MULTİMEDYADA Kİ RÜZGAR! İYİ OKUMALAR!
Derin Kaya
Değişik çocuk ve ailesi gittikten sonra bahçede kalma düşüncemden vazgeçerek eve doğru ilerledim salona girdim ve büyük krem renkli koltuğumuza oturdum.Annem ile babam da arkalarından kapıyı kapattıktan sonra yanıma geldiler.Akşamın muhabbetini yapıyorlardı.
"Ortak çok iyi biri ama çocuğundan pek emin değilim, bu yaşta nasıl hem okulu hem işi idare edebilecek diye düşünüyorum."
Babam işinde çok düşünceli biridir işte bu huyu çok hoşuma gidiyordu,annemin aksine.Babama çektiğim için bir kez daha göğsüm kabarırken bu konuşmanın devamını dinlemek yerine kitabımı okumak istiyordum.
"Ben biraz kitap okuyacağım sonra yatarım.Size iyi geceler baba." diyerek yanına gidip babamı öptüm.
Annemin bu davranışıma yapacağı eleştiriyi dinlememek için hızlı adımlarla kapıya doğru gidiyordum ki işe yaramadı.
"Bana bir şey demeyecek misin Derin? Benden özür dilemeni bekliyorum.''
Yine ve yine huzur vermeyecekti.Her zamanki gibi.
"Hayır, özür dilememi gerektirecek bir şey yaptığımı düşünmüyorum ve rica ediyorum, beni bugün rahat bırak."dedim ama bu dediğim sadece beklentiydi. Annem istediğini yaptırmadan rahat bırakmazdı, biliyordum. Yine beni kıracaktı.
"Özür dileyeceksin Derin. Dilemek zorundasın!" Sabretmeye çalışıyordum şuan elbette yoksa asla bu lafının altında kalmazdım.Orta yaş krizi sanırsam.
Babam genelde kavgalarımıza karışmak istemezdi,çünkü yaptığı annemi daha da çok sinirlendirmekten başka bir işe yaramıyordu.Ama bu sefer onun dediğini yapmayacaktım. Gözlerimi duvardaki tablolara sabitledim ve sesini kesmesini bekledim.En az 5 saat konuşacaktı ama belki bir mucize olurdu.Annemin yüzü dışında her tarafa bakıyordum. Artık onu ciddiye almadığımı anlamalıydı.Babamda artık buna son vermek istediği için,o pürüzsüz güzel sesiyle "Odana çıkabilirsin kızım" dedi.İçimden babama teşekkürlerimi yağdırırken sadece "Peki" diyebildim ve odama giden merdivenlerini günün yorgunluğuyla yavaşça çıkmaya başladım.
Odama girdiğimde üstümü değiştirdim ve çekmecemden yeni bir pijama takımı çıkartıp giydim. Ah! İşte şimdi rahattım.Koltuğuma kuruldum,sehpamın üstündeki kitabımı aldım ve kaldığım yerden okumaya devam ettim.Ben kitapların içinde yaşayan biriydim ve bence eğlenceliydi de,hiçbir zaman o okulun havalı, sosyal kızlarından olmamıştım, çünkü olmakta istemiyordum. Derslerim daima iyiydi ama inek diye adlandırılan öğrencilerden değildim.
Yaklaşık 1-2 saate yakın kitap okuduktan sonra göz kapaklarımın ağırlaşmaya başladığını hissetmeye başladım.Yarın okul yoktu ve de babamların şirketine gitmem gerekti. Erken kalkmak zorundaydım bu yüzden de uykuya daha fazla direnmedim ve kitabımın kaldığım yerine ayracımı yerleştirdim ve tekrar sehpamın üstüne koydum.Yatağıma yerleştikten sonra çok geçmeden derin bir uykuya dalmıştım.
***
Sabah her zamanki gibi babamın beni gıdıklayan öpücükleriyle uyandım.
"Hadi kızım, kalk bakalım beraber şirkete gideceğiz."dedi.
Babamı daha fazla yormamak için,yavaşça gözlerimi araladım ve doğrularak babamın yanağına kocaman sulu bir öpücük kondurdum.
"Kalkıyorum şimdi baba" dedim sevecen sesimle.
"Tamam canım ben aşağıda seni bekliyorum"dedi ve kapıyı yavaşça kapatıp çıktı.
Ben de odamda ki lavaboya girip elimi yüzümü yıkadım. Çıktığımda büyük dolabımın önüne geçtim, giyeceğim kıyafeti aramaya başladım.Siyah bir etek ve beyaz bir gömlek üzerine eteğimle takım bir ceket giyerek aynanın karşısına geçtim. İnce bir kalem,eyeliner ve parlatıcı ile hazır olmuştum. Sarının açık tonu olan saçlarımı özgür bıraktım ve siyah topuklu ayakkabılarımı da giydikten sonra odamın kapısını açtım ve uzun koridorumuzdan geçerek babamın yanına kadar yürüdüm. Yaklaştığımda ise bana iltifatlar etmeye başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şans
Roman pour Adolescents''Burası için fazla küçük değil misin ufaklık?''dedi bana ukala bir tavır sergileyerek bana karşı hala gevşekçe sırıtarak yüzüme bakıyordu. ''Sende pek büyük sayılmazsın,şimdi önümden çekil babamın yanına gitmem lazım.''dedim kenara kaymasını bekl...