Steve uyandığında bir kanepe de uzandığını ve üzerine bir battaniye örtüldüğünü farketti.Yine film izlerken içi geçmiş olmalıydı.Üstelik dün izlediği film resmen Tony ve Steve'i yansıtıyordu.Steve filmi izlerken kendini o adamın yerinde hayal ediyordu.
Düşüncesi bile gözlerinden yaşlar akmasına sebep olmuşken gerçeğini yaşaması onu gerçekten bitirirdi.
Mesafeler Tonyi sevmesine engel değildi.O dünyanın öbür ucunda bile olsa onu ölesiye sevebilirdi.
Ondan ayrı kalmak gerçekten canını acıtıyordu.Bu tarif edilemeyecek bir histi.Kendini boşlukta gibi hissediyordu ama değildi.Hayatta gibi hissediyordu ama o hiç değildi.
Hissettiği şeyleri tanımlamak için gerçekten o şeyleri yaşamış olmak gerekiyordu.Steve'e en çok koyan Tonynin ona hala açık bir kapı bırakmasıydı.
Tony Stevei sevmediğini iddia ediyordu ama onun Stevei sevdiğini Steve onu görmeden bile hissedebiliyordu.Steve ikilem arasında kalmaktan nefret ederdi
Onu zorunda bırakanlardanda ama...Tonyden nefret edemiyordu.Aralarındaki mesafenin onu unutmasında yararı olması gerekirken Steve her geçen gün Tonyi daha fazla seviyordu.
Her geçen gün onu biraz daha sevmek için sebepler buluyordu kendine.
Diğer insanların üzerinde 10 saat eleştirebileceği bir hareketini Steve, 10 saniyede hafızasına kazıyıp, her boş zamanında düşünmek için harcıyordu.
Tonyi düşünmekten başka işi olmadığı için dolayısıyla hiç aklından çıkmıyordu.
Diğer insanlara göre sevmek normal bir şey gibi gelirken Steve'e hayatta sadece 1 kere gerçekten yaşanabilen bir histi.İlk aşklar hiçbir zaman unutulmazdı ve Tony onun ilk aşkıydı.Gerçek anlamda ilk aşk.
Stevein diğer ilişkilerinin çoğu Tonyi bulmak içinmiş meğerse.Konuyu neden bu kadar dağıttığım hakkında hiçbir fikrim yok.
"Dün yine televizyon karşısında uyuyakalmışsın.Dün gece neler oldu Steve?Gözlerin yine kocaman şişmişler."
"Bir şey olmadı Sam.Beni düşündüğün için teşekkür ederim."
"Steve benden sürekli kaçamazsın.Bu evde tek başımızayız ve ben seninlede konuşamayacaksam kafayı yerim.Duvarlar her gün üzerime geliyorlar zaten."
"Anlayabiliyorum Sam ama gerçekten anlatmak istemiyorum."
"Anlatana kadar zorlayacağımı bilmeni isterim Steve Grant Rogers."
"Tamam.Pes ettim.Film izlerken duygulandım o kadar."
"Bu nasıl duygulanmak böyle?"
"Bu da böyle bir tür Sam.Beni düşündüğün için tekrar teşekkür ederim.Sonra görüşürüz."
-○-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE LAST REGRET | STARQUİLL&STONY♡
Fanfic"Onca olaydan sonra karşıma çıkıp beni hala sevdiğini söylüyorsun.O mağaradaki olaylar hiç yaşanmamış gibi.Sana inanamıyorum ya.Bunca şeyden sonra karşıma çıkma cesaretini nerden buluyosun?" "Gülünce kısılan gözlerinden." "Genetik bir şey kasıtlı de...