öncelikle bu bölüm biraz geç geldi üzgünüm canlarım.nedeni ise okul bir yandan sınavlar bir yandan boş zamanım çok az oluyor.bölüm atmak için uğraşıyorum.belki de 15 tatile kadar bölüm atmayabilirim.yeni bir kitap yazdım umarım onu da seversiniz canlar.
Sun hee ve Jihyun için bir şeyler hazırlayacaktım.mutfağa geçer geçmez kızlar peşimden geldi.
nayeon:ne yapacaksın da eun?
ben:kek yapacağım.
mi cha-yun hee-nayeon-taeyeon:bayılırım keke!
ben:biliyorum. hadi ne duruyorsunuz malzemeleri çıkartın!
dedim.hepsi de malzemeleri çıkartmaya başladı.işimize hepimiz odaklanmış yapıyorduk.sonra yun hee;
yun hee:off!çok yoruldum.
dedi ve alnından akan terleri eliyle sildi.elindeki un da alnına bulaştı ve hepimiz gülmekten yere yığıldık.
yun hee:ne oldu?! neye gülüyorsunuz?!
ben:yun hee u-un al-*gülüyor* alnına bulaştı.
yun hee:ben size gösteririm.
dedi ve eline bir avuç un aldı ve tam atacakken;
ben:hey dur önce pastayı fırına verelim.
dedim ve hemen pastayı fırına koydum.ben de elime bir avuç un aldım ve yun hee'ye fırlattım.
yun hee:aah! siz şimdi görürsünüz!
hepimiz un savaşına başlamıştık.o kadar eğleniyorduk ki mutfağa erkeklerde girdi.
namjoon:hey!neler oluyor?
elimdeki unu namjoon oppanın suratına fırlattım.hepimiz gülmekten yerlerde sürünmeye başladık.hatta yoongi oppa bile gülüyordu.erkeklerde un savaşına başladı.en son da hepimiz unlara bulanmış bir şekilde yerde oturup birbirimize gülüyorduk.
ben:aaaah!fırında keki unuttuk!!
dedim ve ayağa fırladım.fırını açtım ve yanmış olan kek ile karşılaştım.
ben:HAAAAAAYIIIIIIR!
diye bir çığlık koparıverdim.herkes una bulanmış bir şekilde yanıma geldi.
ben:neden bana bunu yaptın kek?hıı niye yaptın? biz seni yemek istiyorduk ama!
herkes benim bu halime gülmeye başladı.
ben:neyse artık pizza siparişi vereceğiz.hadi herkes gidip yıkansın çünkü un adam ve un kadın olduk.
ben de hızlıca odaya çıkıp duşumu aldım ve üstümü giydim.
benden sonrada jimin girdi.1-2 dakika sonra da zil çaldı.gidip kapıyı açtım ve sipariş ettiğimiz pizzaları aldım.
ben:ÇOÇUKLARR PİZZA GELMİĞĞŞ!
herkes aç olduğu için hızla aşağı inmişti.bir tek jimin ve jungkook yoktu.
ben:jimin!jungkook! hadi aşağı gelin çocuklarıda getirin!
çocuklarada meyve püresi hazırlamıştım.merdivenlere baktığımda sun hee jungkook'un bacağına,jihyun'da jimin'in bacağına yapışmış bir şekilde iniyorlardı.Yine gülmekten yarılmadık mı?
sun hee:mamaaaa!
diye bağırınca yine güldük.
ben:tamam sun hee hadi babayı bırakıp anneye git de anne sana yemeğini yedirsin.
sun hee:tamam
dedi ve paytak paytak koşarak yun hee'ye gitti.
ben:jihyun hadi sende bana gel bir tanem.
o da sun hee gibi geldi.bir yandan kendi yemeğimi yiyor bir yandan da jihyun'a yedirmeye çalışıyordum jimin zorlandığımı fark etmiş olmalı ki;
jimin:gel bakalım babaya
dedi ve kucak yaptı. çook tatlısın sen jimin. seni öpmemek için kendimi zor tutuyorum cidden.
jimin:biliyorum hayatım biliyorum.
ben:ne?hıı?
jimin:yemeğini ye diyorum işimiz var.(piç smile)
ben:jimiiin!
jimin:yemeğini ye hadi.
yun hee:diyorum ki jungkook keşke sende sun hee'yi alsan ben de bir adam akıllı yemeğimi yesem.
jungkook:gel bakalım babaya
dedi ve aynı jimin gibi kollarını açtı sun hee'ye.
ben:ömürsün valla yun hee!
dedim ve hepimiz gülüşerek yemeğimizi yemeye devam ettik.yemeğimiz bittikten sonra hemen hepimiz odalarımıza çekildik.
ben:aish çok yoruldum!jihyun'da yoruldu herhalde kucağında uyuya kaldı.
jimin:herhalde ama ben yorulmadım.
ben:nereden geliyor nu enerjikliğin? valla ben bittim tükendim!
jimin:ben vampirim da eun. vampirler yorulmaz.
ben:doğru sen insan değildin değil mi?sen öküzsün öküz!
jimin:hı hı senin öküzün
dedi ve bana yaklaştı.
ben:sonunda anladın hayvan olduğunu.
jimin:ben hayvan değil vampirim.
daha da yaklaştı.gözleri siyahlaşıyordu.
jimin:da eun kanın...
ben:ne olmuş kanıma?
jimin:kanın çok güzel kokuyor...
ben:hıı ne?ne diyo- AAAAAAAAAAAAHHhh-
en güzel yerinde kestim :))))))) neyse eğer ship kitabı okumak isterseniz itsmejikook kullanıcı adlı yazar jikook olan bir ship kitabı yazıyor. neyse yeni bölümlerde görüşmek üzere bebeqler!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Aşkım / Park Jimin
Fanfictiondenizden döndükten sonra, hepimiz yalnızdık.birbirimizle hiç iletişim kuramadık,sanki bir konuda söz birliği etmişiz gibi.Birbirimizin varlığını kanıtlayan sadece sokaklara çizilmiş grafitiler,parıl parıl ışık saçan benzinlik ve eski bir binadan gel...