6

1.5K 146 177
                                    

Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin. İyi okumalar :)

Steve endişeli bir şekilde odasında dört dönüyordu. Çatışma sonrası tüm askerleri toparlayıp merkeze geri dönmüştü ama içinde ki endişe onu yiyip bitiriyordu. Tony'nin düşüşü gözlerinin önünden gitmiyordu. Yumruk yaptığı elini ahşap masasına geçirdi. Elinden hiçbir şey gelmemişti. Pişmanlığın verdiği sızı kalbini acıtıyordu. O an orada olup esmer adama sarılmayı, onu korumayı ne kadar çok istemişti ama onun yerine oraya ilk ulaşan Bucky olmuştu. Kaşlarını daha fazla çatıp tiksinir gibi mırıldandı.

"Orada ben olmalıydım."

En azından Bucky ona iyi bakıyordur. Acaba önemli bir şeyi var mıdır? Canı çok fazla yanmış mıydı? Midesinin bulanmasıyla koltuğuna yerleşti. Gözlerini kapayıp alnını masaya yasladı. Beyninin içinde ki hatırlar canını yakıyordu. Ona bir şey olacağı düşüncesiyle elini kalbine götürdü. Hani umursamıyordu Tony'i, peki bu olanlar neydi?

"Steve?"

Kapının açılmasıyla başını hızla kaldırdı. Yüzünde ki acınası ifadeyi silip yerine maskesini taktı. Olga bu odaya istediği gibi girecek tek kişiydi. 

"Sorun ne Olga?"

Olga bugün daha farklı gözüküyordu. Üzerinde daracık bir elbise vardı ama Steve bundan hiç etkilenmemişti. Ona karşı ne hissettiğine bile emin değildi. Daha 1 hafta önce sevdiği kadın şimdi daha farklı geliyordu gözüne.

"Buraya uğramam için sorun mu olması gerekiyor?"

Genç kadın dudaklarını büzerek masaya oturdu. 

"Tabi ki hayır ama çok mutlu gözüküyorsun."

"Tabi ki mutlu olacağım, operasyon başarılı geçti hatta Stark vuruldu."

Endişelendiğini Olga'nın anlamaması için gülümsedi. Bu tehlikeli kadını kışkırtmak istemiyordu. Küçük zarif eli tutarak dudaklarına götürdü ve ufacık bir öpücük kondurdu. Olga'nın bu jestlere bayıldığına adı gibi emindi.

"Peki Stark'ın durumu nasılmış?"

"Bilmiyoruz. Kendi hastanesine götürmüşler, belki de ölmüştür."

Olga'nın dediklerine baş sallayarak geriye yaslandı. Ölmek...Bu kelime Tony ile bir araya geldikçe kalbindeki sızı ikiye katlanıyordu. Kendi gözleriyle görmesi gerekiyordu esmerini. 

--------

"Bay Stark beni duyuyor musunuz?"

Gözlerini açtığında beyaz odada olmayı beklemiyordu. Kendine gelmek için gözlerini kırpıştırdı. Doktorun göz bebeklerine tuttuğu sarı ışık gözlerini rahatsız ediyordu. Kıpırdamaya çalıştığında ise hissettiği tek şey ağrılar oldu. 

"Kendinizi yormayın Bay Stark."

Gözlerini tepesinde bekleyen doktora çevirdi. İki kelime etmek için kendini zorlasa bile konuşamamıştı. Sanki zaman kısa bir süreliğine durmuş gibiydi. En son yaşadıkları, düşüşü aklına geldiğinde kaşlarını çattı. Ne kadar süredir uyuyordu? 

"B-ben iyi miyim?"

"Bay Stark buraya geldiğinizde bilinciniz kapalıydı herhangi bir tehlikeye karşı sizi 3 gündür uyutuyoruz. Vücudunuzda ki ufak zedelenmelerin dışında ayak bileğinizde hafif bir çatlak meydana gelmiş. Onun dışında iyisiniz."

Diyecekleri bittiğinde doktor yanında ki hemşireye birkaç şey söyledi ve Tony'e başıyla selam verip geniş odadan çıktı. Ardından saniyeler geçmeden kapı açıldı, beklediği gibi herkes içeri doluştu.

Falsch /Stony/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin