Şans

4.Bölüm ''Bar''

Merhaba! Malesef böyle bir günde yeni bölüm eklemek istemezdik ama sizi beklettiğimizi biliyoruz.Ülkemizdeki olanları sizde biliyorsunuz.Hepimiz çok üzgünüz,kalbimiz SOMA'DA!

 

Rüzgar Taşkın

Kapı çalınmadan içeri biri daldığında,Derin beni güçsüz elleriyle itmeye çalıştı fakat işe yaramadığında,kendisi benden uzaklaştı.Yüzüne odaklandığımda yanaklarının kızarmış olduğunu fark ettim,başını eğmiş yerdeki desenlere sanıyordu.Salak kız.

''Bölüyorum sanırsam?'' Gelen şirketin sürtüğü eda'dı.

''Uzatma,ne var?'' Onu terslememi hiç aldırmadan gülümseyerek masama yürüdü ve birkaç kağıt bıraktı.

''Bunları imzalaman gerekiyormuş.'' Bu sürtüğü  de bir kere becerdim diye götü kalkmış.Kimse ben izin vermedikçe benimle senli-benli konuşamaz.Bu yapay sarışını yine sikmem gerekecekti.

''Derin çıkabilirsin.'' Dedim ona bakmadan.Çabuk burdan siktir olup gitmesi için her şeyimi verebilirdim.Zaten iki seçenek vardı.Ya onu burada sikecektim,ya da gidecekti. Ve şuan bir bakireyle sevişmek istemiyordum.

Kapının kapanma sesini duyduğumda,önümde duran kağıtları hemen imzalayarak Eda'ya uzattım.

''Bugün boş musun canım?''

Bunu demesiyle ayağa kalktım ve onu boğazından tutarak duvara yasladım.Ve olabildiğince kendimi çok kaybetmeden boynunu sıkmaya başladım.

''Benimle nasıl konuşacağını öğrenemedin mi? Seni istediğim zaman beceririm,istediğim zaman atarım,İstediğim zaman sana her şeyi yaparım.Bir daha bu hareketinle karşılaşırsam,bu şirketten siktir olup gidersin.Duydun mu beni?''

''T-t-tamam.'' Onu savururcasına bıraktığımda,boğazında uzun parmaklarımın izi çıkmış olduğu gördüm.Korkudan olacaktı ki titriyordu.Neyse ki akıllanmasını sağlamıştı.

''Şimdi çık odamdan ve buralarda çok dolanma.'' dediğimde saniyesinde koşar adımlarla odamdan çıktı.

Siktiğimin fahişesi.

***

Öğleden sonra olacak toplantının gerçekleştiği yere teşrif ettiğimde,ortağımızın yanında oturan Derin'i fark ettim.O cahil niye toplantıya katılacaktı ki.Rezil edicek bizi kesin.

Odaya girdiğimde bütün gözler bana çevrilmişti.Hiç birini takmayarak bana ayrılmış olan baş köşeye geçtim.Ortağımız Can denen herifle,Derin bir konuşmaya dalmışlardı.Adamın beni taktığı yoktu tabi.

Boğazımı temizleyerek dikkati daha da üzerime çekmeye çalıştığımda işe yaramıştı.Bizim şirketten biri sunuma geçtiğinde onu dinlemeye koyuldum.Bilerek sunum için Doğukan'ı seçmiştim çünkü kelimeleri her zaman doğru seçiyordu ve beni hiç bir toplantıda mahçup etmiyordu.Doğukan,Sunumunu ikna edici ve kararlı yaptığında Can Bey'e döndüm ve fikrini bekledim.

''Gayet iyi bir karar.İthalat için bence Fransa'yı seçmeni çok iyi olmuş fakat Fransa ile nasıl haberleşeceğiz.''

''Fransa'da farklı şehirlerde iki tane holdingimiz var.Bu konuda endişelenmeyin.''

''Pekala o zaman size katılıyorum ve bence Derin'i bir sekreterden daha çok ön planda tutabilirsiniz.Fikirlerini çok beğendim.'' Karşımdaki adamın bana ne dediğini aldırmayarak ayağa kalktım ve ''Pekala'' tarzında bir şeyler geveledim ve elini sıktım.

İşim gücüm yok bir de Derin Hanım'ı sekreterlikten terfi ettircekmişim.Ona sekreterlik bile fazla.