5.Bölüm ''Kızgınlık''

378 32 8
                                    

Selam! Biliyoruz sizi çok beklettik bunun için üzgünüz.Sınav haftamızdı ve boş zamanımız yoktu.Beğeniler ve yorumlar için çok teşekkür ederiz 1000 olduk! Teşekkürler :)

 

Derin Kaya

Bu kıskançlık duygusu bana cidden yabancıydı.Ben kıskanmazdım ki kimseyi.Hem belki şuan ergenlikten dolayı ne hissetiğimi bile bilmiyorum (!)

Onu pür dikkat izleyen gözlerimle onun tapılası gözleri buluştuğunda bir an irkildim ve önüme dönüp onu sanki izlemiyormuş havası vermeye çalıştım.Tam bir ergen hareketi Derin! Anladı çocuk.

Yan gözle hala ezik gibi ona bakmaya çalışırken bu tarafa geldiğini fark ettim.Lanet olsun!

''Vay vay vay,selam ortağım sevgili ortağım ve sevgili ortağımın kızı.'' Kurduğu cümlenin iğrençliğini ve devrikliğini geçerek onu baktım.

''Selam sevgili Rüzgar.'' Can ona cevap verdiğinde yüzünü buruşturdu ve bana döndü.

''Bu kadar çabuk olacağını beklemiyordum.'' Dedi konudan alakasız bir yere değinerek.Ne demeye çalışıyordu?

''Efendim?''

''Can'ı bu kadar çabuk elde ediceğini tahmin etmiyordum küçük kız.''

''Ne saçmalıyorsun,sarhoş musun senl?''

''Sarhoş değilim ufaklık ve ayrıca ben hiç saçmaladığımı düşünmüyorum.''

''Abartma Rüzgar sadece dışarı çıktık o kadar.'' dedi Can beni haklı göstermeye çalışarak ama o hiç takmayarak yanıma gözlerini dikmişti.

''Bu güzellik kim bakalım,tanıştırmayacak mısın Derin?'' 

İçimden ne kadar ''Hayır tanıştırmayacağım'' demek geçsede yapamazdım malesef.

''Rüzgar bu Alya,Alya bu Rüzgar.''Dedim onları el hareketleriyle işaret ederek.

''Sen Rüzgar Taşkın'sın değil mi seni tanıyorum.''dedi Alya yılışık bir davranış sergiliyerek.

''Beni zaten tanımayan yok güzelim.'' HA?! Kendini beğenmiş,egoist!

''Kızlar odada bekliyor Rüzgar,Hadi!'' 

Konuşmanın arasına Rüzgara seslenerek biri girdiğinde herkes ona dönmüştü.Saçı kahverenginin açık bir tonuydu ve gözleri ise maviydi.

Çocukta pür dikkat bize baktı ve sonra herkes birbirini incelemeye başladı.

''Tamam sen git,geliyorum.'' Rüzgar çocuğu kaba bir şekilde kovarken bize döndü ve tekrar konuşmaya başladı.

''Kusura bakmayın ama gitmem lazım,görüşürüz''dedi ve tek bir mimik bile oynatmadan yanımızdan ayrıldı.

Tadımı kaçırmıştı.Zaten gelmek istemiyordum buraya.Bu da gitmek için bir neden oldu.

''Şey..yarın okulumuz var ve eve erken gitmeliyiz,bizi bırakabilir misin?''

''Tabii.'' Dediği an ayağa kalktım ve elime hemen çantamı aldım.Alya bana ''Anlamadım,neler oluyor?'' bakışları atarken bende ona ''Hadi,ne duruyorsun?'' bakışları atarak gözlerimizle iletişim kurmuştuk.İşte senelik arkadaşlığın tecrübeliği.

Bardan çıkıp arabaya ilerlediğimizde eski yerlerimi alıp yol boyunca hiç konuşmamıştık.Konuşmamıştık derken aslında ben hiç konuşmamıştım.Bana sorular veya herhangi bir şey söyledilerinde ya ''hı hı'' diyor ya ''evet,aynen'' kelimeleri kullanıyor ya da yapmacık bir şekilde gülümsüyordum.

ŞansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin