Cruel

690 47 45
                                    

"Burası olduğuna emin misin?" diye sordu Rose, Scorpius'a biraz daha sokulurken.

"Burayı unutabilir miyiz sence?" dedi Scorpius kızı biraz daha kendine çekerek. Günler önce birbirlerini buldukları hanı arıyorlardı Hancıya teşekkür etmek için.

Rose eldivenli ellerini birbirine sürttü. Karlı yollar kaygan olsa da Scorpius'dan tutunarak yürüyebiliyordu. Sonunda hanın önüne geldiklerinde ikiside birbirlerine gülümseyerek baktılar. Scorpius girmek için kapıyı ittirdiğinde kilitli olduğunu gördü.

"Ona teşekkür etmeyi çok istemiştim" dedi Rose hayal kırıklığıyla

"Belki de bugün tatil günüdür" diye konuştu Scorpius ancak hanın kapısına baktığında sanki yıllardır dokunulmamış gibi göründüğünü gördü.

O sırada Rose yanlarından geçmekte olan yaşlı kadını gözüne kestirmişti.

"Affedersiniz" diye durdurdu kadını nazikçe "bu hanın sahibinin nerede olduğunu biliyor musunuz acaba?"

Kadın şaşırarak baktı ikisine

"Bu han yıllardır kullanılmıyor canım" dedi gözlerini kırpıştırarak.

"Ama biz henüz birkaç gün kadar önce buraya gelmiştik" diye söyledi Scorpius, kafası karışmıştı.

"Başka bir yerle karıştırmış olmalısınız" dedi kadın ve gülümseyerek uzaklaştı. Rose kadının bir muggle olduğunu henüz fark etmişti. Bu küçük kasabada mugglelar ve büyücülerin bir arada yaşadığını hatırladı.

"Kimi aradığınızı biliyorum" diye söyledi biri. Hanın yanındaki dükkanın taburelerinden birine oturan bir büyücüydü.

"Nerede olduğunu biliyor musunuz acaba?" dedi Rose

"Korkarımki onu ancak bir dahaki seneye görebilirsiniz" dedi büyücü "kimse ismini ya da kim olduğunu bilmez onun, yalnızca hüzünlü şarkısını biliriz"

Rose ve Scorpius ilgiyle dinliyorlardı adamı.

"Duyduğuma göre Hancı, hanına gelen birini sevmiş yıllar önce. Ancak kalpsiz ve zalimmiş bu kişi. Hancıyı kandırmış, onu sevdiğini ancak gitmesi gerektiğini söylemiş ve bir tarih verip o zaman geleceğini söylemiş"

"Ama gelmemiş" diye tahminde bulundu Rose

"Gelmemiş" dedi adam onu onaylayarak "Hancı onu yıllarca beklemiş, hatta onun anısına hanının adını *Cruel koymuş. Ancak her şeye rağmen hayat devam ediyormuş, Hancı uzak bir şehirde daha iyi bir iş bulmuş ve burayı terk etmiş ama yine de bir yanı umudunu hiç kaybetmiyormuş. Bu yüzden her yıl o tarihte bir kereliğine gelip hanını yeniden açıyor ve onun gelmesini bekliyor"

"Çok hüzünlü bir şarkı bu" dedi Rose, Scorpius onayladı onu. Adama teşekkür edip uzaklaştıklarında bile akıllarında Hancının hüzünlü şarkısı vardı.

-------------------------------------------------------------------------

Bir yıl sonra yine aynı yolu yürürken Rose ve Scorpius heyecanlılardı. Bugün önemli bir gündü. Bugün, birbirlerini eski bir handa bulup bir daha bırakmadıkları gündü ve Hancının hüzünlü şarkısının başladığı gündü bugün.

Bu kez kapı kilitli değildi ve içeride Hancı yine bardaklarını silerek eski şarkısını mırıldanıyordu. İçeri giren iki genci gördüğünde gülümsedi.

"Mutluluğun şarkısını nerede duysam tanırım" dedi Hancı. Rose ve Scorpius tutuşmuş ellerine bakıp gülümsediler.

"Size teşekkür etmek için geldik" dedi Rose "ve hüzünlü şarkınızın hikayesini de biliyoruz"

"Şu yaşlı geveze" diye söylendi Hancı "size o anlattı değil mi?"

"İyiki de anlatmış" dedi Scorpius "yoksa bunları vermek için sizi nasıl bulurduk bilmiyorum"

Hancı sarışın çocuğun elindeki zarfı alırken şaşırmış görünüyordu.

"Demek bu kadar çabuk" dedi ikisine bakarak.

"Beklemek için bir sebep göremedik" diye konuştu Rose. Hancı elindeki düğün davetiyesine bakarken Scorpius konuştu

"Gelmenizi çok isteriz, burası açık olmasaydı belki de birbirimizi hiç bulamazdık"

"Ah" dedi Hancı "belki de burayı açmamı sağlayan kişiye teşekkür etmeliyiz" sesinde hüzünle karışık bir özlem vardı.

Rose ve Scorpius birbirlerine baktılar.

"Neden hâlâ bekliyorsunuz?" diye sordu Rose. Kendini tutamamıştı.

"Gelir umuduyla" dedi Scorpius, Hancı güldü bu sefer.

"Genç adam beni anlıyor. Görüyorsun ya, kimisinin beklediğine değer, kimisi de hayatı boyunca bekler. Neden hâlâ beklediğimi sormuştunuz küçük hanım, senede bir gün bile olsa onun gelmesinin hayalini kurabiliyorum. Çünkü bu tarihi vermişti bana, bugün de umut var ve ben o umudu çok seviyorum"

"Umarım bir gün onun gelmesinin hayaliyle yetinmezsiniz" diye konuştu Rose.

Yaşlı Hancı iki gence gülümsedi ve düğünlerine katılmaktan memnuniyet duyacağını söyledi. Rose ve Scorpius bu duruma sevinerek ve tekrardan teşekkür ederek ayrıldılar handan.

Ve Hancı hüzünlü şarkısını mırıldanırken bardaklarını silmeye devam etti.
------------------------------------------------------------------------------------------------
Cruel: İngilizce' de acımasız, zalim, gaddar anlamlarına gelmektedir

CRUEL (Scorose)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin