Falsch /Stony/

-11-

Tony tek başına karanlık zindanda oturmuş düşünceleriyle savaşıyordu. İçeriye hiçbir şekilde ışık girmiyordu, zifiri karanlıkta oturmak hoşuna gitmese bile elinden hiçbir şey gelmiyordu. Dün yaşadıkları olaydan sonra Steve yanına uğramamıştı. Tony artık emindi. Steve kesinlikle kontrol ediliyordu.

O sırada duyduğu seslerle gözlerini çelik kapıya çevirdi. Yine o salak kadın geliyor olabilir miydi? Ayağa kalkmak için hamle yaptığında tüm kemiklerinin sızladığını hissetti. Bedeni Tony'e ihanet mi ediyordu?

Dik durabilmeyi başardığında dışarıdan gelen sesler artmıştı. Patlama sesleri eski zindanda yankılanıyordu. Ekip gelmiş olmalıydı, Tony Stark planlarında asla hata yapmazdı. Yokluğunu fark eden ekip Tony'nin ipuçlarını bulmuştu. 

"BURADAYIM! NATASHA! DİREKTÖRÜNÜZ BURADA!"

Çılgınlar gibi bağırmaya başladığında ayak sesleri çoğalmaya başlamıştı. Tony utanmasa kahkaha atacaktı, sonunda bu lanet yerden kurtuluyordu. Kapının önünde gitmek istediğinde ayak bileğindeki zincirler buna engel olmuştu.

"Stark!"

Clint'in sesinin kulaklarına gelmesiyle içi rahatlamıştı. 

"Buradayım Hawkeye!"

"Sonunda. Bekle geldim sayılır, burası çok karanlı- Natasha Stark'ı buldum. Zindandayız ve bulunduğumuz katı temizledim."

Tony 10 gündür buradaydı, 2 dakika daha beklese bir şeycik olmazdı. Buradan çıktığında sevgili ekip arkadaşlarına tek tek sarılacaktı. Normalde bu hareketi yaptığını hayatta göremezdiniz. Çelik kapı aldığı darbeler yüzünden gittikçe hasar alırken Clint'in sesi duyuldu.

"Kapıyı patlatacağım. Kenarda dur."

"Tamam! Çabuk ol!"

Zincirlerin izin verebildiği kadarıyla kenara çekilip kulaklarını kapattığında saniyeler geçmeden çelik kapı yere yıkılmıştı. Tony hızla gözlerini açtı, dışarıdan gelen loş ışık gözlerini kamaştırıyordu ama Clint'i görmek zor olmamıştı.

"Lanet olası Stark buradaymış."

"Kapa çeneni, beni özlediğini biliyorum."

Clint iç çekti, anlaşılan 10 gün zindanda kalmak Tony'i susturmaya yetmemişti.  Az önce geberttiği ajandan aldığı anahtarı  zincirin kilidine soktu. Çıkan "tık" sesiyle Tony'nin 10 günlük esareti son bulmuştu.

"Özlemedim hatta sen yokken çöreklerine çökmüş olabilirim Stark."

"Eve gidince seni boğacağım Barton."

Clint göz devirip tabi derken Tony'de arkasından ilerliyordu. Yerde yatan bedenlerden birinden sağlam bir silah alıp Clint'e eşlik etmeye başladı. 

"Bucky neredesiniz? - Tamam az kaldı, geliyoruz."

Yukarıya çıktıklarında ana koridorun hemen boşaltılmış olduğunu gördü. Az önce ki çatışmanın izleri her yerdeydi. Duvarlar yıkılmıştı, yerde yatan bedenler ve ortalığa saçılmış kağıtlar... Ve tabi ki yıkımın merkezinde ki Avengers. Tony onları özlediğini kabul edebilirdi. 

"Bizimkiler orada."

"Görüyorum Barton, kör değilim."

Clint okunu hazır halde tutuyordu, keskin gözleri ortamı tarıyordu ama bir yandan da Tony'e laf sokmayı ihmal etmiyordu. En büyük eğlencesini sorsalar kesinlikle "Tony'i sinir etmek" derdi.

"Eve gidince yıkan, kokuyorsun Stark!"

"10 Gündür tutsağım, normal değil mi?"

Clint patlayıcı okunu arkadan gelen adama isabet ettirirken söylendi.  "Kapa çeneni, bana kalsa seni hayatta kurtarmam."