#1/BÖLÜM

139 49 19
                                    

Merhaba sevgili okur. Uzun bir zamanın ardından yazıyorum tekrardan bu hikayeyi başka bir ad ile. Kurgu bakımından fazlasıyla cesaret, güç ve aşk içerecektir. Başlarda küçümsenme veya ezilme gibi durumlar söz konusu olabilir ama emin olun ileride tüm dengeler değişecek. Yeri gelicek kahkaha atarken göz yaşı da dökeceğiz beraber. 

Bu yolda beni yalnız bırakmazsanız çok mutlu olurum.

Buraya da başlama tarihi koyarsanız sevinirim:D

neyse hadi iyi okumalar<3


****

Rüzgarın sertçe dövdüğü çıplak bacaklarımla son hızla koşuyordum. Ciğerlerim artık dayanamayacak dereceye gelmişti farkındaydım. Altıma külotlu çorabımı giymediğim için küfürler savuruyordum içimden. Nereden bilebilirdim bu soğukta bir köpek tarafından kovalanacağımı.

Arkamdan havlamasını duyabiliyordum, normalde köpeklerden korkmazdım ama üzerinize doğru koşan bir köpek olursa herkes korkardı. Sağımda kalan geniş villanın bahçesine saptığımda olduğum yere hızla pustum. Siyah köpek son sürat koşmaya devam edince beni görmediği için Tanrıya dualarımı ilettim. Bir iki dakika köpeğin gelip gelmediğinden emin olmak için yerimde bekledim. korkudan terlemiş olan vücudum ve rüzgarın dağıttığı sarı saçlarımın berbat göründeğümden emindim. Kırmızı bir suratta cabasıydı.

Yerimden kalkacakken önümde duran siyah rugan ayakkabılar kafamı kaldırmama sebep oldu. Bizim korumalardan biri olduğunu anlayınca derin bir nefes alıp sahte gülümsemem ile ayağa kalktım. Tanrım başkası tarafından fark edilmeden banyo yapsam çok iyi olcak!

"Lavin hanım nerelerdeydiniz? okuldan tek başınıza çıkıp şoförü beklememişsiniz. Herkes sizin için çok endişelendi efendim!" ne cevap vereceğimi düşürken gerçekten de herkesin beni merak etmesi bir nebze heyecanlanmamı sağlamıştı.

"peki ya babam... o da merak ettimi beni?" korumanın gözlerinden hafif bir acıma duygusu geçmişti. Tahmin ettiğim gibi babam yine merak etmemişti beni. Büyük ihtimalle bu hakaretimi çocukça bulacak ve kale bile almayacaktı.

Yüzümden buruk bir tebessüm geçti. " Biraz yalnız kalmaya ihityacım vardı. Her neyse izin verirsen eve gideceğim!" deyip bir şey söylemesine izin vermeden öne ilerledim.

Arkamdan geldiğini ayakkabılarından çıkan sesten anlayabiliyordum. İçimdeki karmaşık duyguları çözmek için yalnız kalmak istemiştim bugün ama faydası dokundu mu pek emin değildim.Eve yaklaştığımızda korumaların başı bana döndü ve kulaklarındaki alete bir şeyler söylediklerini fark ettim.

Büyük villanın önündeki motoru gördüğümde dilim damağıma yapışmıştı. Bu benim istediğim motordu Tanrım sen ne güzel bir şeysin böyle!

Gözlerim hayranlıkla motoru süzerken villanın bahçesinden geçtim. Yere düşmesem iyiydi. Koskoca bahçede sonunda evin kapısına varabilmiştim. Niye bu kadar büyük bir evde yaşıyorduk ki! Bahçede yürürken bacaklarım yorulmuştu tabi koşmanın da etkisi vardı hakkını yememek gerek.

Daha kapıyı çalmadan annem tarafından açıldı kapı. "şey çok mu geç kaldım ya?" sevimli gülümsememi yüzüme takınıp içeri yanına ilerledim. Kaşları çatık, elleri belinde, şeytan gözü diye tanımladığım bakışlarını bana dikmişti " Şoförü ekip eve yalnız gelmekte ne demek küçük hanım! Sen kafayı mı yedirteceksin bana. Bilmiyor musun başına her an bir şey gelebileceğini! Nasıl beni bu kadar korkutabilirsin ha!" annem taramalı tüfek gibi sıralarken beni bu kadar merak etmiş olması yüzünden biraz üzüldüm.

BERZAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin