok cool gözüküyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kapıdan içeri girdikten sonra bana tip tip bakmıştı

"Sen de kimsin? Çalışanlarımı tanırım ama seni hiç görmedim." ağzım on metre açık kalırken kafamı ona çevirdim

"Beni dün işe almıştın." düşünüyormuş gibi yaptı ve birden gülmeye başladı

"Sen ş..şu arka üstü düşen kızdın değil mi?" neredeyse gülmekten gözünden yaş gelmişti. Aslında bu haliyle oldukça çekiciydi neredeyse ben de gülecektim ama sonra benimle dalga geçtiği aklıma geldi ve kaşlarımı çattım

"İnsanların bu haliyle dalga geçmek size hiç yakışmadı Bay Yoongi, sizi böyle saygısız biri beklemiyordum." saygısız kelimesini bastırarak söylemiştim. Ama söylemez olaydım iki kol arasında esir alınmıştım şuan bu asansörün açılmasını canı gönülden istiyordum ama 43. Kata daha çok vardı

"Bir daha bana sakın ama sakın kafa kaldırmaya kalkma eğer sana sinir olursam ,ki çoktan bir artı yedin, seni işyen kovmam, bana kendini kovdurmak için yalvaracak hale gelerisin." sessizce yutkunmaya çalışmıştım ama olmamamıştı gayette sesli yutkundum

"Ta..tamam." patronumla kavga edemiyecektim sonuçta bu işe Türkiye' ye gitmek için ihtiyacım vardı. Üzerimdeki baskı artarken kurtarıcım olan asansör kapıları açılmıştı, gülerek dışarı çıktım ve derin bir nefes aldım sabah sabah bir de bu eksikti yaa. Dün akşam resepsiyondan aldığım numaranın sahibi kadın ile buluşup yeni işimin ne olduğunu öğrenmeye gelmiştim. Dün kü kütük direk işe almış ama ne olarak aldığını söylememişti.

"Merhaba siz Alya hanım olmaslısınız. Tanıştığıma memnun oldum ben Bayan Choi." kafamla selam verip bende karşılık verdim

"Bende tanıştığımıza sevindim efendim."

"Ben şuan da Bay Min'in sekreterliğini yapıyorum ama doğumum için ayrılmam gerekecek. Benim işimi de siz devralacaksınız ama merak etmeyin iki gün yanınızda olup size önemli şeyler hakkında bilgi sağlayacağım." ağzım 34554321083737 metre açık kalırken kadın bu halime gülmemek için kendini zor tutuyordu

"Bay Min mi dediniz?" ben şimdi o Kalas suratlı mağara adamının mı sekreteri olacağım

"Evet efendim biraz sinir bozucu bir tip olabilir ama eğer gözüne girerseniz size iyi davranacaktır."  heee ne demezsin, biz onunla öyle bir başlangıç yaptık ki.

"Tamam ne yapacağız iş sonuçta." kadın gülümseyerek beni teselli etmeye çalışıyordu ama benim bundan anladığım tek şey kızım sen direk kaç kurtar kendini bu adam deli. Cümlesiydi

"Beni takip edin sizi odanıza getireyim." birlikte tekrardan asansöre binmiştik. Kadını incelemeye başlamıştım, biraz belirgin olan karnını okşuyordu. Cidden çok güzel bir duygu olmalıydı. Süşününce benimde şu öküz patronumdan onun gibi cool çocuklarım olsa ne olurdu. Düşündüğüm şeyle gözlerim yerinden fırlayacak kadar açılmıştı. Sapık düşünceleri geçtim o adamla ilgili sapık düşünceleri aklımdan hemen atmalıydım yoksa cazibe trenine yakalanıp gidecek sonra da onu gördüğüm ilk yerde üzerine atlayacaktım. Asansörden inip bir odanın önünde durduk

"Burası şimdilik ikimizin odası ben gidince de senin odan olacak." kafamı aşağı yuları sallarken hala o adam ile nasıl uğraşacağımı düşünüyordum

"Hadi gelsene." kadının sesinin geldiği yere bakınca çoktan odaya girdiğini gördüm. Peşinden bende girip kapıyı kapattım. O masada ki koltuğa oturunca bende daha çok misafirlerin oturduğu iki kişilik deri koltuğa oturdum. Birden masanın üzerindeki telefon çalmaya başlamıştı. Kadın telefonu alıp cevapladı

"Tamam hemen Alya hanımı gönderiyorum." telefonu kapattıktan sonra bana döndü

"Yoongi Bey odasına iki kahve istiyor." kendimi yere atıp ağlamak üzereydim neredeyse. Bu duruma düşebildiğime inanamıyorum. Tam odadan çıkacakken kadın beni yeniden durdurmuştu

"Yıongi Bey'in ki şekersiz olsun." kafamla onaylayıp dışarı çıktım. Zıkkım içsin o.

Kahveleri yapıp Yoongi'nin isminin yazdığı odanın önünde durdum. Önce bir kahveye bir de kapıya baktım ve sinsice güldüm. Şimdi buna tükürsem kim görürki diyip tükürcük biriktirmeye başladım tam tükürecekken güvenlik kamerası ile göz göze gelince bu kararımdan vaz geçtim. Kapıyı yavaşça tıklayıp içeri girdim, Yoongi genç bir kadınla yoplantı gibi bir şey yapıyordu. Şuan kahveye tükürmediğime pişman olmuştum

"Kahveleriniz geldi efendim." diyerek gülümsedim ama o bana sadece göz devirmekle yetinmişti. Hödük seni. Birden kadınla göz göze gelince bana seni öldürürüm gibisinden bakıyordu

"Yoongiii, tatlım neden şirkete aldığın insanların kıyafetlerine dikkat etmiyorsun." diyerek bana küçümser bir bakış attı lan sen o pis götünü satsan alamazsın bunu yavşak. Ağzımı açıp bir şey diyecekken Yoongi'nin ölüm saçan gözleri ile karşılaştım. Şimdilik susmakta yarar var. Tam kahveleri getirecekken o salak kadının önünden geçeceğimi anladım ayy burnumu mu tıkasam. Fakir kokulara alerjim var. Derken yürümeye başlamıştım ama ayağımın bir yere takılmasıyla kahveler benden önce davranıp Yoongi'nin kafasına bir de önünde ki dosyaya ulaşmışlardı.

Lütfen vote ve yorum atmayı unutmayın 😘 😘 😘

Mr. Wood (Min Yoongi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin