13

347 58 23
                                    

Linda aklına gelen bu sinsi planı uygulamak için 2 gün boyunca etrafta görünmedi. Her şeyin kusursuz ve inandırıcı olmasını istiyordu. Bu iş için sahte doktor ve kendisinin hamile olduğunu gösteren sahte raporlar çıkartmıştı. İkisini ayıracağından çok emindi. Abel'ı... Siyahi erkeğini geri kazanacağını düşünüyordu.

2 gün önce olduğu gibi tekrar Bella'nın dairesinin biraz ilerisinde arabasını durdurdu ve Abel'ın evden çıkmasını bekledi. Akşama doğru ise Abel'ın kulağında telefon ile arabasına doğru yürümeye başladığını görünce torpidodan sahte raporları aldı. Evden Bella ile birlikte çıkmadığı için Tanrı'ya teşekkürlerini ilettikten sonra arabasından çıktı. Abel çoktan gözden kaybolmuştu.

Linda hızlı adımlarla Bella'nın dairesinin önüne vardığında zili çalmadan önce ceketinin iç cebinden göz damlasını çıkartıp gözlerine damlattı. Bir iki dakika bekledikten sonra ise yüzünü yorgun bir ifadeye büründürüp zili çaldı.

Bella gelen kişinin Abel olduğunu düşündü. Gülümseyerek kapıyı açtığında karşısında Linda'yı görünce aniden kaşları çatıldı. Linda ise sahte gözyaşlarını dökmekle meşguldü. Bella'ya kendini acındırması gerekiyordu. Bu planın bir parçasıydı.

Burnunu elinin tersiyle silip Bella'ya baktı.

"Beni içeriye davet etmeyecek misin?"

Bella kollarını göğsünde birleştirip cevap verdi.

"Seni içeriye almam için bir neden göremiyorum."

Linda, Bella'nın böyle tepkiler vereceğini tahmin etmişti. Elini karnının üzerine yerleştirip Bella'ya baktı.

"Konuşmamız gerekiyor."

Bella neler olduğunu tam anlamasa da meraklandığı için Linda'yı içeri aldı. Birlikte oturma salonuna geçtikten sonra Bella kendisine hazırladığı kahveyi ona uzattı. Ayrıca gözyaşları için de birkaç örmeye verdi. Linda, Bella'yı geri çevirmeyip uzattığı kahveyi aldıktan koltuğa oturdu.

"Sen oturmayacak mısın?"

Bella o kadar gerilmişti ki ne yaptığını bilmiyordu. Kendisine hazırladığı kahveyi hangi ara ona verdiğini ve neden ayakta beklediğini düşünüyordu. Bu sırada koltuğa oturup Linda'ya baktı.

"Her ne anlatacaksan hemen anlat. Sevgilim birazdan burada olur. Senin onu, onun da seni görmesini istemiyorum."

Linda, Bella'nın Abel'dan 'sevgilim' diye bahsetmesini duymamazlıktan gelmeye çalıştı ancak kalbinin sızlamasına engel olamamıştı. Kendisini birazdan karşısındaki sürtüğün yüzünde oluşacak garip ifadesiyle teselli etti.

Bella kaşları kalkık bir biçimde Linda'yı izliyordu. Evinden hemen defolup gitmesini istediği için sessizce Linda'nın söylediklerini dinledi.

"Ben böyle bir şeyin nasıl gerçekleştiğini bilmiyorum ama çok garip hissediyorum. Daha önce hiç böyle hissetmemiştim. Yani..."

Bella oflayarak saçını arkaya doğru attı.

"Daha açık konuşacak mısın?"

Linda dudaklarını ıslatıp, hafifçe öksürdü. Peçeteyle gözyaşlarını sildikten sonra konuşmasına devam etti.

"Demek istediğim şey... Ben hamileyim. Abel'dan bir bebeğim olacak."

Ortaya bomba gibi düşen Linda'nın cümleleri Bella'yı başta tepkisiz bırakmıştı. Sonrasında ise hafifçe kıkırdamaya başlamıştı.

"Sen ne saçmalıyorsun? Aptal şakalarını dinleyecek başka birisini bulamadın mı? Tanrım... Bu çok aptalca bir hareketti Linda."

Tekrardan gülmeye başlayan Bella, Linda'yı sinirlendirmişti. Çantasından hızlıca bu olayın kanıtı olarak sahte raporları çıkartıp önündeki masaya fırlattı. Bella bu raporların sahte olduğunu anlamayacak kadar aptaldı.

Yutkunarak önünde duran raporlara bakan Bella, aklındaki sorulara cevap bulamıyordu.

Abel gerçekten böyle bir şey yaptı mı?

Abel beni aldatmış olabilir miydi?

Bu lanet olası raporlar gerçek miydi?

Dişlerini sıkmaktan çenesi ağrımıştı Bella'nın.
Linda ise içten içe sevinç çığlıkları atıyordu. Az önce ona dengesiz laflar söyleyen kızın şimdi dili tutulmuştu.

Gülmemek için kendini zorlayan Linda, derin bir nefes alıp verdikten sonra konuştu.

"Bir şey söyle Bella. Bana inanmayacağını bildiğim için sana kanıt olarak raporları da getirdim. Bir şey söyle lütfen."

Bella bir süre şakaklarını ovuşturdu. Düşünmekten başı ağrımıştı. Patlayacak gibiydi.

Derin bir nefes alıp verdi. Ağlamayacaktı. Linda'nın yanında ağlayamazdı.

Hızla ayağa kalkıp Linda'yı kolundan tutarak kapıya doğru yürümeye başladı. Linda ise Bella'nın böyle bir tepki vereceğini düşünmemişti. Konuşacaklarını sanıyordu.

"Bebeğime zarar vereceksin dur!"

Bella aniden durdu ve Linda'ya yaklaşarak "Evimden siktir git, bir daha da sakın buralara gelme." diye tısladı.

Linda cevap vermeden evden çıktı ve kapıyı sertçe kapattı.
Bella ise içinde tuttuğu gözyaşlarını bıraktı. Yere çöküp başını ellerinin arasına aldı. Dağılmış gibi hissediyordu. Linda ve Abel'ı aynı yatakta düşünmek bile onun içini yakarken, bir çocuklarının olması onun için felaket bir durumdu.

Sınavlara çalıştığım için sık sık bölüm atamıyorum bu yüzden kusura bakmayın. Hepinizi seviyorum. 🖤🖤

In The Night [Abella] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin