3

166 20 21
                                    

Demir'le tanışalı daha bir hafta bile olmamışken aramız yıllardır tanışıyormuşuz gibiydi. Çok iyi. Ben her şeyi onunla yapmak istiyordum. O da benimle. Bugünde çıkışta birlikte bir cafeye gideceğimizi söyleyip gitti. Bende her zaman ki gibi mutlulukla tamam dedim. Şu bir haftadır resmen ağzım kulaklarımda geziyordum. Tabii her mutluluğa mutlaka bir öküz tecavüz eder değil mi? Benim öküzümde şu an bana doğru geliyor. Hemde birazdan bütün gülüşlerimi mahvedeceğini bile bile gülerek. Seni öldürmek istiyorum Kutay. 

- Naber güzellik. Bir haftadır konuşamıyoruz özledin mi beni? dedi yanıma otururken. Seni sevdiğim günler için, iyi biri olduğuna inandığım, umutla seni beklediğim, herkese karşı seni koruduğum için ölmek istiyorum.

- Aklın şaşar dediğimde içten bi kahkaha attı ve 

- Beni hala seviyorsun güzellik deyip göz kırptı. Tatlı ya da çekici olduğunu sanıyor heralde. 

- Bana güzellik demeyi kes. Şu an üzerine kusabilirim kaç bence dedim ve tam bu sırada bir kız gelip " Kutay, Meriç seni terkediyormuş. Sakın beni aramasın o ezik dedi " deyince bu sefer de ben bir kahkaha patlattım. Gerçekten tam zamanıydı. Meriç her kimse şu an onu kucaklamak istiyordum. Kutay'ın gözleri şaşkınlıkla açıldı ve rengi bembeyaz oldu. Bunu görünce bi kahkaha daha patlattım. Terkedilmişti ve birde benim bir zamanlar eşsiz gördüğüm kişiye şu an o kız ezik diyordu. Helal olsun yıllar önce yapamadığımı başarıyordu kız. Kutay ilk defa keyfimi kaçıramadı hatta kahkaha atmama sebep oldu. Ağzım kulaklarımda okuldan çıkarken Demir'in bana seslendiğini duydum. 

- Yaprak. Sesime gel Yapraak diye gülüyordu. Şaşkın. Bende güldüm ve yanına gittim. Sarıldık. Sonra binmem için arabanın kapısını açtı. Bende bindim. Sonra o da yerine geçti. Günün nasıldı, iyi misin gibi klasik muhabbetin ardından sonunda gelmiştik bahsettiği cafeye. Gerçekten anlattığı kadar varmış. Manzarası yeter... 

Garson yanımıza geldiğinde ben kola istedim o da kahve. Yine klasik muhabbetin ardından bana bir şey söylemek istediğini söyledi. Bende elbette dedim ve onu dinledim. 

- Seni seviyorum dedi net bir şekilde. Dondum kaldım. Evet bir şeyler bekliyordum ama bu kadar net değil. Korkuyordum. Yıllar önce Kutay'da aynen bu şekilde hiç tereddütsüz beni sevdiğini söyledi. İnsanın yalan olduğunu düşünemeyeceği kadar net. Ve Demir'in de bunu böyle söylemesi korkmama neden oldu. Yapamazdım. Yeniden kanamazdım. Evet bende ona karşı boş değildim ama bu kadar ani olamazdı. Bu kadar net olamazdı. Düşüncelere dalıp bir cevap vermediğim için surat ifadem o an nasıldı bilmiyorum Demir elini elime uzattı ve tuttu. O an dünyaya döndüm. Ama hala verebilecek bir cevabım yoktu... 

DelilikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin