"Sevgi kutsal bir duygudur" diye söyledi Hancı "herkesin tatması gereken"
"Bir istisna olmalıydım, onu hiç sevmemiş olsaydım canım bu kadar yanmazdı belki de"
"Her güzelliğin getirdiği bir acı vardır" dedi Hancı "gülü seven, dikenine katlanır"
Kızıl kız güldü
"Adımın Rose* olduğunu söylemişmiydim" dedi, Hancı da onun gülüşüne eşlik etti.
"Bana ondan bahset" dedi Hancı "sana sevmeyi öğreten kişiden bahset"
Kız derin bir iç çekti
"Onu seveceğimi hiç düşünmezdim, her zaman etrafımdaydı çünkü. Yeni değildi, öyle birden karşıma çıkmamıştı. Hep vardı ancak önemsediğim biri değildi. Onu gördüğümde dünya falan durmuyordu, onun bana olan hislerini de önemsemezdim çünkü o zamanlar bencildim"
"Seni değiştirmiş" dedi Hancı
"Bilmiyorum" dedi kız durgunca "belki de hâlâ bencilimdir"
"Peki nasıl sevmeye başladın?" diye sordu Hancı
Kızıl kızın dudaklarından manidâr bir gülümseme geçti. Aptal bir iddaa ile başlamıştı her şey ve o aptal iddaa ile bitmişti.
"Sana bencil olduğumu söylemiştim, bencilliğim arkadaşlarım için bile tahammül edilemez bir hâle geldiğinden sürekli bununla ilgili söylenirlerdi. Bir gün içlerinden biri yine bununla ilgili söylenirken öyle biri olmadığımı iddaa ettim. O da bana fazla bencil olduğumu ve beni seven birine bile katlanamadığımı söyledi. Bende onlara öyle biri olmadığımı kanıtlayacağımı söyledim ve bahse girdik"
"Seni seven birini yine kendi çıkarların için kullanmışsın" dedi Hancı
"Evet" dedi kız üzgünce " ama ondan önceydi bunlar, o beni değiştirdi. Bana sevmeyi öğretti"
----------------
*Rose: İngilizce'de gül anlamına gelen bir isimdir
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CRUEL (Scorose)
FanfictionGüneş doğmadan önce iki yabancı gelmişti hanına, ikisininde söyleyecek hüzünlü şarkıları vardı. "Bana hikayelerinizi anlatın" dedi Hancı ve bardaklarını silmeye devam etti. "Karanlıktan korkuyordu" dedi kız, ağlıyordu artık "ve ben bütün ışıkları sö...