Korkutucu ve Gizemli Hikayeler

Şeytanla Anlaşma

  Dul bir kadının üç tane kızı vardı. En küçük kızında ameliyat edilemez beyin tümörü teşhis edildi. Doktor kötü haberi annesine söyledi. Zavallı anne de kızına sadece üç aylık ömrü kaldığını söyledi.

Aile bu kötü haberden dolayı mahvoldu. Annesi hâlâ kızı yaşıyorken bir aile fotoğrafı yaptırmaya karar verdi. Böylece aile ölecek kızın her zaman yüzünü hatırlayabilirdi. Bir profesyonel fotoğrafçı çağırdılar Kiralanan profesyonel fotoğrafçı geldi ve fotoğraflarını çekti. Fotoğrafta, en küçük kız ortada oturuyor, annesi ve kız kardeşleri onun etrafında duruyordu. Daha sonra fotoğrafı çerçevelettirip, oturma odasındaki şöminenin yanına astılar.

Üç ay sonra küçük kız hastanede öldü. Hastanede ölene dek annesi ve kardeşleri onu hiç yalnız bırakmamıştı. İki gün sonrada küçük kızın cenazesi oldu.

Cenazeden sonra, annesi üzgün bir şekilde oturma odasında otururken şöminenin yanındaki aile fotoğrafına bakıyordu. Birden ölmüş kızının yüz ifadesinin değişmeye başladığını görünce dehşete kapıldı. Fotoğrafta kızın yüzü gerildi ve çarpıldı. Kızın yüzü şeytanileşmişti.

Bu olaydan sonra profesyonel fotoğrafçıyı tekrar çağırdılar. Fotoğrafın birdenbire neden değiştiğinin bir açıklaması yoktu. Ölü kız çok garip görünüyordu.

Ama anne bu olayı merak ediyordu. Aile fotoğrafını aldı ve bir medyuma götürmeye karar verdi. Medyumun odası sadece kadınla medyumun ortasında duran bir tane mumla aydınlanıyordu. Medyumun yüzü boyalıydı. Medyuma, kızının neden bu hâle geldiğini söylemesi için yalvardı. Medyum fotoğrafı eline aldı. Bir kere baktı ve korkuyla irkildi.

''Bunu söylemek zorunda olduğum için üzgünüm.'' Dedi medyum. ''Ne yazık ki kızınız cehennemde.''

Anne korkuyla irkildi. ''Ama ama bu nasıl olabilir? Daha küçücük bir kızdı. Ne günahı olabilirdi?'' dedi.

Medyumun şimdiki vereceği cevap, anneyi hayatı boyunca hiç bu kadar şaşırtıp korkutmamıştı.

''Kızınız şeytanla anlaşma yaptığı için bu halde. Ya ailesinden birisi ölecekti ya da kendisi ölecekti.''

Anne, inanmak istemeyerek. ''Hayır benim kızımı şeytan öldürmedi. Benim kızım beyin tümöründen dolayı öldü.'' dedi sesini yükselterek. Medyumun dalga geçtiğini zannediyordu. Ama dalga geçmediğini birazdan anlayacaktı.

''Hayır bayan. O tümör aslında şeytandı. Kızınız ölene kadar, şeytan kızınızın içindeydi. Şimdi kızınız cehennemde ve şeytanda Dünya'da. Anlaşma buydu. Ya içinizden biri, ya da kendisi ölecekti.'' Elindeki fotoğrafı kadına geri verdi.

Anne ne diyeceğini bilemeyerek elindeki fotoğrafa, ölmüş kızından kalan son hatıraya baktı. Kızının şeytanileşmiş suratını öperek sessizce ağlamaya başladı.

''Demek kızını bu kadar çok seviyorsun.'' dedi medyum. ''Üzülmeyin diğer kızlarınız hayatta.'' Karanlık odayı aydınlatan mum söndü ve oda kapkaranlık oldu. Kadın fotoğrafa gömülüp ağlarken odanın karanlık olduğunu farketmedi.

''Diğer kızlarınızın ölmesini istemezsiniz değil mi bayan?'' dedi medyum. Ağlamaklı anne kafasını kaldırıp ''Hayır.'' dedi. Ne karşısındaki medyumu ne de elindeki fotoğrafı görebiliyordu.

''Ben de öyle tahmin etmiştim.'' dedi medyum. Kadın, medyumun sesini odanın içerisinden değil de kendi kafasının içinden geldiğini anladı. ''O ZAMAN SENİNLE BİR ANLAŞMA YAPALIM!''