7

1.4K 142 71
                                    


Aylar, haftalar ve günler geçiyordu. 

Steve gideli 7 ay olmuştu ve Tony bu durumu yavaş yavaş kabullenmeye başlıyordu. İlk başlarda her şeyin eskisi gibi olacağını düşünürdü şimdi ise bu düşünceler birer hayalden ibaretti. O kadını Steve ile öpüşürken gördüğünde ağır bir gerçek yüzüne vurmuştu.

Steve asla geri gelmeyecekti.

Alışmaya başlıyordu, başlıyorlardı. Steve'in izleri evden, karargahtan sırasıyla her yerden siliniyordu. Peter bile bu durumu garipsemeyi bırakmıştı, Steve'in adını anmamaya çalışıyordu. Eskiden burnunun dikine giden Peter artık olgunlaşmaya başlamıştı. Okulda sık sık Tony'i arıyordu, akşam erken gelip babasına elinden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyordu. Ekip birbirine sımsıkı bağlanmıştı, haftada 4 gün bir araya gelip eğleniyorlardı. Arada Thor dünyaya inip garip Asgard şakalarından yapıyordu ve tabi ki kimse bu şakalara gülmüyordu. Bucky kendi evinden çok Tony'nin yanında kalıyordu. Peki her şey yolunda mıydı? Sonsuza kadar böyle mi yaşayacaklardı.

"Baba yine ne düşünüyorsun?"

Duyduğu ses ile tüm düşünceler ortadan kaybolmuştu. İç çekerek kapının girişinde duran oğluna döndü.

"Pete bu aralar eve erken geliyorsun. Hiç alışık değilim, bil istedim."

Genç adam babasına göz devirerek çantasını yere attı. O anda aklında gelen şeyle bir an duraksadı. Diğer babası olsaydı çantayı yere atıp ortalığı dağıttığı için Peter'a kızardı. Anılar hiçbir zaman peşini bırakmayacaktı. Ne kadar güçlü durmaya çalışsa bile içinde koca bir burukluk vardı. 

"Hey tam da burada bana karşılık vermen gerekiyordu."

Tony oğlunun duraksaması üzerine ayağa kalktı. Sessizce olduğu yerde duran cılız bedene ilerleyip nadir yaptığı şeylerden birini yapıp kollarıyla sardı oğlunu. 

"Baba seni üzdüm mü?"

Ufak bir çocukken yıkıntıların arasında ağlarken bulmuşlardı Peter'ı, bir anda herkesin sevgi yumağı haline gelmişti. Tony Stark'ın çocuklara ön yargısını kırıp yaşlı kalbini ısıtmıştı Pete. Ne olursa olsun üzülmesini istemiyordu.

"O nasıl söz çocuk? Beni bazen krize sokuyorsun. Üzülmedim ben, sende üzülme."

"Elimde değil, anılar rahat bırakmıyor."

"Benide..."

"Ama alışmalıyız değil mi?"

"Alıştık bile Peter. Haydi artık ayrılalım bu kadar sarılma yeter."

Peter yanaklarını şişirip vücudunu sıkıca sarmış kollardan ayrıldı. Tony Stark ne kadar inkar etse bile sevdiklerine sarılmayı seviyordu. Elini yumruk yapıp babasının omzuna hafifçe vurdu.

"Bu kadar duygusallıkta yeter. Odama gidip üzerimi değiştiriyorum sonra yemek yeriz."

"Ben yemek yedim."

"Yemedin."

Tony teslim olur gibi ellerini havaya kaldırıp omuzlarını silkti. Peter'a yalan söyleyemiyordu çünkü çocuk hemen anlıyordu. Ayrıca keçi gibi inatçıydı. Onunla zıtlaşmak çoğu zaman eğlenceli oluyordu.

"Sen kazandın ufaklık."

Az önce ki sevgi seansından sonra duygusallaşan Peter babasına içten bir gülümseye yollayıp arkasına dönüp odasına ilerlemeye başladı. Genç adam üst kata çıktığında sesi koridorlarda yayıldı.

Falsch /Stony/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin