In The Night [Abella]

16

30 dakika sonra

Bastıran yağmurun etkisiyle Abel adımlarını hızlandırdı. Arabasına bindikten sonra telefonunun cebinde olup olmadığını bir kez daha kontrol etti.

Cebindeydi.

Büyük bir kanıt vardı elinde. Olanları pek hatırlamasa da bu kanıt sayesinde Linda ile ilişkiye girmediği kesinleşmişti. Bella'ya kendini affettirecekti. Döktüğü gözyaşları için teker teker özür dileyecekti ondan. Bunları meleğine yaşattığı için de bir süre kendini affetmeyecekti.

Ceketini çıkartıp arka koltuğa bıraktıktan sonra arabayı çalıştıracağı sırada birisi cama tıkladı. Başını çevirdiğinde yaklaşık bir saat önce Linda'nın yanında gördüğü adamla karşılaştı. Adam eliyle dışarı çıkması için işaret yaptığında Abel sinirlendi. Kendisinden küçük birinden emir almayı sevmezdi.

Adamın dediğini yapmayıp arabada durmak onu korkmadığı halde korkak durumuna düşüreceği için arabasından çıktı. Adam küstahça Abel'a bakıyordu. Biraz sinirli, biraz da kendine güvenilir bir şekilde Abel'ın karşısında duruyordu italyan çocuk.

"Linda benim kızım ve benim olan şeyi kimse elimden alamaz."

Abel duyduğu cümle karşısında sırıttı.

"Senin olan şey seni değil beni seviyor bunu biliyor muydun?"

İtalyan çocuğun bakışları koyulaştı. İnanmak istemiyordu karşısındaki adama.

"Yalan söylüyorsun." dedi bir çırpıda.

Abel ellerini pantolonun cebine sokup omuzlarını silkti.

"İster inan ister inanma fakat doğrusu bu. Beni sevdiği için kız arkadaşım ile aramı bozmaya çalıştı. Benden hamile olduğunu söyledi. Peki senin için ne yaptı?"

İtalyan çocuk düşündü. Linda ile geçirdiği vakitler ya gece kulüplerindeydi ya da yataktaydı. Ayrıca kendisine güzel cümleler kurmamıştı hiçbir zaman. Sadece onu becerirken devam etmesi için yalvarmıştı.

Linda onu yatak arkadaşı olarak görmüştü.

İtalyan çocuk belindeki silahı çıkarıp Linda'nın evine doğru ilerlemeye başladığında Abel'ın gözleri şokla açıldı. Linda nasıl bir adamla birlikte olduğunun farkında değildi. O, İtalya'nın köklü mafya ailelerinden Diego De Luca'ydı. Yanlış taşa çarpmıştı.

Abel adamı durdurmak istedi. Peşinden gidip adamın önüne geçtiğinde adam ona sert bir yumruk savurdu. Abel dudağına yediği darbeyle hafifçe sendeledi. Adam Linda'nın kapısına geldiğinde kapıya ard arda tekme atmaya başladı.

Abel dudağının kenarından akan kanı elinin tersiyle silip adamın yanına koştu.

"Bırak kızı git buradan! Seni istemiyor!"

Adam yavaşça başını Abel'a çevirdi. Linda bu adamı tercih etmişti. Diego'nun sadece zevk için yanındaydı.

Adam silahını Abel'a doğrulttu.

"Ama seni istiyor."

Silah aniden patladığında Abel'ın nefesi kesildi. Göğsüne baktığında tişörtüne doğru yayılan kan başını döndürmüştü. Kan görmeye dayanamıyordu.

Tam bu sırada göğsüne ikinci defa kurşun yediğinde dizlerinin üzerine düştü. Burada ölmeyi istemiyordu. Bella'ya suçsuz olduğunu itiraf etmeden gitmek istemiyordu.

Yavaşça yere yığıldığında İtalyan çocuk önüne geçip karnına sert bir tekme savurdu. Abel kendini ne kadar zorlasa da göz kapaklarının ağırlığına karşı koyamadı. Sonrasında bir silah sesi daha duyuldu. Kapı açıldı ve adam içeriye girdi. Salonda, yere uzanmış Linda'yı gördü. Eğilip kadını saçlarından tutarak koltuğa oturttu.

Linda başta kendine gelemedi, etraf bulanıktı. Görüntü netleştiğinde ise Diego'yu elinde silahla görünce korktu.

"Dışarıda yatan bedenin sana selamı var. Öteki tarafta rahatça buluşursunuz buna kızmayacağım fakat bu dünyada sana kimseyi dokundurtmam."

Linda çığlık atıp koşarak kaçarken sırtından üç el kurşun yediğinde yüzüstü yere kapaklandı. Dış kapı açıktı ve Abel'ın bedenini görebiliyordu. Çok kısa bir süre sonra ise bilincini kaybettiğinde Diego önüne çöküp Linda'nın kurumuş dudaklarına ıslak bir öpücük bıraktı.

Polis sirenleri uzaktan duyulmaya başladığında evden çıkıp arabasına bindi. Oradan uzaklaştığında her zaman yaşadığı insan öldürme olaylarında yaptığı gibi ailesini aradı. İtalyaya özel uçağıyla kaçtı ve olay yerinde adamları sayesinde hiçbir iz bırakmadan kendini temize çıkarttı.

Abel yarı uyanık yarı baygın bir halde ambulansın içindeydi. Öleceğini hissetmişti. Yüce İsa onu yanına çağırıyordu fakat Abel son defa olsa da Bella'yı görmeden gözlerini kapatmak istemiyordu. Son defa Bella'yı görmek ve suçsuz olduğunu ona itiraf etmek, onu tüm kalbiyle sevdiğini ona belirtmek istiyordu.