Evet arkadaşlar yeni bölüm ile karşınızdayım.İyi okumalar. :D
BÖLÜM 8 - Sorguya Çekme
Polis departmanına gittiğimizde Dean'i arabadan çıkardıkları gibi sorgu odasına götürdüler.Daha doğrusu,sürüklediler.Polis bana sorgu için beklememi söyledi.
"Bu arada adınız ne?"
Kimliğini çıkardı.
"Bay Smith.Bana Adam diyebilirsin."
Kafamı salladım.
"Bana ihtiyacın olursa haber ver.Buralarda olacağım."
Bal renkli gözlerine bakarak kafamı salladım.(40-45 yaşlarında mrk etmyn agsjdjsj)
"Tamam."
Kahve makinesinin yanına gitti ve kahvesini aldıktan sonra kendi ofisi olarak tahmin ettiğim yere yöneldi.
---------------
Saatlerdir bekliyordum.
En sonunda Dean'in bağırmasını duydum.
"Beni hapise atamazsınız!HAKKINIZ YOK!"
"Kapat lan çeneni ibne parçası!"
Kafasını yere doğru itti ve onu zor da olsa götürdüler.Geri geldiklerinde polisler kaşlarını çatmış bir şekilde bana bakıyorlardı.Aralarından siyah saçlısı bana seslendi.
"Sıra sende.YÜRÜ!"
Korkudan sıçradım ve hızlı adımlarla odaya girdim.Koltuğa oturduğumda iki polis kapının önünde,siyah saçlı polis ise karşımda dikiliyordu.Piç gibi sırıttı.
"Eveet,şimdi sende sıra.Dökül bakalım."
Konuşmaya başladım.
"Yemin ederim ki benim suçum yok.Kafa dağıtmak için gelmiştim sadece.Lütfen bırakın gideyim."
Yalvarır ve bıkmış gözlerle bakıyordum.
"Kafa dağıtmakmış..."
"YALAN SÖYLEMİYORUM."
Kaşları çatıldı.
"Anlat o zaman ne yaptığını."
Kapıda duran iki polis de merakla bekliyorlardı.
Ne kadar özel hayata meraklısınız.
"Odayı bastığınızda görmediniz mi neler olduğunu?Ağladığımı görmediniz mi?"
Bana kuşku dolu gözlerle baktı.
"Neden ağlıyordun?Yaka-"
"HAYIR."
Sözünü bitirmesine izin vermemiştim.
"SÖZÜMÜ BİTİRDİKTEN SONRA KONUŞACAKSIN!"
Gözlerimi kocaman açmış ona bakıyordum.
"Tekrar soruyorum.Neden ağlıyordun?Yakalandın diye mi?"
Sinir bozucu sırıtışını yüzüne yerleştirdi.Gözlerinin içine öfke dolu gözlerle baktım.
"HAYIR.İhanet ettim diye."
Bu sefer gözlerini fal taşı gibi açma sırası ondaydı.Tekrar soğukkanlılığına geri döndüğünde sordu.
"Kime ihanet ettin?"
Gözlerimin kızardığını hissettim.Daha fazla konuşmak istemiyordum.
"Söylemek zorunda değilim.Rahat bırakın beni.O çocukla hiçbir bağlantım yok.Sadece adını biliyorum.Lütfen."
Gözümden yaş süzüldüğünü fark ettim.Ne zaman ağlamıştım ben?
Benim buradan gitmek için ağladığımı sanıyorlardı.Ama ben yaptığım davranıştan dolayı ağlıyordum.
Yaşları silerken siyah saçlı polis kapıyı çarparak çıktı.
Etrafıma baktığımda kapının önündeki iki polis bana üzgün bir şekilde bakıyordu.Gözlerimi masaya çevirdim.
Siyah saçlı polis geri geldiğinde bana öfke dolu gözlerle baktı.
"BIRAKIN."
Derin bir oh çektim ve teşekkür ettim.Ayağı kalktım ve dışarıya çıkmak için kapıya yöneldim.Dışarı çıktığımda Adam'ı gördüm.Yanına koştum.
"Gidiyor musun?"
"Evet.Serbestim."
"Zaten hapise atmazlardı.Atmalarına da izin vermezdim zaten."
Şaşkınlıkla ona baktım.
"Siz mi söylediniz serbest kalmamı?"
Kafasını gülümseyerek salladı.Dişlerimi göstererek gülümsedim ve kollarımı beline doladım.
"Çok teşekkür ederim.Çok teşekkür ederim."
"Sorun değil evlat.Hadi git artık."
Tekrar ona baktığımda elimi havaya kaldırdım ve mutlulukla polis departmanından çıktım.Kendi kendime konuştum.
"Çok teşekkür ederim."
-----------
Evin önüne geldiğim gibi kapıyı açtım ve yatak odama koştum.Rahat kıyafetlerimi giydikten sonra yatağa uzandım.Telefon ekranından saate baktım.
"Saat 01.29."
Oflayarak yorganı bacaklarımın arasına aldım.Yavaşça gözlerimi kapadım.
------------------------------
"Hey!"
Arkamı döndüm.
Alexander.
"Bir şey soracağım sana."
Umarım beğenmişsinizdir.Lütfen oylayın ve lütfen ama lütfen yorumlarınızı yazın.
Bu arada 6K olmuşuz.
ÖLDÜM.
Sizleri çk sfyrm çk.(CİDDEN.)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
emin misin? • dominik + aleksander
Teen FictionAlexander Sam Bergling ve Dominik Andrew Zaslavski.Mutlu bir ilişki içerisindeyken "aptal bir kızın" aralarını bozması her şeyi değiştirecek.Sizce ne olacak? © TÜM HAKLARI SAKLIDIR.