4

924 106 57
                                    

"Abel beni duyuyor musun?"

Linda'nın sorusuyla, Abel bıkkınlıkla gözlerini Linda'ya çevirdi.

"Ne var Linda?"

Linda'nın düşük çenesi, Abel'in sabrını zorluyordu. Nereden bulmuştu ki böyle bir dengesizi?

Linda kollarını Abel'ın beline sararak mırıldandı.

"Korkuyorum..."

Abel şaşırmıştı. Beline sarılan Linda'yı önce yavaşça itti, daha sonra tek kaşını kaldırıp, sorusunu sordu.

"Romantik bir film izliyoruz Linda. Farkında mısın?"

Linda cevap vermek için ağzını araladığı sırada kapı çaldı. Abel, bu durumdan kurtulmak adına hızla kapıya ilerledi. Kapıyı açtığında karşısında Bella'yı görmeyi planlamıyordu.

Gözlerini kırptı birkaç defa ama şaka değildi, Bella gelmişti. Sessizliği bozan Bella oldu.

"Beni içeri davet etmeyecek misin?"

Abel bunu yapmayı istiyordu ancak Linda evdeydi. Şu an istediği tek şey buradan kurtulmaktı. Bunu düşündüğü sırada, Linda çoktan yanına gelmişti.

Bella donuk bir ifadeyle, Abel'a bakarken, Abel hiçbir şey söyleyemedi.

Linda yapmacık bir tavırla konuşmaya başladı.
"Merhaba Bella! İçeri gelsene, biz de film izliyorduk."

Bella kısa süreliğine düşündü. Aynı odada Abel, Linda ve kendisi film izleyecekti! Ah, Linda ile aynı ortamda bulunmak, üç saat fizik dinlemekten daha berbattı.

Bella kuruyan dudaklarını diliyle ıslatıp,konuştu.

"Teşekkür ederim ama kalamayacağım. Sadece arkadaşım Abel nasılmış görmeye gelmiştim ve görüyorum ki iyiymiş."

Özellikle 'arkadaşım' kelimesini bastırarak söylemişti.
Abel'in bir şey söylemesine fırsat vermeden, buruk bir ifadeyle konuşmaya devam etti.

"Gitsem iyi olacak. Benim yüzümden filminiz bölündüğü için üzgünüm."

Hızla yanlarından ayrılıp kendini dışarıya attı. Üzgündü, hiçbir şey hayal ettiği gibi ilerlemiyordu. Delicesine çığlık atmak, suyun altında nefesi tıkanana kadar durmak istiyordu.

Gözlerinden yaşların yuvarlanmasını istemediği için kafasını gökyüzüne çevirip, gözlerini yavaşça yumdu. Abel ile Linda gözlerinin önüne gelince hızla gözlerini açtı ve koşarak arabasına bindi.

Abel daha önce hiç böyle bir his yaşamamıştı. Tam olarak hissettiği şeye bir isim de veremiyordu. Sevgi,nefret,kırgınlık ve arzu hislerini aynı anda yaşıyordu.

Linda ile rahat değildi. Neyse ki Linda'ya bir mesaj gelmişti ve kısa sürede evden çıkmıştı.
Kendini büyük bir yorgunlukla yatağına bıraktı.

Olan biten her şeyi gözden geçirdi. Bella sürekli aklındaydı. Güzel gözleri, gülüşü, şarkı söylerken yüzünün aldığı tatlı ifade aklında canlanıyordu sürekli.

Fakat barışamazlardı. Bella'nın ailesi istemiyordu onu. Bella bunu bilmiyordu, belliydi. Ayrılıklarında bunun o kadar zor olmadığını, Bella'yı unutabileceğini düşünüyordu.

Öyle olmamıştı. Onu unuttuğunu düşündüğü her gün ona olan sevgisi büyüyordu. Ne yapacağını bilmiyordu. Düşüncelere dalıp gitmişken, kendini uykuya teslim etti.

In The Night [Abella] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin