Tavşana benzeyen çocuk Mert'in arkasından giderken diğer çocuk beni tutup kaldırmıştı
"A..ama sen Alya yenge." gözlerim şaşkınlıkla açılmıştı
"Beni tanıyor musun?"
"Yoongi abimin gelecekteki karısını neden tanımayım?" beni kolumdan nazikçe kaldırıp ayağımı betondan çıkartmıştı.
"Senin burada be işin var?" dudaklarını ısırmıştı
"Yoksa olanları gördün mü?" kafamla onayladım. Birden kaşları çatılmıştı. Beni kolumdan tutup Yoongi ve diğer çocukların olduğu odaya soktu. Herkes beni görünce şaşkınlıkla ağızlarını açmıştı. Yoongi ise hayal kırıklığına uğramış gibiydi. Yanıma yaklaştı ve kolumdaki çocuğun elini kolumdan ayırdı
"Abi her şeyi gördüğünü söyledi." Yoongi beni tutuyordu
"Saçmalama Taehyung, onun bizi satacağını düşünmüyorsun herhalde." ellerim titiremeye başlamıştı yavaşça Yoongi'ye sokulup ağlamaya başladım
"Yoongi ben cidden kimseye bir şey demem lütfen beni öldürmeyin. Hatta hayatınızda hiç yokmuşum gibi davranırım." Yoongi elini belime koydu ve beni kendine daha çok çekti. Arkadan Jimin'in sesini duymuştum
"Ben güvenmiyorum onu ne kadar tanıyoruz ki?" adını bilmediğim uzun boylu çocuk gülmeye başladı
"Biraz ceza vermekten kimseye zarar gelmez söz Yoongi öldürmeyeceğiz ama bu ona bağlı acıya dayanması gerekiyor." Yoongi gözlerime bakıp gülümsedi
"Ya pislikler şaka yapmayı kesin! Gebertirim hepinizi." hepsi birlikte gülmeye başlamıştı Taehyung denen çocuk yanıma geldi
"Alya yenge yüzündeki ifade çok komikti." ne yani bana az önce şaka mı yapıyorlardı ama hâlâ onlara güvenmiyordum. Yoongi'nin kıyafetindeki kan lekesini görünce onun elinden kurtulmaya çalıştım
"Ne yapıyorsun?"
"Bir katile sarılmamı bekleme." kafasını yan tarafa eğdi
"Hadi ama saçmalama." beni kolumdan tuttu
"Sakın odaya gelmeyin." diğerlerine bunu söyledikten sonra beni eski bi un fabrikasına göre çok güzel bir yatak odasıan getirdi. Yedi tane yatak vardı, aklıma yedi cüceler hikayesi gelmişti ama benim prensim Yoongi'ydi cücelerden biri ama onlar masum değildi katillerdi.beni bir yatağa oturttu
"Böyle öğrenmeni istemezdim."
"Neden böyle bir işle uğraşıyorsun Yoongi ya başın bir şey gelirse." elleriyle oynamaya başladı
"Annemin nasıl öldüğünü biliyor musun?" bana ilk defa annesi ile ilgili bir şey anlatıyordu. Kafamı hayır anlamında salladım
"Ben on yedi yaşındayken, annem benim için doğum günü partisi vermek istemiş ve bir pastaneyi tutmuş orayı süslemeye gittiği zaman pastanenin sahibi ona tecavüz edip öldürmüş pastaneye girdiğim zaman adam hâlâ annemin cansız bedenine tecavüz ediyordu. O adam bu siktiğim ülkesinde cezasız yargılandı. Bir kaç yıl sonra Jimin ile tanıştım ve hikayemi anlattım o da bana yaptıkları şeyden ve bu takımdan bahsetti bende seve seve kabul ettim. O içeride öldürdüğümüz adam senin yaşındaki bir kıza hiç acımadan tecavüz etti sessiz mi kalmalıyım?" ağlamaya başlamıştım kafamı omzuna dayayıp onu kendime çektim
"Annenin başına gelenleri bilmiyordum." bir kaç saniye sonra ağlamam azalmıştı gözlerim ağırıyordu. Birden içeri tavşana benzeyen çocuk girdi
"Üzgünüm abi ama Alya ile birlikte olan bir de çocuk vardı onu kaçırdım." Yoongi şüphe ile bana bakıyordu
"Kim di o?"
"Söyleyemem, biliyorum tehtid edeceksin hatta döveceksin." koluma yapıştı
"Alya söyle yoksa çocukların seni tehtid edip korkutmasına izin veririm." ağzım açık kalmıştı
"Yapar mısın cidden?" kafasıyla onayladı. Manyak herif
"Tamam be ama bir şey yapmak yok."
"Alyaa!"
"Ya Mert'ti." gözlerini sıkıca kapattı ve sonrada açtı. Resmen siyaha dönmüştü göz rengi
"Siktiğimin herifini bir eli..." ağzını kapattım
"Ya sakın bir şey yapma, seni gebertirim." Yanımızdaki tavşana döndü
"Jungkook çocuğun şuan nereye kaçtığını biliyorum oraya bak." birden Yoongi'nin koluna yapışıp ısırdım
"Ona bir şey yapmayacaksınız Yoongi."
"Tamam azıcık korkutacağız." azıcığını gayet iyi biliyordum artık
"Hayır!" bana baktı ve piçimsi bir gülücük yerleştirdi dudaklarına
"Bence Jungkook şuan nereye gideceğini gayet iyi biliyor. Taehyung çoktan Mert'in yerini bulmuştur. Kendisi hacker da." Lanet olsun Mert'i kesin gebertecekti bu sefer. Jungkook tam odadan çıkacakken yatağı işaret etti
"Abi orası benim yatağım eğer bir şey yapacaksanız orada yapmayın, dün Namjoon yüzünden yeterince temizledim zaten. Yatağımda ne var bilmiyorum görünce herkesin orada sevişesi geliyor." utancımdan elmaya dönmüştüm resmen. Yoongi'de pişmiş kelle gibi sırıtıyordu
"Tamam Kook merak etme ben o işi nerede yapacağımı gayet iyi biliyorum." Kook bana baktı ve tavşan gibi gözlerini büyüttü
"Sana acıyorum Yoongi Hyung o konularda çok acımasızdır." kapıyı kapatıp dışarı çıktıktan sonra Yoongi boynumu koklayıp dudaklarını tenime sürtmeye başladı. Yanıyordum resmen, küçük küçük öpücüklerle dudaklarıma kadar gelmişti elleriyle t-shirtümün yakasından tenimi okşamaya başladı. Beni yavaşça yatağa yatırıyordu
"Jungkook bizi uyarmıştı." dedim istemsizce, Yoongi'nin gözleri kocaman açılmıştı
"O işi yapmayacaktım Alya. Ne azgın bir şey çıktın." omzuna vurdum
"Lan salak! Ne gösterip elletmiyon." şom ağzıma sıçıyım ben. Kafasını yana eğdi
"Beni ellemek mi istiyorsun? Ah Alya namusuma göz dikmişsin." yavaşça gülümsedim
"Yok be şaka yaptım gülelim diye." seslice kahkaha attım bana uzaylı görmüş tavşan gibi bakıyordu
"Neden bana uzaylı görmüş tavşan gibi bakıyorsun?"
"O nasıl oluyor lan? Jungkook'a Taehyung'a bakarken daha dikkatli bakmam lazım sanırım." tam cevap verecekken Jimin içeri girmişti biraz telaşlıydı
"Yoongi Hyung Mert'i bulduk ama bir sorun var."
Umarım sevmişsinizdir. Yorum yapınnn vote atınnnn başka hiç bir şey istemiyorum canlarım. (Sanki başka bir şey kaldı aq yazarı mxkdkdk)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mr. Wood (Min Yoongi)
Fiksi Penggemar"Evet seni deli gibi seviyorum Bay odun Min Yoongi." "Evet seni deli gibi seviyorum Bayan Çatlak Alya."