Kapının açılmasıyla birlikte içeri sızan gün ışıklarını arkasına alarak kapının önünde dikiliyordu sarışın çocuk. Atkısını unuttuğunu çok sonradan fark etse de onu almak için çok geç olmadığını düşünmüştü. Atkı önemliydi, çünkü en son Rose takmıştı onu. Scorpius'a kırık bir kalpten başka bir şey bırakmayan kızın tek hatırası atkıdaki kokusuydu. Onu da kaybedemezdi.
Ancak şimdi eski ahşap taburenin üstünde oturan kızı ve kızıl saçları gördüğünde kalbinde bir sıkışma hissetti. Bu olamazdı, onu her yerde ararken burada bulması ancak bir hayal kadar gerçekti sanki.
Kızıl kız açılan kapıyla birlikte kafasını çevirdi. İçeriye sızan gün ışınlarının arasında biri duruyordu ve tanıdık beyaza kaçan o sarı saçlar.. Ellerinin titremeye başladığını hisseti. Bütün bir yıl ondan kaçarken burada birbirlerini bulmaları tesadüf olamayacak kadar güzeldi sanki.
Rose ne yaptığını bilmeden ayağa kalktı, Scorpius ise çoktan kıza doğru gitmeye başlamıştı. İkisi de bunu neden yaptıklarını bilmiyordu ancak birbirlerini çekildiklerini hissediyorlardı. Sanki aralarında görünmez bir manyetik güç vardı ve ikisi de karşı koyamıyordu. Odanın tam ortasında ulaştılar birbirlerine, ikisi de hızla gelmişti bir an önce kavuşmak istercesine. Ve bedenleri çarpıştığında dudaklarının birbirini bulması uzun sürmedi.
Scorpius özlemle öptü kızı, onu bir daha kaybetmek istemiyordu. Ne olursa olsun hem de.
Rose istekle öptü Scorpius'un soğuktan kurumuş dudaklarını. Ne olursa olsun onsuz olmak istemiyordu. Artık anlamıştı, Scorpius'u kendinden bile çok seviyordu.
Ayrıldıklarında nefes nefese, alınları birbirlerine yaslı bir şekilde duruyorlardı.
"Tam bir yıl oldu" dedi Scorpius
"Biliyorum" dedi Rose pişmanlıkla "artık her şeyden eminim, seni.. Seni seviyorum ve kalbimi kırmandan da korkmuyorum çünkü bunu umursamayacak kadar çok seviyorum"
"Rose" diye fısıldadı Scorpius "beni bir daha bırakma"
"Bir daha gitmeme izin verme" dedi Rose
"Vermem" diye karşılık verdi Scorpius.
Rose kollarını Scorpius'un boynuna doladı ve sımsıkı sarıldı ona.
Scorpius başını omzuna gömen kızın saçlarını okşadı.
"Yeni bir şarkı başlıyor" dedi Hancı yorgunca gülümseyerek "neşeli bir şarkı bu"
"Neşeli bir şarkı" diye tekrarladı Rose
"Ve huzurlu" diye tamamladı Scorpius.
İkisi çıkıp giderken Hancı bardaklarını sildi ve kendi eski ve hüzünlü şarkısını mırıldanmaya devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CRUEL (Scorose)
FanfictionGüneş doğmadan önce iki yabancı gelmişti hanına, ikisininde söyleyecek hüzünlü şarkıları vardı. "Bana hikayelerinizi anlatın" dedi Hancı ve bardaklarını silmeye devam etti. "Karanlıktan korkuyordu" dedi kız, ağlıyordu artık "ve ben bütün ışıkları sö...