"Seni sevmesi nasıl kötü olabilir?" diye sordu Hancı merakla
Genç adam alayla gülümsedi.
"Eğer bir şeye hiç sahip olmamışsan onun yokluğunun acısını da hissedemezsin"
Kalan son kaymak birasını da kafasına dikti ve hancıdan yenisini istedi.
"Onun benimle olmasının nasıl bir şey olduğunu bilmiyordum bu yüzden acı çekmeyip umut ediyordum. Sonra bir süreliğine benimleydi. İlk defa gözleri bana gülerek bakıyordu. Sanki cenneti dünyada yaşamıştım o kısacık sürede. Beni sevdiğini söylüyordu. Sonunda bütün bir zaman hayalini kurduğum şey gerçek olmuştu. Dünyanın en mutlu insanı bendim"
Hancı bütün dikkatini delikanlıya vermişti artık.
"Sonra beni bıraktı, sana bir şeye hiç sahip olamazsan onun yokluğunu hissedemezsin demiştim. Artık onun yokluğunu hissedebiliyordum. Artık saçlarıyla oynayamamanın nasıl bir his olduğunu, bana hiç gülmeyeceğini biliyordum. Aslında ona en çok da bu yüzden kızıyorum. Çünkü sadece bana yokluğunu hissettirmekle kalmadı benden hayallerimi de çaldı. Artık bana gülümsemesinin hayallerini kuramıyordum çünkü bir daha olmayacağını biliyordum."
"En kötüsü de umudunu yitirmektir" dedi Hancı
"Hayır" dedi sarışın çocuk "en kötüsü umudunu çalan birini sevmektir"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CRUEL (Scorose)
FanfictionGüneş doğmadan önce iki yabancı gelmişti hanına, ikisininde söyleyecek hüzünlü şarkıları vardı. "Bana hikayelerinizi anlatın" dedi Hancı ve bardaklarını silmeye devam etti. "Karanlıktan korkuyordu" dedi kız, ağlıyordu artık "ve ben bütün ışıkları sö...